Muhalefetin Afrin Operasyonu

Gayrı milli muhalefette bir hareketlenme var. .

Gayrı milli muhalefette bir hareketlenme var. Zeytin Dalı harekatı başladığında hazırlıksız yakalandılar.
Türkiye’nin haklılığı, operasyona duyulan ihtiyaç ve dünya kamuoyunun istedikleri tepkileri vermemesi neticesinde ne söyleyeceklerini bilemediler. Özellikle iç kamuoyunda operasyona verilen tam destek gayrı milli muhalefetin elini kolunu bağladı. Mecbur onlar da operasyonu destekliyor gibi gözükmek zorunda kaldılar.
Ama şimdi yavaş yavaş toparlanıyorlar.
Normalde batı kamuoyundan gelen malzemenin içeride dağıtıcılığını yaparlardı.
Hayran hayran ağızlarına baktıkları batılılar ‘Türkiye teröre destek oluyor’ derdi, içeridekiler de bunu tekrarlardı. Baktılar ki gereken malzeme gelmiyor, kendileri malzeme üretmeye başladılar. CHP genel başkan yardımcısı Öztürk Yılmaz’ın ‘ÖSO teröristtir’ açıklaması tam da böyle bir malzeme üretme çabası.
Bu yalan içeride daha fazla dillendirilecek.
Çok sürmez Kılıçdaroğlu da çıkıp ‘Biz operasyona karşı değiliz ama neden ÖSO ile yapılıyor’ diyecek. HDP zaten çoktan çalışmalara başladı. Savaş şartları gereği saçı sakalı birbirine girmiş, yüzü gözü çamur içerisinde ÖSO savaşçılarının fotoğraflarını ‘İşte Türkiye’nin müttefikleri’ diye sosyal medya hesaplarında paylaşarak akıllarınca operasyonu itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Yıllardır uyguladıkları karalama kampanyalarının en pespaye, en basit ve en kötü örneklerinden birisini daha sergiliyorlar.
Ama nafile… Sonuç alamayacaklar, Türkiye toplum ve devlet olarak ne istediğini ve ne yaptığını çok iyi biliyor.
Hedefin meşruiyeti hakkında en ufak bir şüphe yok. Başarılı adımlarla her geçen gün sonuca yaklaşılıyor. Rüzgar bu sefer doğru yerden, doğru yere, doğru şiddette esiyor.

ALKIŞLAR GAZETECİLERE
Şüphesiz iyi dileklerimizin birinci adresi cephede savaşan askerlerimiz. Can alıp, can vererek ülkemizin geleceğini garanti altına alıyorlar, sınırlarımıza yuvalanmış olan terör belasının kökünü kazıyorlar.
Onlarla ilgili ne yazsak, ne söylesek yetersiz olur.
Askerlerimize ödenemeyecek borcumuzu hatırladıktan sonra borçlu olduğumuz bir diğer meslek grubunu analım: gazeteciler. Açık konuşmak gerekirse Türkiye’de gazeteciliğin dünya standartlarının çok gerisinde icra edildiğini düşünenlerdenim.
Mesleki etikle alakalı sorunlar bir yana teknik olarak da halimizin çok iç açıcı olduğunu düşünmüyorum.
Sorunlar yazmakla bitmez ama madalyonun bir de diğer tarafı var. Zeytin Dalı operasyonu ile gün yüzüne çıkan, umutlandıran, ışıl ışıl parıldayan bir başarı hikayesi… Meğer Türkiye’de medya sektörü son yıllarda ciddi bir genç muhabir kuşağı yetiştirmiş. Zeytin Dalı operasyonu vesilesiyle televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında gördüğümüz genç muhabirlerden bahsediyorum. Sıcak çatışma bölgesine girmekten çekinmiyorlar, sahadaki yerel unsurlarla birebir temas kuruyorlar, haberin peşinde koşuyorlar, operasyonun teknik yönüne hakimler ve bunu vatandaşın anlayabileceği sadelikte aktarmayı beceriyorlar.
Özellikle Turkuvaz Grubu’nun ve TRT’nin genç muhabirlerini ve habercilik başarısını anmadan geçmek olmaz.
Operasyon nedeniyle ABD’den gelen çelişki açıklamalardan Burseya Dağı’ndaki son duruma, Avrupalı politikacıların yaklaşımından borsanın Zeytin Dalı’na nasıl tepki verdiğine kadar her gelişmeyi anında ekranlara yansıtıyorlar. Ezberleri tekrarlamak yerine güncel, sıcak ve doyurucu bilgi veriyorlar.
Anlaşılan Türkiye’nin 2002’den bu yana yaşadığı dönüşüm medya sektörüne de olumlu yansımış. Elimizde genç, dinamik, bilgili, mesleğinde iyi bir medya profesyoneli kuşağı var.

CEVABI BELLİ SORU 
Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Zeytin Dalı Operasyonu aslında Türkiye’ye karşı yapılmıştır. Operasyon ülkede tek adam rejiminin kurulması amacına hizmet etmiştir.
Saray kendi iktidarı için Türk askerini cepheye sürmüştür’ açıklaması yapmasına kaç gün kaldı?

[Takvim, 29 Ocak 2018]

Etiketler: