• Orta Vadeli Programda (OVP) yedi öncelikli reform alanı bulunmaktadır. Mali disiplin vurgusuyla işleme alınacak olan reformlar belli bir takvim şeklinde hayata geçirilecektir. 39 başlık altında toplanan yedi öncelikli reform alanı büyüme ve ticaret, kamu maliyesi, iş ve yatırım ortamı, yeşil ve dijital dönüşüm, fiyat ve finansal istikrar, beşerî sermaye ve istihdamdan oluşmaktadır.
  • Orta Vadeli Program (OVP) gelecek üç yıllık süreçte temel verileri, hedefleri ve öngörüleri içinde barındırmaktadır. Büyüme, istihdam, fiyat istikrarı ve kamu maliyesi gibi ekonominin farklı dayanaklarının nasıl bir şekilde geliştirileceği OVP’de yer alır. 2024-2026 yılları arasındaki dönemi içeren program fiyat istikrarı temelli olarak tasarlanmıştır. 2021’in sonlarından itibaren ciddi bir problem alanına dönüşen enflasyonu kontrol altına almak için işleme alınan önlem ve tedbirleri sıralayan OVP fiyat istikrarını sağlamayı hedefliyor. Enflasyonu orta vadede tek haneye düşürmeyi, iş ve yatırım ortamını iyileştirmesi ve mali disiplini korumayı odağına alan program afetlerle etkin mücadeleyi konu ediniyor. 2026’da yüzde 8,5’lik enflasyon, 1.3 trilyon dolarlık milli gelir, 15 bin dolara yaklaşan kişi başı gelir ve 300 milyar dolarlık ihracat hedefini ortaya koyan program yeşil dönüşüme vurgu yapıyor.
  • Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi desteğiyle hazırlanan Dijitalin Yüzyılı kitabının temel amacı da genel anlamda dijitalleşme hakkında geniş kitlelere farkındalık kazandırmak ve özelde ise Türkiye’nin dijitalleşme sürecinde attığı önemli adımları ortaya koyabilmektir. Kitabın, dijitalleşme konusunda Türkçe alan yazınında temel bir referans eser olması ve teknolojinin toplumsal, ekonomik ve idari etkileri hakkında bilgi sunması hedeflenmiştir. Bu açıdan elinizdeki kitap, hem profesyonel anlamda alana ilgi duyanlara hem de bu konuda bilgi sahibi olmak isteyen geniş toplumsal kesimlere katkı sağlamayı amaçlamaktadır.

Bu Konuda Daha Fazla

  • Her ne kadar geliştirmiş olduğu bilinç ve girişimler kamuoyu tarafından sevinçle karşılanıyor olsa da literatürde Milli Teknoloji Hamlesi’ni detaylı bir şekilde ele alan ve bu hamle kapsamında gerçekleştirilen atılımları sektörel bazda inceleyen eser sayısı oldukça azdır. Bu önemli eksikliğin giderilmesi istikametinde kitabın ilgili alana katkı sunması hedeflenmiştir.

  • Hindistan’daki G20 zirvesi Biden’ın Çin’in etkisini azaltma çabalarını güçlendirmesine vesile oldu. Biden, Başbakan Modi’nin büyük bir prestij aracı olarak gördüğü zirveye katılarak alttan alta Hindistan’ın Çin’e alternatif olabileceği mesajını verdi. Bu bağlamda zirvede açıklanan yeni ticaret güzergahının Çin’in Kuşak ve Yol İnisiyatifi’ne alternatif sunma amacı taşıdığı açıktı. Biden’ın zirveden hemen sonra Vietnam’a uğraması da Çin’in Hint-Pasifik’teki etkisini kırma stratejisine yönelik bir adımdı. Ancak Putin ve Şi’nin zirveye katılmaması ve dahası sonuç bildirgesinin Rusya’yı rahatsız etmeyecek bir dil kullanması Biden’ın işinin hiç de kolay olmadığını bir kez daha gösterdi.

  • Ekonomiden jeopolitiğe pek çok konunun ön planda olacağı ve yıl boyunca bakanlar, üst düzey yetkililer ve sivil toplum kuruluşları arasında gerçekleştirilen tüm G20 süreçlerinin ve toplantılarının bir sonucu ve doruk noktası olan bu yılki zirve, aynı zamanda büyük küresel zorlukların yaşandığı bir döneme de denk geliyor.

  • Kredi kartları ve krediler tüketim alışkanlıklarında çok büyük bir yer kaplamaya başladı. Banka kartlarının yanı sıra kredi kartları sayısının ulaştığı miktar genç kuşak olmak üzere harcama alışkanlıklarını daha fazla etkiler hale geldi. Kredi kartları maliyetlerin düşük olduğu ve taksitlendirme imkanlarının geniş olduğu dönemde kullanma açısından avantajlı bir finansal araç.

  • ABD Ticaret Bakanı Gina Raimondo dört günlük Çin ziyaretinde iki ülke arasındaki ticari sorunların yönetilmesine odaklandı. Çinli muhatabı Wang Wentao’yla görüşmesi sonrasında tansiyonu düşürmeye yönelik ortak bir forum oluşturulacağını açıklayan Raimondo, Biden yönetiminin çip ihracatı sınırlamalarını savunarak ulusal güvenlikten vazgeçmeyeceklerini söyledi. 5 yıldır Çin’e giden ilk Ticaret Bakanı olan Raimondo’nun ziyareti, Haziran’da Dışişleri Bakanı Blinken’ın ve Temmuz’da Hazine Bakanı Janet Yellen’in ziyaretlerinin peşinden geldi. Çin’le ekonomik mücadeleye devam eden Biden yönetiminin bir yandan da artan tansiyonu düşürerek bu ülkedeki Amerikan ekonomik çıkarlarını ve sermayesini korumaya çalıştığını görüyoruz.

SETA ekonomi araştırmalarında Türkiye ekonomisinin temel parametreleri, devlet-özel sektör ilişkileri, küresel yönetişim ve yükselen ekonomik güçlerle ilişkiler konularında araştırmalar yapılmaktadır. Türkçe ve İngilizce olarak yayımlanan kitap, rapor, analiz, perspektif ve değerlendirmeler karar alıcıları, piyasa aktörlerini ve uluslararası gözlemcileri kendi çalışma alanlarında bilgilendirmeyi hedeflemektedir. Ekonomi araştırmalarının başlıca konularını Türkiye ekonomisi, sanayi ve enerji politikaları, dış politika-ekonomi ilişkileri ve küresel yönetişim oluşturmaktadır.