Suriye’de Rejimin Şifresi: Mezhep ve Kan Bağı

1966'daki Baas devriminden 4 yıl sonra kansız bir parti içi devrimle başkan olan Hafız Esad, ilk yıllarını ülkenin sosyo-ekonomik yapısı üzerindeki müdahalelere ayırdı.

Bir yanda ülkenin nüfusunun yaklaşık %10’unu teşkil eden Nusayrilerin bir kısmı, Baas Partisi’nde, istihbarat, askeriye ve ekonomide kilit noktalara yerleştirildi. Başta Esad ailesinin mensup olduğu Kelebiye kabilesi olmak üzere, Hayatin ve Haddadin gibi Kelebiye ile ittifak halindeki kabilelerden özellikle Esadlarla kan bağı olanlar Baba Esad’a en yakın halkayı oluşturdular. Diğer yanda ise yaklaşık %80’lik Sünni nüfus arasında da nüfuz oluşturmak için Suriye’nin geleneksel şehirli Sünni burjuvazi ailelerinin konumu, rejimin ortaya çıkardığı yeni zengin Sünnilerle değiştirilmeye çalışıldı. Bu süreç geleneksel şehirli elitlerin siyasi güçlerini büyük oranda yitirmesine ve rejimle Sünni çoğunluk arasında köprü olan ve gerektiğinde rejime arka çıkan yeni bir Sünni burjuvazinin yükselmesine sahne oldu. 

Baba Esad’ın “Şille”si 

Hafız Esad askeri ve istihbarat elitini tayin ederken büyük oranda mezhepsel farklılıkları gözetti ve halk arasında şille(çete) diye tabir edilen yakın çevresini genellikle Ali Duba, Ali Haydar, Behçet Süleyman ve Ali Aslan gibi Nusayrilerden seçti. Ali Memlük ve Abdulhalim Haddam gibi Sünni isimleri de yakın halkasına dâhil eden Hafız Esad, mecliste ve kabinede Sünnilerin yer almasına imkân verdi. Halefi olarak gördüğü büyük oğlu Basil’in ölmesiyle birlikte Hafız Esad, Basil ve küçük oğlu Mahir’in aksine askeri ve siyasi yönleriyle değil daha çok profesyonel uğraşlarıyla ön plana çıkan Beşar’ı başkanlık makamı için hazırlamak zorunda kaldı. Bunun için öncelikle Beşar’ın Baas Partisi ve askeriye içindeki hızlı yükselişini mümkün kıldı. Daha sonra ise darbeyle kurulmuş bir azınlık rejiminin başına geçmek için ne kadar güçlü olduğu tartışılan Beşar’ın Hafız sonrası dönemde ayakta kalabilmesini sağlamak amacıyla Beşar’ın liderliğine karşı çıkabilecek önemli şahsiyetleri tasfiye etti. Bu amaçla Askeri İstihbarat şefi Ali Duba, Özel Kuvvetler Komutanı Ali Haydar, Umumi İstihbarat Direktörü Beşir Neccar, Genel Kurmay Başkanı Hikmet Şihabi ve Hava Kuvvetleri İstihbarat Şefi Muhammed el-Huli gibi isimler kızağa alınarak Beşar’a karşı potansiyel muhalefetleri engellendi. İlginçtir ki Beşar dönemine geçişte tasfiye edilmeyenler Haddam, Mustafa Talas ve Faruk Şara gibi Sünni isimlerdi. Beşar Esad, göreve geldiğinde, “eski muhafızlar” diye tabir edilen kilit isimlerin tasfiye edilmesi sonucunda boşalan mevkilere kendisi ile çalışabilecek isimleri yerleştirdi. Babası gibi iç halkasını genellikle kan bağı olan Nusayrilerden oluşturan Beşar Esad, istihbarat ve güvenlik örgütlerinin idaresini de yine büyük çoğunlukla Nusayrilere verdi. Yine babası gibi kabinede ve mecliste Sünnilerin ön plana çıkmasına müsaade eden Beşar, görevi bırakana kadar Haddam’ı ve daha sonra Şara’yı yardımcısı, Velid Muallem’i de dışişleri bakanı olarak yanında tuttu. 

Beşar Esad’ın iç halkası 

Hafız ve Beşar Esad dönemleri arasındaki devamlılık ve kopmalar, göreve geldiği Temmuz 2000’den beri, özellikle Beşar’ın reformcu kişiliği bağlamında sorgulanıyor. Bu noktada Beşar’ın iç halkasını ve karar verme mekanizmasına dâhil edeceği kişileri seçme biçiminin Baba Esad ile büyük paralellikler taşıdığının altı çizilmelidir. Beşar’ın iç halkasını, Başkanlık Muhafızları Komutanı olan kardeşi Mahir Esad, Genelkurmay Başkan Yardımcısı olan eniştesi Asıf Şevket, Esad rejiminin yarattığı Suriye’nin en zengin işadamı olan kuzeni Rami Mahluf ve Abdulfettah Kudsiyye ve Muhammed Nasıf gibi Nusayri istihbarat ve güvenlik

Etiketler: