SETA Dış Politika Direktörü Ufuk Ulutaş, Anadolu Ajansı (AA)’na yaptığı değerlendirmede, Esed güçlerinin Şam’da kimyasal silah kullandığı iddia edilen Doğu Guta Banliyösü’nden gelen saldırı görüntülerinde yara almadan hayatını kaybedenler olduğunun görüldüğünü ve bu durumun iddiaları güçlendirdiğini söyledi.
Ulutaş, yaptığı değerlendirmede, sabah saatlerinde 30’un üzerinde füze ateşlendiğini, bölgeden, savaş uçaklarıyla saldırılar düzenlendiği yönünde haberler geldiğini aktardı. Ulutaş, “Görüntülere bakıldığında yara almadan hayatını kaybeden çoluk çocuk birçok insanın olduğu görülüyor. Bu görüntüler, özellikle kimyasal silah kullanılmış olabileceği ihtimalini güçlendiriyor.” dedi. Ulutaş, Şam’da kimyasal silah kullanıldığını kanıtlayacak kurumun Birleşmiş Milletler Araştırma Komisyonu olduğunu ve “Bu konuda yapılacak araştırmadan sonra nihai rapor, muhtemelen sunulacaktır” değerlendirmesinde bulundu.
Saldırının yapıldığı yerin uzun süredir muhaliflerin kontrol ettiği bir bölge olduğuna işaret eden Ulutaş, “Özellikle Esad rejimine karşı birkaç bölgede yürütülen ağır saldırıların daha da şiddetleneceğini, bu saldırıdan sonra özellikle Lazkiye’deki çatışmaların ateşlenebileceğini, daha yoğunlaşabileceğini düşünüyorum” diye konuştu.
BM’nin Suriye’deki her meselede geç kaldığını savunan Ulutaş, “BM, şimdiye kadar Suriye’de birçok adım atmalıydı. Bugüne kadar BM’nin veya Uluslararası toplumun sessizliği, Mısır’da olduğu gibi Suriye’de de iktidardakilerin halklarına karşı giriştiği katliamları bir nevi meşrulaştırma görevi görüyor veya en azından bunlara cesaret veriyor. Bu sebepten uluslararası toplumun Mısır’daki sessizliğinden Esed rejiminin güç aldığını düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Ulutaş, BM komisyonunun hareketi konusunda Esed rejimi tarafından birtakım kısıtlamalarla karşılaştığı yönünde duyum aldıklarını da belirterek, “Bundan çıkabilecek en büyük şey; BM Güvenlik Konseyi’nden güçlü bir kınama kararının çıkması. Kimyasal silah kullanıldığı belgelense bile hem Rusya’nın rolü, hem de diğer daimi üyelerin bu konudaki arada kalmışlıkları veya isteksizlikleri, net pozisyon almak konusundaki sıkıntıları nedeniyle BM’nin çok oyun değiştirici bir adım atabileceğini düşünmüyorum” ifadelerini kullandı.
