Sovyetler Birliği dağıldığında bağımsızlığını yeniden ilan eden Azerbaycan'ı çok zor şartlar bekliyordu. Topraklarının yüzde 20'si Rusya destekli Ermenistan tarafından işgal edilmiş, savaş sebebiyle bir milyonu aşan göçmene ev sahipliği yapmak zorunda kalmış, ekonomik yapısı darmadağın olmuş ve ülkede istikrarsızlık baş göstermeye başlamıştı. Bu nedenle her ne kadar Azerbaycan bağımsızlığını yeniden ilan etmiş olsa da içinde bulunduğu zor şartlar nedeniyle bağımsızlığın sevincini tam anlamıyla yaşayamamıştı.
Hafta sonunda Dışişleri Bakanlığı’nın düzenlediği Antalya Diplomasi Forumu’nu takip etme fırsatı buldum. Türkiye’nin dış politika önceliklerini içeren birçok meselenin ele alındığı forumda, bölgesel istikrarsızlık ve küresel meydan okumalar çağında uluslararası sistemin yeniden inşası sorunu benim için öne çıkan tema oldu. ABD’nin 2. Dünya Savaşı sonrası kurduğu ‘kurala dayalı’ uluslararası sistemin ne sorunları çözebildiği ne de istikrarı sağlayabildiği bir dönemde yaşıyoruz. Bu temel soruna ilişkin farkındalığın öne çıktığı forumda, diplomasinin imkân ve sınırlarının gerçekçi bir şekilde tartışılması Türkiye’nin ayakları yere basan bir liderlik arayışında olduğunun göstergesiydi. Önceden belirlenmiş genel bir paradigmanın katılımcılara sunulması şeklinde gerçekleşen birçok uluslararası toplantının aksine, kavramsal çerçevenin bizzat katılımcıların katkılarıyla oluşturulmaya çalışıldığını gördük. Bu yaklaşım, Türkiye’nin güçlü liderliğinin aynı zamanda ne kadar mütevazı olduğuna ve meselelerin paydaşlarının katılımıyla çözümüne odaklandığına işaret ediyor.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 88. sayısı raflarda yerini aldı.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 87. sayısı raflarda yerini aldı.
Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 86. sayısı raflarda yerini aldı.