Ulusal Çıkar ve Kılıçdaroğlu

Almanya'daki Türklerin hayatı gün geçtikçe zorlaşıyor. Kendilerine yönelik tehditler artıyor. Ancak seslerini duyuracak tek bir isme bile sahip değiller.

Kılıçdaroğlu Almanya ziyaretinde poz vermiş. Yanında Alman siyasetçiler var. “Türkiye kökenli” deniyor bu siyasetçilere. Ama hiçbiri Türkiye dostu değil. Dahası Türkiye düşmanlığıyla bilinen tipler. İsim vermeye gerek yok. Alman parlamentosunda PKK’ya verdikleri destekle bilinen bu siyasetçiler şimdiye kadar her türlü Türkiye düşmanlığını yaptı. Geçenlerde bunlardan biri Almanya meclisinde PYD bayrağı açmaktan geri kalmadı. Zaten bu isimlerle ilgili şöyle kısa bir araştırma yapın ne olduklarını görürsünüz. Ancak bunlar Kılıçdaroğlu’na hiç etki etmemiş. PKK’ya yakın bu isimlerle pek bir mutlu görüntü vermiş.
Bunun basit bir hata olduğunu düşünmüyorum. O siyasetçilerin ne olduğunu ve nasıl bir çizgi izlediğini bilmiyor olma ihtimali yok. Google’da beş dakikalık bir arama yaparsanız görürsünüz. Kılıçdaroğlu bu pozu bile isteye vermiş. Kime mesaj veriyor? HDP’ye. Böylece HDP-CHP ittifakının temelini Almanya’da atmaya çalışıyor. “Ne var bunda” diyebilirsiniz. “Zaten CHP ve HDP uzun süredir aynı çizgide” diyebilirsiniz. “Erdoğan karşıtlığında birleştiklerini zaten gizlemiyorlar” diyebiliriniz. Büyük oranda da haklısınız. CHP artık bu konuyu normalmiş gibi görüyor ve gösteriyor. Ancak mesele sadece belediye seçimleri değil. Zaten bu tür görüntüler sayesinde alabileceği oy da o kadar önemli değil. Asıl önemli olan bu tür tavırların Türk dış politikasına etkisi. Türkiye’nin ulusal çıkarlarına vereceği zarar… Dahası Almanya’daki Türkleri de zora sokuyor.
Almanya’da dört milyona yakın Türk yaşıyor. Ancak maalesef bu insanlarımız Alman siyasetinde temsil edilmiyor. Alman Parlamentosu’nda 14 Türkiye kökenli milletvekili var. Fakat bunların hepsi benzer zihniyetin ürünü. Türkiye düşmanı. Türk nüfusun büyük çoğunluğunu temsil edecek milliyetçi muhafazakâr hassasiyetlere sahip tek bir milletvekili yok. Zaten aşırı milliyetçiliğin yükselişte olduğu bir dönemden geçiyoruz. Almanya’daki Türklerin hayatı gün geçtikçe zorlaşıyor. Kendilerine yönelik tehditler artıyor. Ancak seslerini duyuracak tek bir isme bile sahip değiller.
Bence bu Türk dış politikası için çok önemli bir mesele ve yakın zamanda çok daha ciddi haller alacak. Demokratik temsiliyet sorunu Türkiye’nin sürekli dile getirmesi gereken bir konu. Ancak Kılıçdaroğlu’nun yaptığı iş maalesef ülke dış politikasına darbe vuruyor. Bu ziyaretle o isimlere meşruiyet kazandırıyor. Yarın öbür gün Almanlar bunu örnek gösterecek. Kılçdaroğlu bunlarla el ele kol kola poz veriyor diyecek. “Demek ki bunlar Türk kökenli vatandaşları temsil ediyor” diyecek. Bilmezler ki Kılıçdaroğlu Türklerin ulusal çıkarını temsil etmez. Bilmezler ki onun tek derdi Erdoğan’ı devirmek. Bilmezler ki bu yolda her şeyi mubah görüyor. “Atatürk’ün partisinin lideri bile bunlarla görüşüyor” diyecek Almanlar.
Kılıçdaroğlu’nun bu tavrının sağlıklı bir siyaset yapma biçimi olmadığını düşünüyorum. Erdoğan düşmanlığı hastalıklı hale geldi. Sadece devletin ulusal çıkarına zarar vermiyor. Almanya’da yaşayan Türklere de zarar veriyor.

[Sabah, 8 Aralık 2018]

Etiketler: