Ne için Metaverse, Kimin için Metaverse?

Devletlerin bu alanlara düzenleyici ve ön alıcı biçimde yaklaşması bir gereklilik.

Metaverse ifadesi bir süredir teknoloji şirketlerinin, bu alana ilgi duyanların gündeminde bir kavram. Nedir, ne işe yarar meselesi öncelikli. Bu konuda farklı yaklaşımlardan söz etmek mümkün. İnternetin geleceği diyenler, harika bir dünya hayal edenler, distopik bir gelecek çizenler. Genel olarak bakıldığında meseleyi realist bir perspektifle ele almak en doğrusu. Dolayısıyla Metaverse kavramı gündeme geldiğinde büyük bir değişim kapısı ve takip edilmesi gerekli bir yenilik olarak üzerinde durmak gerekli. Özellikle bu işin ekonomik boyutu önemli bir kapı. O nedenle Metaverse ekonomisi öne çıkan başlıklardan.

Peki bu Metaverse neden önemli? Öncelikle bu bir teknolojik yenilik değil. Farklı eserlere konu olmuş; kitaplarda, filmlerde ele alınmış sanal dünya fikrinin gerçeğe dönüşmesi. Tabii gerçeğe dönüşme ifadesi ironik bir karşılık, daha çok gerçeğe dönüşme yerine gerçek olduğuna inandırma imkânlarının artması demek daha doğru belki de.

Kavrama etimolojik olarak yaklaşıldığında ‘meta’, ‘verse’ kavramlarından evren ötesi gibi anlamlar çıkarılabilir. Aslında kasıt, bilinen dünyadan öte bir evren tanımına yönelik. Yıllardır var olan FRP oyunlarındaki gibi tekil bir evren söz konusu değil tabi. Yeni kavramın ifade ettiği tüm sanal evrenlerin birleşebileceği real dünyaya alternatif ya da tamamlayıcı bir dijital evrenin inşa edilmesi fikri. Buradaki genel yanılsama ise Facebook’un evreni algısı. Adını Meta yapan Facebook her ne kadar bu evrenin hamisi olmaya çalışsa da bu tüm dijital dünyanın içerisinde yer alabileceği bir ortak evrenden bahsetmek daha olası.

Aslında bu alanı anlatabilmek ve gidişat hakkında fikir sahibi olmak için Facebook üzerinden benzetmeler yapmak mümkün. İlk ortaya çıktığında bir okulun paydaşları arasındaki paylaşım platformu olan Facebook kısa sürede ‘bazı’ desteklerle küresel çapta insanların içerisine dâhil olduğu, hayatı hakkında paylaşımlar yaptığı, bir tür sosyal ağın oluştuğu, sonrasında ticari faaliyetlerin dâhil olduğu, reklam hizmetlerinin geliştiği, siyasal bir alan niteliği kazanan bir platform olmuştu. Tabi diğer sosyal medya araçları da.

Burada işin teknik kısmına girmeden şu söylenebilir. İnternet ilk çıktığında tek yönlü bir iletişimi olanaklı kılan, bilgiyi verme odaklı bir alan olarak gelişmişti. Web 1.0 olarak tanımlanan bu aşama sonrasında daha etkileşimli bir iletişimi mümkün kılan, tek merkezden gelen bilgi akışını çok merkezli hale getiren bir yapıya dönüştü: Web 2.0. Web 2.0 özellikle sosyal medyayı desteklemesi yoluyla çok merkezli bilgi dağıtımını ve etkileşim imkânını bize getirmişti. Şu anda Metaverse ile yeniden konuşulmaya başlanan yeni aşama ise etkileşimin arttığı, anlık hale geldiği, çok boyutlu biçime büründüğü ve hatta çok merkezliden merkezsiz bir yapıya büründüğü bir iletişim biçimini olanaklı kılıyor. Web 3.0 olarak tanımlanan bu aşamada birey odaklı bir iletişim ve merkeziyetçiliği ortadan kaldıran bir etkileşim gelişmeye başlıyor. Burada blokzincir önemli bir teknolojik destek. Öte yandan sanal evrenler kavramını tetikleyen iki ana sektörden söz etmek mümkün. Bunlar oyun sektörü ve askeri teknolojik araçlar.

Metaverse ağının şu anki temel güdüleyicisi olan arttırılmış ve sanal gerçeklik teknolojileri işte bu iki ana sektördeki gelişmelerle şu anki konumuna erişmiş durumda. Bir tarafta savaş simülasyonları, eğitim programları, üstün askeri program geliştirme çabaları; diğer tarafta ise hem çocuklar gençler hem yetişkinlere yönelik eğlence projeleri olarak gerçeğe daha yakın oyun deneyimleri. Dolayısıyla bu teknolojilerin gelişimi daha önce hayal olan dijital evren alanını da mümkün hale getirdi.

Yakın dönemde ise büyük teknoloji firmalarının da artık rol oynayan hatta rol biçen tavırlara büründüklerini izlemek mümkün. Facebook gibi bu alana yoğun yatırım yapan firmalar kadar kimi devletler de bu işin bir tarafında yer almaya çalışıyor. Örneğin, Güney Kore yeni bir inovatif ekosistem ile bazı şirketleri bir araya getirip destekleyerek bu pastadan pay almaya çalışmakta. Japonya’da Panasonic örneği yine sensör deneyimleri açısından zikredilebilir. Microsoft, Google gibi firmalar kadar oyun üreticileri de bu büyük pastadan paylarını almaya çalışanlardan. Şarkıcılar, çeşitli perakende firmaları, kahve zincirleri, konfeksiyon üreticileri bu alanda yer tutuyor.

Peki neden?

Çünkü Metaverse denilen bu alan yeni bir ekonomi yaratıyor. Sayın Cumhurbaşkanı’nın hem 12 Ocak’ta hem 26 Ocak’ta bu konuyu gündeme getirmesi de aslında meselenin ekonomik boyutlarıyla bağlantılı değerlendirilebilir. Metaverse yeni bir evren. Bu evrende evler alınıyor ve alınacak, arsalar alınıyor ve alınacak, müzeler ziyaret edilecek, çalışanlar olacak, istihdamın bir kısmı bu alana kayacak, hizmet sektörü gelişecek. Yalnızca bunlar da değil. Yakın zamanda sanal alanlarda gerçekleştirilen konserler, oyunlardan aşina olunan kıyafet, aksesuar gibi ürün satışları bu alandaki ekonomik faaliyetlerden.

Metaverse’teki yaşam alanlarının sosyal medya gibi bir sosyalleşme alanı olmasıyla burada vakit geçirilecek alanlara yönelik talep artacaktır. Örneğin, kafeler, restoranlar buraya da entegre olacaktır. Metaverse’de satış yapmaya hazırlanan giyim firmaları bunun örneği. Eğitim faaliyetlerinin bir kısmı bu alana kayacaktır. Farklı beklentiler olmakla birlikte öngörülerden biri 2026 yılında insanların dörtte birinin günlük yaklaşık bir saatini Metaverse’te geçireceğine işaret ediyor. Dolayısıyla bu evrende ekonomik sistemi işletecek yeni araçlara ihtiyaç var. İşte kripto paraların öne çıktığı nokta burası. Yani takas aracı olacak değerler. Diğer taraftan o evrendeki tekil eserler ya da size ait olmasını istediğiniz parçalar, sizi tanımlayacak nesneler olarak NFT’ler burada öne çıkıyor. İşte o yüzden milyon dolarlara NFT satışları oluyor şu an.

Tabi bu araçların arkasındaki teknoloji daha mühim. Blokzincir açısından da bu alanı zikretmek gerek. Blokzincir bu açıdan kıymetli. Merkezsiz yapıları doğuran ve birlikte iş yapma fikrine dayanan bir bilgi sistemi blokzincir. Dolayısıyla evrenlerin üretiminde, işleyişinde değişiminde blokzincir eliyle yürütülecek sistemlerden söz etmek mümkün. Blokzincir dendiğinde hemen kripto paralar üzerinden konuşuluyor ancak bu teknolojinin potansiyeli büyük. Hatta kamu yönetimi açısından baktığımızda devletin bazı rollerini tartışmaya açabilecek bir potansiyeli var.

Blokzincir açısından onaya tabi işlemlerin tamamen blokzincir eliyle yürütülmesi önemli. Noter hizmetleri, sözleşmeler, ticaret işlemleri, finans sistemleri, kayıt işlemleri bazı örnekler. Bu nedenle de bu alan kıymetli. Öte yandan bu alanın Metaverse içerisindeki alternatif evrenlerin yürütülmesinde üstleneceği roller de önemli. Merkeziyetsiz yapılar üzerinden ilerleyecek bir süreçte devletlerin nerede duracağı da başka bir tartışma konusu.

Örneğin, Seul Belediyesi’nin bu evrene dâhil olması ya da farklı ülkelerin bu sistem içerisinde yer alması bir taraftan bu evrenlerin meşruiyetini arttırırken diğer taraftan bu belediyelerin sunacağı hizmetlerin denetimi ya da hizmetin ücretlendirilmesi gibi tartışmaları gündeme getirecektir. Kripto paralarla alınabilecek hizmetlerin gerçek dünyadaki karşılığının nasıl sağlanacağı bir başka muamma olacaktır. Öte yandan bu tarz alanların devlet dışı aktörlere ve genellikle şirketlere bırakılmasının da sosyal medyanın düzenlenmesi ya da denetiminde ne tür sorunlara yol açtığı tecrübe edilmiş durumda.

Dolayısıyla devletlerin bu alanlara düzenleyici ve ön alıcı biçimde yaklaşması bir gereklilik. İki ucu keskin kılıç olan bu tarz yeniliklerin yakın takibe alınması adına Cumhurbaşkanı’nın çalıştay yapılması talimatı anlam kazanıyor. Öte yandan TBMM AK Parti Grup Başkanvekilleri Mahir Ünal ve Mustafa Elitaş’ın katıldığı ve Metaverse’de gerçekleştirilen toplantı bu alanın siyasi geleceğine dair de ipuçları veriyor.

İşte bu nedenle çalıştaylar, toplantılar yapılması kadar ön alıcı yasal ve idari düzenlemelerin de hızla araştırılması gereklidir. Burada engelleyici değil yön verici tedbirler öncelikli olacaktır. Bu ekosisteme yönelik firma destekleri, bu alanda kullanılacak teknolojilerin yerli muadillerine yönelik teşvikler, alana girecek olan kamu kurumlarına yönelik yönergeler ilk adımlar olarak sıralanabilir. Velhasılı kelam, Metaverse daha çok su kaldıracaktır. Lakin bu suyu kaldırırken suyun gelip geçişi izlenmemelidir. Aksine suya yön verecek çabalara ağırlık verilmelidir.

[Sabah, 12 Şubat 2022]

Etiketler: