Uzmanlar Cevaplıyor
Ömer Behram Özdemir Can Acun Mustafa Caner Kutluhan Görücü Ömer Özkizilcik
Rapor
Sibel Düz Muhammed Sefa Koçakoğlu
Analiz
Muhammed Davut Ünalmış Abdulgani Bozkurt
Uzmanlar Cevaplıyor
Sibel Düz Can Acun Murat Aslan Aylin Ünver Noi Muhammed Hüseyin Mercan
Analiz
Sibel Düz Murat Aslan Mehmet Salah Devrim İsmet Horasanlı
Suriye sahasındaki hareketlilik hatta belirsizlik bir süre daha devam edecek. Rejim muhalifleri sahada beklenmedik bir ilerleme sağladı. Sadece askeri olarak değil, ele geçirilen yerlerin yönetimi, Suriye içi farklı yapı ve gruplarla yürütülecek ilişki biçimi, içeriye ve dışarıya yönelik iletişim kampanyasının yürütülmesine kadar farklı konularda muhalefetin bir hazırlığının olduğu anlaşılıyor.
Son bir hafta içinde Suriyeli muhaliflerin Halep ve Tel Rıfat’taki ilerlemeleri, bölgesel dengelerin ne kadar değiştiğini gösterdi. Rusya’nın Ukrayna’yla meşguliyeti ve Hizbullah’ın da İsrail tarafından yoğun baskı altında olması, Suriye’nin adeta unutulmasına neden oldu
4 Aralık Suriye Durum Raporu: Suriye’de Muhaliflerin İlerleyişi ve Gelecek Perspektifleri
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından düzenlenen "Suriye'de Yeni Dönem: Bundan Sonra Ne Olacak?" panelinde sahadaki mevcut gelişmeler ve Suriye'nin geleceği ele alındı.
Türkiye'nin normalleşme ile ilgili uzattığı el Esad rejimi için bir fırsattı. 2023 yılının ilk aylarından itibaren Türkiye bu konuda kararlılığını gösterdi. Toprak bütünlüğün sağlanması, terörden arındırılması, sığınmacıların geri dönüşü ve en nihayetinde rejimi de dışlamayan Suriye'de kapsayıcı ve istikrarlı bir yönetimin kurulması Esad için iyi bir çıkış yoluydu.
Suriye sahasında devrimin başından bu yana muhalifler en büyük ilerleyişi kaydediyor. Bir diğer deyişle 2020’den bu yana durağan bir görünüm sergileyen çatışma hatları, dört yıl aradan sonra ilk kez önemli bir şekilde yeniden şekillenmiştir.
İsrail özellikle 7 Ekim 2023 sonrasında Filistin’e yönelik geniş çaplı saldırılarında YZ teknolojilerini yoğun bir şekilde devreye sokmuştur. Bu operasyonlar sırasında sivil kayıpların “yan hasar” olarak kabul edilmesi ve hedef tespitlerinde sivil alanların göz ardı edilmesi uluslararası savaş hukukunun temel ilkelerini ihlal etmektedir.
Bu rapor uluslararası hukukun ilgili kuralları temelinde İsrail’in saldırılarını inceleme konusu yapmaktadır. Bu bağlamda İsrail’in 7 Ekim 2023’te başlattığı ve halen devam ettirdiği saldırılarının meşru müdafaa hakkına dayandırılıp dayandırılamayacağına, saldırılarla uluslararası insancıl hukukun hangi kurallarının ihlal edildiğine ve bu ihlallerden ne tür suçların doğduğuna dair tespitler yapılmaktadır. Raporun son kısmında ise İsrail’e karşı ya da İsrail ile ilgili yürüyen yargısal süreçler değerlendirilmektedir
Kyoto Protokolü ve Paris Anlaşması’nın daha ileri ve bölgesel bir boyutta devamı niteliğindeki Avrupa Yeşil Mutabakatı’na tüm sektörlerdeki politikaların entegrasyonu ve kurulacak olan Emisyon Ticaret Sistemi’nin AB ile uyumlu hale gelmesi; Türkiye’nin Birlik üyeliği, ticari menfaatleri, sürdürülebilir bir ekonomiye sahip olması ve uluslararası camianın önemli bir üyesi olması açılarından kaçınılmazdır. Bu entegrasyon sürecinin etkileri ve zorlukları, AB’de tartışıldığı gibi hemen akabinde Türkiye’nin de gündeminde eş zamanlı olarak yerini almaya başlamıştır. Bu doğrultuda rapor ilgili araştırma ve tartışmaları değerlendirmeyi ve çıkarımlar üretmeyi amaçlamaktadır.
Bu rapor 15 Nisan 2023’te başlayan iç savaşın üzerinden geçen bir yılın ardından Sudan’da krizin nereden nereye geldiğini, maliyetini ve aktörlerini, uluslararası güçlerin Sudan’daki politikalarını ve hedeflerini, sorunun çözümü için atılan adımları ve girişimleri ele alarak gelecekte yeni bir Darfur krizinin yaşanıp yaşanmayacağını tartışmakta ve son olarak krizin çözümüne yönelik önerilerde bulunmaktadır.
Washington’ın Ortadoğu bölgesine yönelik “çift sütunlu” politikasının sütunlardan birini oluşturan İran, 1979 İslam Devrimi ile birlikte müttefiklikten ABD ile sürekli çekişen bir ülke konumuna gelmiştir. Bu doğrultuda Tahran’ın devrimle birlikte geliştirdiği argümanlar Washington’ın bölgedeki misyonu ve çıkarlarıyla ciddi anlamda çatışmaktadır. İran devrimle birlikte “Ne Doğu ne de Batı, İslam Cumhuriyeti” sloganıyla dönemin iki blokunu da reddederek “Bağlantısızlar” hareketine katılmıştır. Ancak son dönemlerde İran, artan Batı baskısıyla birlikte “Doğu’ya Bakış” söylemini geliştirerek Rusya ve Çin’e yakın politikalar izlemektedir. Bu politikalar doğrultusunda Tahran’ın Moskova ile ilişkileri askeri iş birliklere yöneldiği için ABD ile İran arasında bir gerilim unsuru olarak değerlendirilmektedir.
Bu raporda, belirtilen çerçevede öncelikle akıllı şehir olgusu genel olarak incelenmekte ve süreç içindeki teknolojik değişimlerle gelişen boyutların izi sürülmektedir. Ardından dijital ikiz teknolojisi akıllı şehirleri gelişmiş bir boyuta taşıma potansiyeli üzerinden incelenmektedir. Bu kapsamda dijital ikizin tarihsel gelişimi, bileşenleri, kullanım alanları, şehirlere yönelik potansiyel katkıları ve farklı uygulama örnekleri ve olası risk alanları ele alınmaktadır. Ayrıca bu alanda Türkiye’deki gelişmeler, uygulamalar ve geleceğe dair beklentiler de değerlendirilmektedir.
Bu analizde Rusya’nın yenilenen doktrininin getirdiği değişiklikler, nükleer savaş senaryoları ve bu değişikliklerle birlikte nükleer silah kullanım riskinin artıp artmadığı ele alınmaktadır.
Bu analizde Aksa Tufanı sonrasında Ürdün’de toplum, muhalefet ve devletin İsrail saldırganlığı nedeniyle karşı karşıya geldiği riskleri bertaraf etmek için geliştirdiği stratejiler mercek altına alınmaktadır.
Bu analizde İran ve İsrail arasındaki son sıcak temasların iki ülkenin stratejik amaçlarına bağlı olarak düşük etkili misillemelerle “pinpon” çatışmasına dönüştüğü öne sürülmektedir.
Bu analiz Trump ve Harris’in üç önemli dış politika konusu olan Çin, Ukrayna ve İsrail meselelerindeki pozisyonlarını ele alıyor.
Bu analizde öncelikle Aksa Tufanı’nın neye tekabül ettiği ve niçin bu kadar büyük bir kırılmaya yol açtığını açıklamak için bir çerçevelendirme yapılmış, akabinde de Ortadoğu siyasal denkleminde sona eren öngörülebilirliğin nedenleri tartışılmıştır. Son olarak ise Aksa Tufanı’nın küresel sistemde meydana getirdiği kırılma ve yeni bir düzenin inşasına kapı aralayacak tetiklemeler üzerinde durulmuştur.
Bu analizde öncelikle tüm provokasyon ve bedellere rağmen topyekun savaşa girmek istemeyen Hizbullah’ın neden temkin siyaseti izlediğinin sebepleri açıklanmıştır.
Irak’taki nüfus sayım işleminin önemi nedir ve ülkenin güncel nüfus verileri nelerdir? Nüfus sayım işlemine müdahale mi ediliyor? Nüfus sayım işleminde Kerkük neden önemli ve bu süreçte şehirde neler yaşandı?
Demografik fırsat penceresi fırsat mıdır, kriz midir? Bu süreci yaşayan ülkelerin tecrübeleri nasıldır? Demografik fırsat penceresinin Türkiye için oluşturabileceği imkanlar ve riskler nelerdir?
Türkiye-Yunanistan ilişkilerinin son yıllardaki seyri nasıl okunmalı? Siyasi Diyalog ve Pozitif Gündem Ortak Eylem Planı’na dair son gelişmeler neler? Dışişleri Bakanı Fidan’ın Atina ziyareti ikili ilişkilerin geleceğini nasıl etkileyebilir?
Türkiye’de yenilenebilir enerjinin kısa tarihçesi hakkında neler söylenebilir? Türkiye Ulusal Enerji Planı’ndaki 2035 yenilenebilir enerji hedefleri nelerdir? Güncellenmiş 2025 hedefleri ne anlama gelmektedir?
IKYB parlamento seçimlerindeki yeni değişkenler ve seçim sürecinin karşı karşıya olduğu başlıca yerel ve bölgesel zorluklar nelerdir? Seçim sonuçları için beklentiler nelerdir ve jeopolitik sahneye muhtemel etkileri konusunda neler söylenebilir? Seçim sonuçlarının Türkiye-IKBY ilişkilerine ne tür muhtemel etkileri olabilir?
Türkiye ve Almanya arasında yakın geçmişteki temaslar nelerdir? Şansölye Scholz’un 19 Ekim 2024’teki Türkiye ziyaretinin anlamı nedir? İki ülke ilişkilerini gelecekte neler beklemektedir?
Irak’taki nüfus sayım işleminin önemi nedir ve ülkenin güncel nüfus verileri nelerdir? Nüfus sayım işlemine müdahale mi ediliyor? Nüfus sayım işleminde Kerkük neden önemli ve bu süreçte şehirde neler yaşandı?
Can Acun
Hüseyin Ali Saeed Himmetli
Kasım 2024
4 Aralık Suriye Durum Raporu: Suriye’de Muhaliflerin İlerleyişi ve Gelecek Perspektifleri
Uluslararası toplum 11-22 Kasım arasında yirmi dokuzuncusu düzenlenecek olan Taraflar Konferansı’na (Conference of the Parties, COP29) hazırlanıyor. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne (BMİDÇS) taraf ülkelerin her yıl bir araya geldiği iklim zirvesinin bu yılki ana gündemi iklim finansmanı. Ancak zirvede tartışılacak tek konunun bu olmayacağı aşikar. Devam eden Rusya-Ukrayna savaşı, İsrail’in Filistin’de yürüttüğü insanlık dışı eylemler ve Lübnan’da açtığı yeni cephe ve son olarak 5 Kasım’da sonuçlanan ABD başkanlık seçimi konferansta etkili olması beklenen jeopolitik gelişmelerden bazıları.
Senegal Cumhurbaşkanı Bassirou Diomaye Faye’nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı ziyareti Türkiye’nin Afrika’da geliştirdiği son derece başarılı stratejik ortaklık politikasının bir yansımasıdır. Nitekim her zaman altını çizdiğimiz Türkiye’nin Somali’de uyguladığı başarılı model diğer Afrika ülkeleri tarafından da ilgiyle takip ediliyor ve büyük bir teveccüh görüyor. Zira Türkiye’nin 2011’de Afrika’ya yönelik atmış olduğu en belirgin adım Somali’de gerçekleşmiştir. Bu kapsamda atılan adımların yanı sıra Somali’ye sunulan katkıların kıtanın geri kalanında olumlu etkilerinin olduğu da görülüyor.
Almanya’nın İsrail’e yönelik politikası genellikle ahlaki bir zorunluluk olarak sunulan bir formül olan Staatsräson kavramı altında yürütülmektedir. Staatsräson kavramı ise bir devletin kendi politikasını meşrulaştırmak için çıkarlarının önceliğine başvurma ve aynı zamanda devlet çıkarlarını diğer değerlere göre önceleme hakkına sahip olma şeklinde tanımlanabilir. Daha yakından incelendiğinde bu “devlet gerekçesi”nin siyasi tutarsızlık ve şüpheli çifte standartlar için bir nevi kılıf olduğu ortaya çıkmaktadır.
10 Eylül akşamı Ürdün’de büyük siyasi sürprizler yaşandı. Ürdün’deki Müslüman Kardeşler’in siyasi kanadı olan İslami Eylem Cephesi Partisi, Ürdün Temsilciler Meclisinde 31 sandalye kazanarak 1989’dan bu yana en iyi sonucunu elde etti. Bu başarı seçim öncesi maruz kaldıkları baskılara ve Ürdün halkının büyük bir kesiminin seçimlere olan inancının zayıf olmasına rağmen gerçekleşti zira oy kullanma hakkına sahip kişilerin sadece yüzde 32’si seçimlere katıldı.
29 Eylül 2024’te yapılan Avusturya parlamento (Ulusal Meclis) seçimlerinin geçici seçim sonuçları ülkenin siyasi dengelerinde önemli bir değişimi işaret ediyor. Bu seçimlerde aşırı sağ eğilimli Avusturya Özgürlük Partisi (FPÖ) tarihindeki en büyük zaferini kazandı ve yüzde 29,2 oy oranıyla birinci parti konumuna yerleşti. FPÖ’nün seçim stratejisi göçmen karşıtı ve Avrupa Birliği’ne (AB) şüpheci yaklaşımı ile seçmen nezdinde güçlü bir karşılık buldu. Partinin lideri Herbert Kickl ise bu başarıyı “Avusturya’nın geleceği için bir dönüm noktası” olarak nitelendirdi.
Aile Rehberi Sistemi nedir ve neyi amaçlamaktadır? Sistemin uygulamasında göz önünde bulundurulması gereken alanlar hangileridir? Sistemin etkinliğini belirleyecek temel unsurlar nelerdir? Sistemin uygulama sürecinde yaşanabilecek muhtemel zorluklar neler olabilir? Sistemin önleyici bir müdahale programı olarak işlevsel olmasını sağlayacak ve etkinliğini artıracak stratejiler neler olabilir?
BRICS’in dünya ekonomisine etkileri nelerdir? BRICS zirvesinde öne çıkması beklenen konular nedir? Zirveye kimler katılacak? Türkiye için zirvenin önemi nedir? Zirveden hangi sonuçlar beklenmelidir?
Kerkük’teki seçimlerin yerel dinamikleri neler? Yeni Kerkük valisinin atanması nasıl gerçekleşti? Kerkük anlaşmasının Irak’taki siyasi dengelere etkileri nelerdir? Türkmenlerin dışlanması Kerkük’ün istikrarını nasıl tehdit ediyor? Kerkük anlaşması PKK terör örgütü için ne anlama geliyor?
Öğretmenlik Meslek Kanunu’na neden ihtiyaç var? Mevcut Öğretmenlik Meslek Kanunu hangi amaçla çıkarılmış ve hangi boşluğu doldurmuştur? Yeni Öğretmenlik Meslek Kanunu hangi konularda düzenlemeler/değişiklikler öngörmektedir? Yeni kanunda daha özel anlamda ne tür değişiklikler getirilmektedir? Yeni kanundaki değişikliklerin muhtemel sonuçları nelerdir?
Tasarruf tedbirleri neleri veya hangi kurumları kapsamakta ve sosyal politikalarla bağlantılı kısımları ana hatlarıyla nelerdir? TT’nin sosyal politika alanındaki işleyişte oluşturabileceği muhtemel riskler ve giderilme adımları neler olabilir? TT’nin sosyal politika alanında kazandıracağı tasarruf imkanları neler olabilir? TT’nin sosyal devletin en önemli göstergelerinden olan kamu sosyal harcamalarını kısma ile ilişkisi nedir? TT nedeniyle kamu sosyal yardımlarında kısmaya gidilecek midir?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bağdat ve Erbil ziyaretleri nasıl bir konjonktürde gerçekleşmiştir? Bağdat’a gerçekleşen ziyaret ve görüşmeler nasıl sonuçlanmıştır? Erbil’in ziyaret edilmesinin anlamı nedir? Türkiye’nin terörle mücadelesinde Irak ziyaretinin etkisi nasıl olacaktır? Ziyaretin ekopolitik bağlamı hangi sonuçlar doğurabilir?
Muhaliflerin 27 Kasım’da başlattığı “saldırganlığı caydırma” operasyonu kısa sürede beklentilerin çok ötesine geçerek Halep’in muhaliflerin kontrolüne geçmesine neden oldu. Güneyde ise ilerlemeler Hama eyaletinin sınırlarına kadar ulaştı. Ayrıca El Bab’dan da cephe açan muhalifler, Halep yönüne doğru ilerlemeye başladı. Adeta Suriye devrimi yeniden başladı da denilebilir. Dakikalar içerisinde haritaların değiştiği bu yeni çatışma ortamını uzmanlara sorduk.
ABD başkanlık seçimini Donald Trump’ın yeniden kazanması dünya genelinde olduğu gibi Ortadoğu, Avrupa Birliği (AB) ve Rusya-Ukrayna savaşı bağlamında da önemli yankılar uyandırdı. Trump’ın dış politika deneyimi ve önceki başkanlık dönemindeki söylemleri yeni dönemde nasıl bir strateji izleyeceğine dair bazı ipuçları veriyor. Bu konuda görüşlerine başvurduğumuz Can Acun, M. Hüseyin Mercan, Aylin Ünver Noi ve Murat Aslan, Trump yönetiminin dış politikada atacağı muhtemel adımların bölgesel dengeleri nasıl etkileyebileceği üzerine kapsamlı değerlendirmelerde bulundular.
Terörle mücadelede istifade edilen pek çok hava platformu ve alt bileşenin üreticisi Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin (TUSAŞ) Kahramankazan’daki yerleşkesi PKK’nın gerçekleştirdiği bir terör saldırısının hedefi oldu. Patlayıcı ve uzun namlulu silahların kullanıldığı saldırıda 5 kişi hayatını kaybederken 22 kişi de yaralandı. Güvenlik güçlerinin başarılı operasyonu ile saldırıyı gerçekleştiren 2 terörist etkisiz hale getirildi. Saldırının ardından Irak ve Suriye’nin kuzeyindeki hedeflere hava harekatı başlatıldı. Saldırının arka planını ve terör örgütünün bu saldırıyla hedeflediklerini uzman konuklarımız değerlendirdi.
1 Ekim Salı akşamüstü İran yaklaşık 200 balistik füzeyle doğrudan İsrail’i hedef aldı. Saldırıda Heyber Şiken, Fettah-1, İmad, Kadir-F ve Siccil füzelerinin kullanıldığı bildirildi. Söz konusu füzeler yüksek hızlarıyla bilinmekte, özellikle yakın dönemde denenen Fettah füzesinin hipersonik olduğu iddia edilmektedir. Bu durum İsrail hava savunma sistemlerinin atılan füzeleri önleyememesinde etkili olmuştur. İsrail her ne kadar füzelerin büyük çoğunluğunun imha edildiğini iddia etse de sosyal medyaya yansıyan görüntüler füzelerin önemli bir kısmının hedeflerine ulaştığını göstermektedir. Nitekim İran Dışişleri Bakanı Abbas Arakçı yaptığı açıklamada füzelerin yüzde 90’ının hedeflerine ulaştığını ifade etmiştir. Hedef alınan bölgeler askeri ve stratejik alanlar olurken İran kaynaklarına göre F-35 savaş jetlerinin tutulduğu Nevatim Hava Üssü, Hatzerim Hava Üssü, bir MOSSAD karargahı ve Aşkelon hedef alınan bölgeler arasında yer almıştır. Bu bağlamda İran-İsrail gerginliğinin gitgide şiddetinin arttığı, stratejik noktaların hedef alınmaya başlandığı anlaşılmaktadır. Bu doğrultuda görüşlerine başvurduğumuz uzmanlar bu meselenin farklı boyutlarda ortaya çıkaracağı etkileri ele almaktadır.
Türkiye ve Mısır arasındaki ilişkilerin yeniden canlanması yapıcı bir iş birliği yaklaşımıyla şekilleniyor. 14 Şubat’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Kahire ziyaretinden sonra 4 Eylül’de Mısır Cumhurbaşkanı Abdülfettah Sisi’nin Ankara ziyareti sürecin önemli bir dönüm noktası olarak değerlendiriliyor.
7 Ekim’den itibaren Gazze’de süregelen çatışmalarda İsrail’in operasyonel kabiliyetlerini kullanarak benzeri saldırıları sıklıkla tatbik ettiği görülmekte. Bu çerçevede bölgesel ve uluslararası aktörlerden muhtemel tepkilerini, Hamas liderliğinin ve Filistin siyasetinin söz konusu suikastın ardından nasıl bir yön kazanacağını ve İsrail-Gazze savaşının olası seyrini konunun uzmanları değerlendirdi.
SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş, NTV ekranlarında yayınlanan Yakın Plan programında, Hamas lideri Yahya Sinvar’ın ölümünün ardından Hamas cephesinde yaşanması muhtemel...
SETA Dış Politika Araştırmacısı Bilgehan Öztürk, A Haber ekranlarında yayınlanan Ajans Hafta Sonu programında, Almanya Şansölyesi Olaf Scholz’un Türkiye ziyaretinde İsrail’in...
SETA Washington D.C. Koordinatörü Kadir Üstün, A Haber ekranlarında yayınlanan Akşam Ajansı programında, 5 Kasım’da ABD’de gerçekleştirilecek olan seçim bağlamında son...
SETA Genel Koordinatörü Nebi Miş, TRT 1 ekranlarında yayınlanan Enine Boyuna programında, son bir senede Gazze merkezli olarak bölgede yaşananlar ve İsrail’in amaçları üzerine...
ABD başkanlık seçimlerine günler kala başkan adayları Kamala Harris ve Donald Trump seçmenlere yönelik son sözlerini söylerken, ülkedeki “faşizm” tartışmalarını ve Müslüman...
ABD’de, Kamala Harris ve Donald Trump arasındaki başkanlık yarışına dair anket sonuçları, adayların başa baş olduklarını gösteriyor. Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat, ABD...
Elon Musk, neden Trump’a destek veriyor? Biden-Netanyahu ilişkisine dair Beyaz Saray’dan basına neler sızdırıldı? ABD’de haftanın gündemini, Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat anlatıyor.
Bu hafta ABD Başkanlık seçimlerini ve hükümetin ve adayların İsrail’e desteğinin etkilerini, Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat ile konuştuk.