Size bir şey söyleyeyim mi?
Hevesi kursağında kalan iktidar müptelasından çekilmezi yok.
Türkiye’de bunlardan öyle çok var ki.
Gezi kalkışmasından bu yana “ha gayret” demekten imanları gevredi.
7 Haziran 2015 akşamı AK Parti iktidarları döneminin son bulduğuna, ülkede yeni bir siyasal iklimin ortaya çıktığına inandılar.
Darbe, ayaklanma ve hatta iç savaş çıkarma teşebbüsleri ile yıprattıklarına kanaat getirdikleri iktidarı seçimle alt ediyorlardı.
Fakat hevesleri kursaklarında kaldı.
Yaşadıklarının ham bir hayal olduğu birkaç hafta içinde gün yüzüne çıktı.
Bu kez ellerindeki en kirli silaha sarıldılar.
Terörü devreye soktular.
O gün bugündür devlet terörle mücadele ediyor. Millet bu mücadeleye büyük destek veriyor. Ve terör örgütleri, arkasındaki şer şebekeleri ile birlikte açığa düşürülüyor.
Fakat iktidar hevesleri kursağında kalanlar bu süreçte kılıktan kılığa giriyorlar.
Bir bakmışsınız AB karşıtı, anti-Amerikancı, ulusalcı.
Bir bakmışsınız AB’ci, Amerikancı.
Bir bakmışsınız İsrail lobisinin Türkiye şube başkanı gibi konuşuyor.
Bir bakmışsınız anti-semitist olmuş.
Bir bakmışsınız Putin’e hayran.
Bir bakmışsınız Putin’in kirli ilişkilerinden bahsediyor. Bu söylediklerimi alın, gayrı milli muhalefetin anlı şanlı kalemlerinin her birine uygulayın. Bakalım bu tutarlılık testinden hangisi geçecek.
Can Dündar mesela.
Avrupa turnesine çıkmış, Türkiye’yi şikâyet etmiş onu anlatıyor.
Güya gözdağı veriyor.
Bundan böyle bir gazeteci tutuklandığında bütün Avrupa kapınıza dayanacak diye tehdit ediyor Türkiye’yi. Sanki o gazeteciler, gazeteci olduğu için tutuklanıyor. Terörü yarayışlı bulmaktan, onunla aşk yaşamaktan oluyor bunlar Can Bey!
İktidara hasretler, anlıyorum.
İtibara hasretler, anlıyorum.
En çok da o eski imtiyazlarına hasretler.
Onu da anlıyorum.
Ezelden ebede hakları olduğunu düşündükleri iktidarlarını geri almak için her yolu mubah görüyorlar.
Ona da peki.
Her türlü düzenbazlığa başvuruyorlar.
Eyvallah!
Hepsine tamam.
Yahu iyi de bütün bunlar daha da çok çuvallamalarına neden oluyor. Her seferinde kendilerini rezil ediyor, daha fazla kaybediyorlar. Bir durup nefes alsalar.
Biz de nefes alsak.
Şu mübarek bayram günü, millet de nefes alsa.
***
Ülkece, milletçe yaşadığımız sorunlar var ve gerçek. Türkiye’nin dikensiz bir gül bahçesi olduğunu kimse söylemiyor. Fakat bu bahçeyi yaban otlarından temizlemek için canla başla uğraşanları da millet görüyor.
***
Evet bugün bayram.
Orucun meyvesi Ramazan Bayramı.
Maruz kaldığımız bütün saldırılara rağmen buradayız.
Bayram burada ve bizimle.
Hep olduğu gibi.
Hep olacağı gibi.
Allah huzur içinde nice nice bayramlara yetiştirsin.
***
Yazımı bitirdim, şimdi gidip anne-babamın elini öpeyim…
[Sabah, 6 Temmuz 2016]
