Dinamikler değiştiğinde ve çeşitli dosyalarda iş birliğinin daha çok kazandıracağı durumlarda devletler iş birliği yoluna gitme yolunu tercih edebilirler. Nitekim iki ülkenin uzun yıllar devam eden "negatif" denklemden çıkıp "kazan-kazan" denklemi yönüne ilerlemesi konusunda ortak bir iradeye sahip oldukları görülüyor.
DevamıTürkiye'nin BRICS üyeliğine yönelik resmi başvurusunun olup olmadığı gizemini korurken, söz konusu mesele uluslararası siyasetin dinamik ortamında ve belirsizliklerin arttığı bir dönemde Türk dış politikasının geleceğini yeniden şekillendirmeye aday stratejik bir hamleyi temsil ediyor.
DevamıSon yıllarda Türkiye'nin geçirdiği ve/veya geçirmekte olduğu demografik dönüşüm sıklıkla gündeme gelmekte ve tartışılmaktadır. Bu anlamda mevcut veriler, Türkiye nüfusunun ortanca yaşının yükseldiğini, doğurganlığın ve genç nüfus sayısının azaldığını net bir biçimde göstermektedir. Ancak geçtiğimiz haftalarda Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan ve 2023-2100 yıllarını kapsayan nüfus projeksiyonu; uzun vadede çok daha geniş çaplı bir değişimin yaşanacağını göstermektedir.
TÜİK nüfus projeksiyonunda hangi veriler mevcut? Bu veriler ne anlama geliyor? Genç ve yaşlı nüfus oranlarında nasıl bir dönüşüm beklenmektedir?
Türkiye, Somali ve Etiyopya'nın da yer aldığı Afrika Boynuzu bölgesinde barış ve istikrara katkı sağlama çabalarının bir parçası olarak önemli bir rol üstlenmiştir. Bunu yapabilmek için taraflar arasında yeterli düzeyde güvenilirliğe ve olumlu imaja sahip olmak gerekiyor. Bu girişim bağlamında Ankara Süreci'nde Türkiye'nin sadece kendi ulusal çıkarları bağlamında bir amacı bulunmuyor. Elbette Somali ve Etiyopya'nın aralarındaki sorunu çözmesi durumunda Türkiye'nin de bölgesel çıkarlarını ilgilendiren gelişmeler ve bölgesel barıştan dolayı elde edeceği kazanımlar olacaktır. Bu bağlamda Türkiye'nin Etiyopya'da ekonomik ve Somali'de stratejik çıkarları öne çıkıyor.
75. Yılında NATO’nun Vaşington Zirvesi | Bağlam ve Süreç
Kalkınma Yolu orta vadede Irak’taki bütün siyasi aktörlerin kazanacağı, kazandıkça daha fazla destekleyeceği, işlevsiz hale gelmesi durumundaysa hepsinin kaybedeceği bir proje niteliğinde.
DevamıTürkiye tarafından geliştirilen ve öncelikli olarak desteklenen Kalkınma Yolu Projesi, Ankara için küresel ve bölgesel öneme sahip bir proje. Küresel açıdan düşünüldüğünde, Covid-19 Pandemisi ve Rusya'nın Ukrayna'yı işgaliyle tedarik zincirlerinde ve mutat ticaret yollarında yaşanan aksamalar ve algılanan riskler, bütün devletlere "çeşitlendirmenin" ne kadar hayati olduğunu göstermişti. Bu durum, Mart 2021'de Süveyş Kanalı'nda karaya oturan Ever Given adlı gemi hadisesi ve İsrail'in Gazze'ye saldırısı sonrasında Husiler kaynaklı kanal güzergahındaki risklerle birlikte teyit edilmişti.
DevamıSiyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 90. sayısı raflarda yerini aldı.
Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Irak'a 13 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği resmi ziyaret, bölgesel ilişkilerde önemli bir dönüm noktası olarak kabul ediliyor. Uzun süre Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) başkanlığı yapan ve halihazırda Dışişleri Bakanlığı görevini yürüten Hakan Fidan'ın mekik diplomasisi yürüttüğü ve kurumsal bir zihinle pişirilen Irak siyaseti, Türkiye-Irak ilişkilerine ve Ortadoğu'ya istikrar getirmeyi planlıyor. Dolayısıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak temasları ve imzalanan anlaşmalar sadece ikili ilişkiler bağlamında değil, aynı zamanda bölgesel ve küresel denklemde de önem arz ediyor. Bu anlamda özellikle Körfez ülkeleri, Türkiye-Irak yakınlaşmasını olumlu bir gelişme olarak değerlendirdiği ve bu sürecin bölgesel istikrara katkı sağlayacağını düşündüğü ifade edilebilir. Nitekim Körfez medyası Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Irak ziyaretini olumlu biçimde resmederek Körfez'in bir konsensüs halinde Türkiye-Irak yakınlaşmasından memnun olduğunu ifade etmiştir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın heyetiyle dün Bağdat ve Erbil'deydik. Erdoğan, Bağdat'ta Cumhurbaşkanı Reşid ve Başbakan Es Sudani'yle, Erbil'de de IKBY Başkanı Neçirvan Barzani ve IKBY Başbakanı Mesrur Barzani ile görüştü. Cumhurbaşkanımızın 12 yıl sonra gerçekleştirdiği bu ziyaret Türkiye ve Irak arasında yeni bir dönemin kapılarını açtı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bağdat ve Erbil ziyaretleri nasıl bir konjonktürde gerçekleşmiştir? Bağdat’a gerçekleşen ziyaret ve görüşmeler nasıl sonuçlanmıştır? Erbil’in ziyaret edilmesinin anlamı nedir? Türkiye’nin terörle mücadelesinde Irak ziyaretinin etkisi nasıl olacaktır? Ziyaretin ekopolitik bağlamı hangi sonuçlar doğurabilir?