14 Şubat 2024 | Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, resmi temaslarda bulunmak üzere geldiği Mısır'ın başkenti Kahire'de, Mısır Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ile İttihadiye Sarayı'nda baş başa ve heyetler arası görüşmenin ardından ortak basın toplantısı düzenledi. (Foto: Murat Kula - Anadolu Ajansı)

Türkiye-Mısır İlişkilerinde Yeni Dönem ve Afrika

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır ziyaretinden kısa bir süre önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Türkiye'nin Mısır'a insansız hava aracı satacağını açıklamasıyla iki ülke arasındaki ilişkilerin artık tam anlamıyla dönüşüm geçireceği beklenen bir durumdu. İki ülke arasında on yılı aşkın bir süredir devam eden sorunların geride bırakıldığı artık resmileşti.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Mısır ziyaretinden kısa bir süre önce Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın Türkiye’nin Mısır’a insansız hava aracı satacağını açıklamasıyla iki ülke arasındaki ilişkilerin artık tam anlamıyla dönüşüm geçireceği beklenen bir durumdu. İki ülke arasında on yılı aşkın bir süredir devam eden sorunların geride bırakıldığı artık resmileşti.

Söz konusu ziyaretin ikili ilişkiler ve Gazze açısından olduğu kadar Afrika’da krizler ve meydan okumalar açısından da önemi büyük. Türkiye ve Mısır, Afrika’da varlık gösteren iki önemli bölgesel aktör. Öte yandan Mısır, Türkiye’nin Afrika kıtasındaki en önemli ekonomik partneri. Türkiye ve Mısır’ın ikili ticaret hacminin 15 milyar dolara çıkarmaya yönelik sözleri ekonomik olarak her iki ülke açısından olumlu bir gelişmeyi ortaya koyuyor. Bu kapsamda Mısır’ın Afrika’ya açılan bir kapı olduğu unutulmamalı. Dolayısıyla Mısır’da gerçekleştirilmesi muhtemel yatırımlardan ve üretimlerden Afrika’daki diğer ülkelere satışlardan Türkiye’nin elde edeceği gelir düşünüldüğünde bu rakamın daha yüksek seviyelere ulaşması da muhtemel.

Bununla birlikte Erdoğan’ın Mısır ziyaretinin hemen ertesi günü Mısır’ın Afrika’dan sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısının Türkiye’de Dışişleri Bakanlığı ziyareti Afrika’daki gelişmelere ve krizlere yönelik iş birliğinin hızlıca başladığının işareti. Dolayısıyla en önemli gündem maddesi ikili ilişkiler ve Gazze olsa da bu ziyaret kapsamında Afrika’nın da önemli bir yer tuttuğu dikkat çekiyor.

Öte yandan Erdoğan’ın Mısır ziyaretinde Türk savunma sanayii şirketleri yetkililerinin de eşlik etmesi savunma sanayiinin dış politikada önemli bir unsur olduğu gerçeğini de ortaya koymakta. Nitekim uluslararası sistemde yaşanan kaos, çatışma, meydan okuma ve savaş ortamları bağlamında silah tedarikleri önemli bir noktada yer alıyor. Türkiye’nin ürettiği savunma sanayii ürünlerinin niteliği, performansı ve fiyatı, Afrika ülkeleri için oldukça cazip geliyor. Bu dosya Türkiye ile ilişkilerin geliştirilmesi ve derinleştirilmesi boyutunda önemli bir yere sahip. Dolayısıyla Türk savunma sanayii ürünlerine birçok bölgede olduğu gibi Afrika’da da rağbet oldukça yüksek.

İkili İlişkilerde Afrika Ayağı

Mısır’daki ziyarette Erdoğan ile Sisi’nin açıklamalarında öne çıkan konulardan biri Libya, Sudan ve Somali’nin toprak bütünlüğü ve istikrarıydı. Türkiye ve Mısır’ın ikili ilişkilerde yaşadığı bu dönüşüm, bölgesel kaosun barış, istikrar ve huzura yönelik dönüşümüne yönelik katkı sağlama potansiyelini barındırıyor.

Afrika’da yaşanan jeopolitik sorunlar dikkate alındığında Libya, Sudan ve Somali dosyaları öne çıkıyor. Bu ülkeler Türkiye ile önemli tarihsel ve kültürel bağlar başta olmak üzere birçok ortak noktaya sahip. Ancak Mısır da bu ülkelerdeki gelişmelerden ciddi derecede etkileniyor.

Libya’da tarafların pozisyonu yakınlaşmaya başladığı bir ortamda Türkiye ve Mısır’ın birlikte hareket etmesi söz konusu olursa Libya’da yeni bir dönem başlayabilir. Mısır ve Türkiye’nin Libya’da çıkarları söz konusu. Evet, Libya Türkiye için önemli. Ancak Libya, ihracat pazarı ve göç konularında Mısır’ın istikrar için de oldukça önemli.

Öte yandan Sudan’da iç savaş yaşanıyor. Ülkede ciddi bir yıkım var. Sudan’daki kriz Mısır’a doğrudan etki ediyor. Bu etki en temelde göç ve güvenlik konusu üzerinden. Ayrıca dolaylı olarak bu etkinin ekonomik boyutu da var.

Diğer bir sorun içeren dosya ise Etiyopya ile. Mısır’ın Nil Nehri üzerinde hegemonya sürdürme gayreti yüzyıllardır devam ediyor. Ancak Etiyopya’nın Mısır’ın Nil Nehri üzerindeki bu egemenliğine karşı meydan okuması bölgenin en önemli sorunları arasında. Dolayısıyla bu sorunun bölgesel olarak büyük bir krize dönüşmesini önlemek için her iki ülkeyle de iyi iletişime sahip Türkiye’nin çabası faydalı olabilir.

Mısır’ın Türkiye’ye İhtiyacı ve Türkiye’nin Mısır’a Desteği

Mısır ciddi manada bölgesel olarak krizlerle çevrelenmiş durumda. Orta Doğu, Kuzey Afrika, Doğu Akdeniz ve Doğu Afrika gibi Mısır’a yakın coğrafyada yaşanan krizler, meydan okumalar ve çatışmalar artık Mısır’a jeopolitik açıdan bir sıkışmışlık durumu yaşatıyor. Gazze’de yaşanan İsrail saldırıları ve bu durumun ortaya çıkardığı insanlık dramının yanı sıra Afrika boyutundaki krizler Mısır’ı etkilemekte.

Bu noktada Sudan’da devam eden iç savaş ilk dikkat çeken konu. Sudan 1956’da Mısır’dan bağımsızlığını kazansa da iki ülke arasındaki bağlar nedeniyle Sudan’da yaşanan iç savaş Mısır’ı ekonomik olarak ve yaklaşık 400 bin kişinin Sudan’dan Mısır’a göçü ciddi manada zorluyor.

Bunun yanı sıra Libya’da yaşananlar, Etiyopya ile Rönesans Barajı konusunda anlaşmazlık, yine Etiyopya-Somali arasındaki gerilim ve Yemen’de Husilerin Kızıldeniz güvenliğini tehlikeye atması ile yaşanan ekonomik zarar, Mısır’ı farklı açılardan zorlayan gelişmeler.

Türkiye ve Mısır’ın Afrika Boynuzunda ortaya koyduğu iş birliği niyeti ve ortak hareket etme durumu bölgesel olarak Etiyopya’nın dahil olduğu mevcut kriz ortamlarını yatıştırmak için fren niteliğinde olacaktır. Hatta yakın gelecekte Türkiye’nin Etiyopya ve Mısır arasında mevcut sorunlara ilişkin arabulucu ya da kolaylaştırıcı rol oynaması beklenebilir.

Dolayısıyla tüm bu krizler Mısır’ı bölgesel olarak güçlü aktörlerle yeni iş birliklerine yöneltmeye zorluyor. Bu noktada Türkiye-Mısır yakınlaşması bölgede her iki ülke için ortak çıkarlar bağlamında iş birliği fırsatlarını ortaya koymakta. Dahası Türkiye ve Mısır bir noktada güç birliğine giderek ortak projeler geliştirme arayışında olabilir. Bu kapsamda ihtiyaçlar doğrultusunda ikili ilişkilerde enerji, turizm, eğitim, sağlık, kültür ve savunma sanayii gibi birçok alanda bağların kuvvetlendirilmesine yönelik pozitif gündem devam edecektir.

[Sabah, 17 Şubat 2024]

Etiketler: