Boru hattı üzerindeki bir gaz alım istasyonu.

Küresel Enerji Piyasalarında Güncel Trendler ve Nihai Tüketiciye Yansımaları

Artan maliyetler uygulanan sübvansiyonlara rağmen ekonomik denge üzerinde fiyatların artırılması yönünde baskıya neden oluyor.

Kovid-19 pandemisi Omicron varyantı ile hızla yayılmaya devam ederken salgın küresel piyasaları olumsuz etkilemeyi sürdürüyor. Pandemi etkisiyle future piyasalarda tarihte ilk kez eksilere düşen enerji fiyatları aşı ve aşılama çalışmalarının hızlanması beraberinde çok sayıda ülkenin beklenenden ivedi attığı normalleşme adımları ile 2021’in ikinci yarısından itibaren yükselişe geçmişti. Dahası, rüzgâr ve hidroelektrik santralleri gibi yenilenebilir kaynaklı santrallerin planlanan düzeyde üretim gerçekleştirememesi de fosil enerji kaynaklarına olan talebin katlanmasına neden olmuştu. Bu yazının kaleme alındığı 10 Şubat tarihinde Brent petrolün varil fiyatı 8 yıllık bir aranın ardından yeniden 90 Dolar seviyesinin üzerinde (92,06 Dolar) seyrederken Amerikan tipi WTI petrolün varil fiyatı ise 90,42 ile ilk kez Brent petrole bu denli yaklaşmış vaziyette.

Doğal gaz fiyatlarında ise 2021’in son çeyreğindeki yükseliş bir nebze gerilemiş olsa da halen yüksek seviyeler söz konusu. Ocak 2020’de Kovid-19 salgınından hemen önce Avrupa’nın önde gelen doğal gaz piyasalarından Hollanda merkezli TTF’te LNG fiyatları 12 Avro/mmbtu iken salgın ile birlikte talebin gerilemesi sonucu 4 Avro/mmbtu’ya kadar gerilemiş, 2021’in ikinci çeyreğinde talebin yeniden yükselişe geçmesiyle Ekim ayında tüm zamanların en yüksek seviyesi olan 180 Avro/mmtbu’ya ulaşmıştı. 10 Şubat tarihli fiyat 76 Avro/mmbtu. Benzer durum Asya ve ABD piyasalarında da söz konusu; Ocak 2020’de Asyalı JKM’de LNG fiyatı 4 Dolar/mmbtu, Amerikan Henry Hub’da ise ortalama 2 Dolar/mmbtu idi. Güncel fiyatlar ise sırasıyla yaklaşık 5 Dolar/mmbtu ve 25 Dolar/mmbtu.

Son olarak kömürün de artan fiyatlardan nasibini aldığını belirtmek gerek; en son Ocak 2011’de 130 Dolar/ton olan fiyatlar bugün 240 Dolar/ton’a yaklaşmış vaziyette. Bu bilgiler ışığında bazı ülkelerdeki hane halkı enerji maliyetleri incelenebilir.

Avrupa’da Hane Halkı Enerji Maliyetleri

Salgının gündelik hayatı etkilemekle kalmayıp piyasaları da etkilemesi kaçınılmaz bir şekilde nihai tüketicinin maliyetlerinde de karşılık buluyor. Dünyanın pek çok noktasında hane halkının ısınma ve elektrik faturalarına ek olarak akaryakıt fiyatlarında da artış gözlemleniyor. Elektrikteki artış halen küresel elektrik arzının yüzde 24’ünün doğal gazdan, yüzde 35’inin ise kömürden –ki bu 2020 verisi, 2021’de daha fazla olduğu tahmin ediliyor- üretilmesinden kaynaklanıyor. Bazı ülkelerde de artan fiyatlar nedeniyle hala termik santrallerin fuel oil ve benzeri petrol ürünleriyle çalıştırıldığı biliniyor. Yükselen kaynak fiyatları doğal olarak elektrik fiyatlarının da artmasına neden olurken enerji piyasalarının serbestleştirildiği ülkelerde tüketiciler artan fiyatlardan doğrudan etkileniyor.

Örneğin İngiltere’de ortalama hane halkı enerji maliyetinin tavan fiyatının yaklaşık 1300 Sterlin’den 1970 Sterlin’e yükseldiği bilinirken 2022’nin ikinci yarısında 2000 Sterlin’i aşacağı tahmin ediliyor. Ülkede Ekim ayından bu yana artan maliyetler nedeniyle aralarında 20’den fazla perakende enerji şirketinin de bulunduğu çok sayıda şirketin iflas ettiğini de belirtmek gerek. Bu durum İngiltere’de hanelerin yüzde 85’inin doğal gazla ısınmasından, elektrik üretiminin de ortalama yüzde 35’inin doğal gazdan karşılanmasından ileri geliyor.

2020 verilerine göre hala elektriğinin yüzde 35’inden fazlasını doğal gaz ve kömürden üreten AB genelinde de tüketiciler tüm zamanların en yüksek enerji faturaları ile karşı karşıya. Yalnızca 2021’in son altı ayında hane halkı elektrik fiyatları Almanya, Fransa, İspanya ve İtalya’da 5 kattan fazla arttı. Kovid-19 salgını öncesinde AB genelinde 50 ile 80 milyon arasında kişinin “enerji yoksulu” olduğu –yani elektrik ve ısınma maliyetlerini karşılayacak durumda olmadığı- bilinmekte iken bu sayının 2022 yılsonunda 100 milyonu aşacağı düşünülüyor.

Son olarak, 246 ülkedeki Haziran 2021 hane halkı elektrik fiyatlarının dolar bazında karşılaştırıldığı bir rapora göre 1 kilovatsaat elektrik için ödenen en yüksek maliyet Bermuda ve Almanya’da, üstelik en yüksek maliyetin olduğu ilk 10 ülkeden 5’i Avrupa ülkesi. ABD’nin 61. sırada yer aldığı listede Çin 97, Rusya 112 ve Türkiye ise 114. sırada yer alıyor.

Türkiye’de Güncel Enerji Maliyetleri

Küresel piyasalarda artan fiyatlar neticesinde Türkiye’nin enerji ithalat faturası da 2021 Aralık ayında bir önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 160,5 artarak 7,17 milyar dolar olarak kayıtlara geçti. Artan maliyetler uygulanan sübvansiyonlara rağmen ekonomik denge üzerinde fiyatların artırılması yönünde baskıya neden oluyor. 1 Ocak itibarıyla elektrik ve doğal gaz faturalarına uygulanan zamları bir de bu açıdan değerlendirmek gerekiyor. Dünyanın hemen her yerinde enerji kaynaklarının ticaretinin çok büyük ölçüde dolar ile yapıldığı ve hane halklarına yansımalarının ülke içindeki döviz kuru ile doğrudan ilişkili olduğu da akılda tutulmalı.

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu’nun aldığı karar, 1 Ocak 2022 itibarıyla uygulamaya alınan kademeli elektrik tarifesi uygulaması ile kaçınılmaz olarak artırılan fiyatlarından mesken tüketicilerinin tüketim alışkanlıkları ölçüsünde etkilenmesini hedefliyor. Alınan karar ile hane halkı tüketicileri için elektrik tüketim bedelinin iki ayrı kademede belirlenmesi öngörülüyor. Buna göre ortalama günlük tüketim miktarı 5 kilovatsaat (kWh) ve altında olan tüketiciler “Düşük Tüketimli Kademe”den; 5 kWh üzerindeki tüketiciler ise “Yüksek Tüketimli Kademe”den faturalandırılacaktı. Diğer bir ifade ile 1 fatura dönemi boyunca tüketimi 150 kWh ve altında olan hane tüketicileri için fiyat 1,37 TL/kWh olurken tüketimi 150 kWh üzerinde olan hane tüketicileri için fiyat 2,06 TL/kWh oldu. Ortalama günlük tüketim miktarı ise bir tüketim dönemi süresince tüketilen toplam elektriğin o dönemdeki gün sayısına bölünmesiyle elde ediliyor ve tüketicilerin her gün aynı miktarda elektrik tükettiği varsayılıyor. Ancak bu durum yalnızca elektrik dağıtım şirketlerinden tek zamanlı alçak gerilim tarifesine dayalı elektrik hizmeti alan hane halkları için geçerli, orta gerilim ve/veya çok zamanlı tarifeye mensup hizmetlerde elektrik tüketimi 3 ayrı zaman diliminde 3 ayrı fiyat üzerinden hesaplanıyor.

Ocak ayı sonunda yeni uygulamanın ilk faturaları kesildiğinde Türkiye’de ortalama hane tüketiminin 1 fatura dönemi boyunca 150 kWh’den yüksek tüketim gerçekleştirdiği ve 150 kWh üzerine uygulanan zamların hane halkı tüketicileri için zorlu bir durum ortaya çıkardığı sonucuyla karşılaşıldı. Ortaya çıkan bu durum ile birlikte Şubat ayı başında 150 kWh olan aylık tüketim eşiğinin 210 kWh’e yükseltilmesi kararı alındı. Ancak tüketicilerden gelen talep doğrultusunda 210 kWh sınırının da 230 kWh olarak yeniden güncellenebileceği bilgisi Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın tarafından paylaşıldı. Küresel piyasalarda artan enerji maliyetleri ve 2021’in son çeyreğinde gerçekleşen döviz kuru yükselişinden kaynaklanan baskı neticesinde uygulanan zamlar hane tüketicileri için faturaların artması anlamına gelirken kademeli tarife ise tüketimde verimliliğin yaygınlaştırılmasını amaçlıyor.

Bu doğrultuda yeni yılda doğal gaza yapılan zammın da doğal gaz tüketimine getirilecek yeni kademeli tarife uygulaması ile hafifletilmesi planlanıyor. Ocak ayında TBMM’de görüşülen kanun teklifi ile il bazında iklim şartları ve tüketim miktarı göz önünde bulundurularak bir kademe belirlenmesi hedefleniyor. Diğer bir ifade ile kış aylarında sert iklim şartları ile karşı karşıya kalan iller ile sıcak/ılıman iklime sahip illerin farklı fiyatlandırılması planlanıyor. Bu sayede doğal gaz tüketiminde tasarruf sağlanacağı öngörülürken cari denge üzerindeki enerji maliyetlerinin de azaltılması amaçlanıyor.

[Sabah, 12 Şubat 2022]

Etiketler: