ABD Başkanı Barack Obama’nın resmî davetlisi olarak ABD’de bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Washington’da sürdürdüğü temaslar çerçevesinde Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları (SETA) Vakfı Washington DC ofisi tarafından Mayflower Otel’de düzenlenen konferansta konuştu. “21. Yüzyılda Küresel Düzen ve Adalet” başlığıyla düzenlenen konferansta dünya kamuoyuna seslenen Erdoğan, başta Birleşmiş Milletlerin sorunlu mekanizması, Türkiye-İsrail ilişkileri, Suriye krizi, Filistin meselesi, Somali’de yaşanan açlık, Myanmar’da Müslümanlara yönelik süren katliamlar olmak üzere pek çok konuya dair önemli değerlendirmelerde bulundu.
Konuşmasında, adaletin önemine dikkat çeken Erdoğan, “Adalet, sadece maddi refahın adil dağılımıyla sınırlı değildir. Ön yargılara dayalı ırkçı ayrımcılık da bir adaletsizlik ve haksızlık türüdür. Irkçılık insanlığın onurunun ayaklar altına alınmasıdır. İnsanın hakkı olan en temel şeyden eşit ve adil muameleden mahrum edilmesidir” diye konuştu.
Dünyanın acilen yeni bir adalet düzenine ihtiyacı olduğunu belirten Erdoğan, “Son dönemde Myanmar’da yapılan zulümleri, katledilen insanları, o çocukları acaba katledenler hangi inancın, dinin mensuplarıdır? Peki, bunlara karşı insanlığın verdiği bir refleks var mıdır, ‘nasıl böyle bir şey yapıyorsunuz?’ diye soruyorlar mı? Hayır!” sözleriyle Myanmar’da yaşanan zulme dikkat çekti.
Erdoğan, “Bazıları bu işe çok farklı nedenlerle yaklaşıyor. Bazıları diyor ki ‘Neyime lazım!’ Birkaç ülke ise bu işte hassasiyetini ortaya koyuyor. Suriye’de bu katliama ‘dur!’ diyemeyen bir küresel sistem, adil ve insancıl olduğunu iddia edemez” eleştirisinde bulundu.
Konuşmasını, “Bizim kültürümüzde, medeniyetimizde sadece kötüler değil, o kötülerin barındığı, barınak bulabildiği toplumlarda o kötülüğün sorumluğunu taşırlar.” sözleriyle sürdüren Erdoğan, “İncil’e bakın bunu görürsünüz, Tevrat’a bakın bunu görürsünüz. Kur’an-ı Kerim’e bakın orada da bunu görürsünüz. Bir toplum kendisini değiştirmezse bedelini de topyekûn öder. Ölen bebekler anne-babalarının olduğu kadar bizim de bebeklerimizdir.” dedi.
“DAHA VAHİM OLAN SEYİRCİ KALMAK”
Konuşmasında Birleşmiş Milletler (BM)’e yönelik değerlendirmelerde de bulunan Erdoğan, “Birleşmiş Milletler, adalet üreten bir sisteme sahip olmadıkça insanlığın barış ve huzuruna katkı sunamaz. Birleşmiş Milletlerin bir itibarı ve ciddiyeti olacaksa mutlaka yeniden yapılandırılması ve dünyanın sorunlarına çözüm üreten bir kurum haline getirilmesi gerekir” dedi. Erdoğan, BM’nin mevcut yapısının değişimi noktasında SETA gibi düşünce kuruluşlarına büyük görev düştüğünün de altını çizdi.
“BANYAS KATLİAMI, ÇILGINA DÖNDÜĞÜMÜZ ANDIR”
Erdoğan, dünyada yaşanan savaşlar, sürek katliamlar karşısında BM’nin mevcut tutumunu eleştirerek sürdürdüğü konuşmasında, “Bebeklerin katledildiği bir dünya masum bir dünya değildir. Bebeklerin dini mensubiyetinden, milli mensubiyetinden, etnik mensubiyetinden bahsedilemez, o bebektir. Savaşın bile kendi içinde bir ahlakı vardır, bu ahlak sivilleri, özellikle de bebekleri savaşın dışında tutmayı, onla
