AFP PHOTO / DAVID MCNEW

Amerikan Seddi

Trump'ın kafasına koyduğu gibi dağa taşa set çekmesi, esas itibariyle ilişkilere set çekmek anlamına geliyor ki, duvarın getirdiği asıl mana da bence bu…

“Bak bu sözlerimi bir kenara yazın” demişti.

Güney sınırımıza koca bir duvar inşa edip bedelini de Meksika’ya ödettireceğim, derken Trump.

Trump’lı Yeni Dünya serimi, konuyu Ocak sonundan itibaren nasılsa daha bol bol konuşacağız diyerek bitirmiştim. Ve nitekim geçen haftadan bu yana hızlı bir şekilde konuşmaya da başladık. Zira o gün değerlendirdiğimiz ihtimaller, patır patır gerçek oluyor. Malumunuz Trump, sarayına girer girmez seri bir başlangıç yaptı. Bu bağlamda ilk etapta ABD’nin TPP anlaşmasından çekilmesi emrini vererek Asya Pasifik ayağını hallettiğine, Kanada ile enerji anlaşmaları talimatı verdiğine ve NAFTA’yı masaya yatıracağına şahit olduk. Ve tabii üstüne bir de koca bir Meksika duvarı çöktü.

Dahası da var ancak uluslararası bağlamda en dikkat çekenler bunlar. Dolayısıyla görünen o ki, Trump kampanya döneminde attıklarının birçoğunu tutmaya çalışıyor ve çalışacak.

DERHAL BAŞLASIN

Çiçeği 1 haftalık burnunda Başkan’ın şu aksiyonlarının hepsi ciddi tartışma konusu ve önümüzdeki dönemde dünyayı epeyce meşgul edecek. Bu köşeyi de… Bununla birlikte ben şu sansasyon yaratan Meksika duvarı meselesiyle başlayalım diyorum. Bildiğiniz gibi, Trump 25 Ocak’ta çıkardığı bir (executive order denen) özel başkanlık yetkisiyle, Meksika sınırına bir duvar örülmesi çalışmalarının derhal başlamasını emretti.

Amaç ise, illegal göçün, uyuşturucu ve insan kaçakçılığının ve bir de terör eylemlerinin önlenmesi olarak tanımlandı. Burada yasadışı göçün engellenmesi derken, yeni yanlışların kapıdan girmesinin önüne geçilecekken, kararda içeriye sızmış olanların kapı dışarı edilmesi de var. Milyonlardan bahsediyoruz.

Şimdi tabii iki ülke arasında engel yok değil. ABD devlet kaynaklarına dayanarak;

İki ülke arasındaki sınır uzunluğu 1954 mil desek,

Ve bunun yaklaşık 652 milini, çiti duvarı çekilmiş saysak,

Geriye kalıyor 1302 millik açık alan…

Yalnız şöyle de bir durum var ki; toplam sınırın 675 mili kara sınırıyken,

1279 mili Colorado ve Rio Grande isimli nehirler boyunca ilerliyor.

Bir diğer deyişle, arada büyük ölçüde bir doğal blokaj var. Tabii dağlar ve çöller de cabası. Dolayısıyla söz konusu sınırın önemli bir kısmına duvar ve türevi engeller inşa etmek zor. Zaten rakamlara da kabataslak baktığınızda, çitsiz duvarsız kalmış bölgelerin haritada zorlandığını anlıyorsunuz. Yok, illaki oralara da yapacağım derseniz de, nakit ve vakit maliyetinin katlanması kaçınılmaz. Bununla birlikte Trump da, sınırın bir kısmına bu nedenle dokunamayacak diyebiliriz. Onun hayalindeki “güzel” duvarın, 1000 mil uzunluğunda olacağını anlıyoruz. Var olan blokajları güçlendirecek ve açıkta kalan yerlerin bir bölümünü kapayacak bir Amerikan Seddi…

YÜKÜ KİM SIRTLAYACAK?

Peki, işin maliyet boyutu ne olacak? Bir kenara yazdığımız o eski sözler, parayı Meksikalıların ödeyeceğini söylüyordu. Çarşamba günü çıkan executive order detaylarında ise Trump, uzun vadeli bir duvar fonu geliştirmek amacıyla, 2017 ve sonrası için Kongre bütçe taleplerinin hazırlanmasını buyurdu. Görülen o ki; duvarın yükünü öncelikli olarak ABD vatandaşları sırtlanacak. Zaten Meksika da ne zamandır yaygarayı kopartıyor: O duvar için asla 1 Peso dahi ödenmeyecek.

Doğrusu Trump da, gelsinler bana cash ödesinler diye beklemiyordur. “Öyle ya da böyle ödeyecekler” derken, gümrük kapılarında ya da göçmen havalelerinde bulacağı çözümlerden bahsettiğini hatırlayacağız. Bu arada, executive order metninde dikkat çeken bir madde olarak, bakanlıklar ve kurumlardan, son 5 yılda Meksika devletine yapılan dolaylı dolaysız yardımların dökümünün 30 gün içinde yapılmasının talep edildiğini de not düşeyim.

İŞÇİ DÖVİZLERİ

Meksika sınırında planlanan Amerikan Seddi’nin maliyeti hesaptan hesaba değişiyor. Trump 10 milyar dolara hallederiz derken, o coğrafi koşullarda biraz zor deyip 25 milyar dolarlık fatura çıkaran da var. Mesela ikinci seçenek doğru olsa, bu çok çok kabaca, ABD’deki Meksikalı işçilerin bir yılda ülkelerine aktardıkları döviz tutarı anlamına gelir. Gerçi Başkan, ABD’de “onaysız” bulunan işçilerin dövizlerine el koyacağını çıtlatmıştı ancak bunu tespit etmek hayli zor.

Bu konunun altını çizmek gerek zira Trump’ın aklından geçirdiği o havaleler, Meksika için iyi kötü bir dış kaynak ve ayrıca ülkedeki yoksul aileler için can suyu niteliğinde… Geçenlerde “Meksika’da Huzursuzluk” başlıklı makalemde değindiğim ve Trump yüzünden deprem riski taşıyan ülke ekonomisinin müstakbel zor günlerinde de, şüphesiz önemini koruyacak.

İLİŞKİLERE SET

Gelin görün ki Trump, çekeceği seddin Meksika’ya da iyi geleceğini iddia ediyor. Bu bağlamda duvarın ardında daha sağlam bir Meksika göreceğimizi savunurken, komşusuna yapacağı tüm ilgili sert müdahalelerin ABD’ye düşüreceği potansiyel negatif yansımalarını ise ne kadar düşünüyor bilemiyoruz. Nitekim iki taraf arasındaki sıkı ekonomik ve sosyal bağların hırpalanması, ABD için de gerek direkt gerekse Meksika üzerinden indirekt maliyetlere sebep olabilir.

Sonuç olarak ise; Trump’ın kafasına koyduğu gibi dağa taşa set çekmesi, esas itibariyle ilişkilere set çekmek anlamına geliyor ki, duvarın getirdiği asıl mana da bence bu…

Ve Amerikan Seddi’nden kastımın, sadece Meksika’ya örülecek beton duvardan oluşmaması, küresel boyutta da ciddi soru işaretleri yaratıyor.

[Yeni Şafak, 27 Ocak 2017]

Etiketler: