65. Yılında Rakamlarla “Nekbe’

Filistinliler için 1948 yılı gerek İsrail'in kurulması gerek ise tehcir, işkence, yıkım ve enkaz getirmesi nedeniyle ‘büyük felaket' anlamına gelen “Nekbe” olarak isimlendiriliyor. Filistinliler 66. yılında Nekbe'nin yasını tutmaya devam ediyor…

Filistinliler, 65. yıl dönümünde büyük felaket olarak isimlendirdikleri “Nekbe”yi anıyorlar. Filistin’de İsrail kurulduğu 1948 yılı “Nekbe” olarak anılıyor. Türkçeye İngilizceden “Nakba” olarak geçen kelime, Arapça “Nekbe” olarak okunuyor.

Filistinliler için 1948 yılı tehcir, işkence, yıkım, enkaz ve İsrail devletinin kuruluş yılı olduğu için bir büyük felaket.

DEĞİŞEN TOPRAK VE NÜFUS YAPISI

Filistin resmi rakamlarına göre, İsrail tarafından işgal edilen Filistin topraklarında 1948 yılında 1 milyon 400 bin Filistinli yaşamaktaydı. Bu nüfusun 800 bini köylerinden çıkartılarak, Batı Şeria veya Lübnan, Ürdün ve Suriye gibi komşu ülkelere sürüldü.

An itibarıyla, tarihi Filistin topraklarında 11.8 milyon kişi yaşıyor. Bu nüfusun yüzde 51’ini Yahudi nüfus oluşturmasına rağmen, Yahudiler söz konusu toprakların yüzde 85’inde yaşıyor. Geriye kalan yüzde 15’lik bölümde ise nüfusun yüzde 49’u, yani Filistin halkı hayatını devam ettirmeye çalışıyor.

El Cezire gibi kaynaklara göre, 1948’de Siyonist çeteler 70 farklı katliam gerçekleştirdi. Bu katliamlarda 15 bin Filistinli hayatını kaybetti.

1948 öncesinde Filistinliler, 1300 köy ve şehir merkezinde yaşamaktaydı. Yahudiler bu iskân alanlarının 774’ünü ele geçirdi ve 531 köyü tamamen yerle bir etti.

ÜLKESİNE GÖRE FİLİSTİNLİ MÜLTECİLER VE HAKLARI

1948 yılında 1.4 milyon olan Filistinlilerin bugünkü toplam nüfusu 11.6 milyon. Bu nüfusun 5.6 milyonu Batı Şeria ve Gazze’de, geri kalanı ise hâlâ sürgünde yaşıyor. Lübnan’daki kamplarda yaşayan Filistinlilere eğitim ve mülk edinme gibi hiç bir hak tanınmıyor.

Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ), komşu ülkelerde yaşayan Filistinlilere vatandaşlık verilmesine karşı tavır sergilediğinden, 65 yıldır Filistin halkı üçüncü sınıf bir kenar mahalle sakini olarak kabul ediliyorlar. Sadece Ürdün, FKÖ’nün baskılarına rağmen Filistinlilere vatandaşlık vermiştir.

Ürdün’de yaşayan Filistinliler, Lübnan ve Suriye’deki Filistinlilere oranla daha fazla iş, eğitim, mülk edinme gibi haklar yanında vatan, devlet algısı, özgüven gibi insani duygulara sahip. Diğer ülkelerdeki Filistinli nesiller ise hâlâ Nekbe’yi veya faciayı yaşamaya devam ediyorlar.

BM Mülteciler Yüksek Komiserliği 2013 verilerine göre, halen 5.3 milyon Filistinli sığınmacı durumunda. Sığınmacıların yüzde 59’u Ürdün, Suriye ve Lübnan’da, yüzde 17’si Batı Şeria’da, yüzde 24’ü ise Gazze’de yaşıyor. Gazze aslında bir mülteci kampı. Gazze dışında ise Lübnan’da 12, Suriye’de 9, Ürdün’de ise 10 ayrı sığınmacı kampı bulunuyor. Buralara hâlâ Arapçada çadır kent anlamına gelen, “muhayyemat” deniliyor.

‘48’ FİLİSTİNLİLERİ…

Vatanlarını İsrail’in bütün baskı, zulüm ve yıldırma politikalarına rağmen terk etmeyen Filistinlilere “48” Filistinlileri deniliyor. İsrail topraklarında İsrail vatandaşı olarak yaşayan “48” Filistinlilerinin nüfusu 2012 verilerine göre 1.4 milyon.

1918 yılında Filistin’de yaşayan Yahudiler, nüfusun yüzde 8’ini oluşturuyordu. Toprakların ise sadece yüzde 1.56’sı Yahudilere aitti. “Nekbe” internet sitesi verilerine göre 1800 yılında Filistin’de 5 bin civarında Yahudi vardı. 1918’e gelindiğinde sayı 55 bine, 1948 yılında ise 650 bine

Etiketler: