SETA’dan “Devrimin Üçüncü Yılında Suriye’ Paneli

Üçüncü yılına adım atan Suriye Devrimi, SETA'nın düzenlediği ve Suriye muhalefetinin önde gelen isimlerinden Muaz El-Hatip ve George Sabra'nın katıldığı panelde tartışıldı.

SETA “Devrimin Üçüncü Yılında Suriye” paneline ev sahipliği yaptı. SETA araştırmacısı Ufuk Ulutaş’ın moderatörlüğünde düzenlenen panele, Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Muaz El-Hatip ve Suriye Ulusal Konseyi Başkanı George Sabra konuşmacı olarak katıldı. İkinci yılını dolduran Suriye krizinde, sahada kazanımlar elde eden muhalefeti temsil eden konuşmacılar, Suriye’deki mevcut durumu, Suriye krizindeki muhtemel çözüm senaryolarını ve uluslararası toplumun pozisyonunu değerlendirdi.

SABRA: “ULUSLARARASI TOPLUMUN DEMOKRASİ SÖYLEMLERİ HAVADA KALMAMALI”

Suriye Ulusal Konseyi Başkanı George Sabra, Suriye’de krizin aşama aşama geliştiğini, Suriye’de halkın önceleri hak ve özgürlük talebinde bulunduğunu ancak rejimin insanlık suçları işlemesi sonucu, bunun rejimin yıkılması talebine dönüştüğünü belirtti. Gerilimi sürekli artıran tarafın rejim olduğunu ileri süren Sabra, milyonlarca yıkılmış ev, on binlerce ölü ve yüzbinlerce kayıptan sonra bunun toplumdaki yansıması baskıcı ve despot lidere karşı mücadele inancının daha arttığını söyledi. Direnişin silahlandırılmasının halkın tercihi olmadığını fakat mevcut gelişmelerle paralel olarak bunun bir ihtiyaç ve zorunluluk olduğunu belirtti. Uluslararası çözüm girişimlerinin başarısızlıkla sonuçlandığını hatırlatan Sabra, koltuğunu korumak için her türlü yolu deneyen rejimle mücadelede artık geriye dönüş olmadığını, böyle düşünenlerin hata içerisinde olduğunu vurguladı. “Bu zamandan sonra ne rejim halkı ikna edebilir ne de muhalefet kısa sürede rejimi devirebilir” diyen Sabra, rejimin tabanı olarak görülen Aleviler arasında dahi “O koltukta kalacak diye evlatlarımızın ölmesine izin mi vereceğiz?” sorusunun seslendirildiğini ifade etti. Suriye’de değişimin hızlı bir şekilde gerçekleşememesinin uluslararası toplumun Özgür Suriye Ordusu’na açıktan destek vermemesi olduğunu ifade eden Sabra, Suriye krizinin sadece Suriye halkını değil bölge halklarını da tehdit ettiğini, nitelikli silahlarla muhalefetin silahlandırılması gerektiğinin altını çizdi. Sabra, Suriye halkına deste vermezse uluslararası toplumun tüm demokrasi söylemlerinin havada kalacağı ve geçerliliğini kaybedeceği uyarısında bulundu.

EL-HATİP: “SURİYE ULUSLARARASI GÜÇLERİN DENEY ODASI DEĞİLDİR”

Sabra’dan sonra söz alan Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Muaz El-Hatip ise, Suriye devriminin en başından bu yana barışçıl bir devrim olduğunu ancak rejim devrimi savaş ortamına çektiği için halkın silahlandığını belirtti. Dünyada hiçbir devletin halkına Scout füzeleriyle saldırmadığının altını çizen El Hatip, kimyasal silahlar da kullanan rejimin meşruiyetini kaybettiğini ifade etti. Suriye’de bugüne kadar başarıya ulaşılamamış olmasının sebebini uluslararası camianın rejimin işlediği suçlara ve onlar için uydurduğu kılıflara zemin hazırlayan tavrı olduğunu iddia etti. Suriye’nin bir deney odası olmadığını söyleyen El Hatip, Suriye halkının bu katliamları ve sorumlularını asla unutmayacağının, uluslararası camianın bu tavrından ileride zarar göreceğinin altını çizdi. Muaz El Hatip, Esed rejiminin korunmaya çalışıldığını ancak Beşşar Esed ve rejiminin Suriye’de hiçbir geleceğinin olmadığını söyledi. Muhalefet olarak kendilerini sorgulamaları gerektiğine de dikkat çeken El Hatip, rejimin mezhep savaşı yaşanıyor imajı verme çalışmalarını boşa çıkaracaklarını, zira gerçek devrimcilerin intikam almayacağının altını çizdi. Suriye’de Alevilerin de mafyalar tarafından kullanıldığını ile

Etiketler: