FBI’ın 2016 seçimlerinde Clinton’ın başına bela olan kritik açıklaması düşünüldüğünde, özel savcılar ve Adalet Bakanı Trump ve Biden’ı soruştururken 2024 seçimlerine etki etmemek için elinden geleni yapmak zorunda hissedecek.
Biden yönetimi hem bütçe harcamaları hem de araştırma komisyonları üzerinden Cumhuriyetçilerin engelleme siyasetleriyle karşı karşıya kalacağı için daha fazla dış politikaya yönelmeyi tercih edebilir.
2023’ün ilk haftalarında Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu’nun Güney, Orta ve Doğu Afrika ülkelerine yönelik ziyaretleri Türkiye Yüzyılı’nda Afrika’yı özel olarak konumlandıracağını gösteren bir tavır sergileyeceğinin işaretidir.
Uluslararası sistemde yaşanan sarsıntıların şiddeti bu iki güçlü NATO müttefikinin mevcut sorunları aşarak bölgesel ve küresel meydan okumalara karşı ortak politika geliştirmeye çalışmalarını gerekli kılıyor. Ancak Türkiye’de yaklaşan seçimler dikkate alındığında Washington’un şimdilik bekle gör politikasına devam ederek fark yaratacak stratejik diyalogdan uzak duracağını tahmin edebiliriz.
Avrupa'da 2022 yılında devam eden ve Türkiye'yi ötekileştirmeye ve dışlamaya çalışan tavır sürdürülebilir bir yaklaşım değildir. Bu tavrın Avrupa açısından Türkiye'yi Rusya gibi aktörlere daha da yakınlaştırma riski mevcuttur. Avrupa açısından mevcut Türkiye yaklaşımı sınır noktasına gelmiştir. Türkiye-AB ilişkileri 2023'de ya daha keskin bir kopma noktasına gelecektir. Ya da Avrupa'da bir takım siyasetçiler Türkiye'ye daha stratejik bir tavır ile yaklaşarak yeni bir pozitif momentuma kapı aralayacaklardır.