Türkiye, 24 Haziran'da hızlı bir erken seçime gidiyor. MHP lideri Bahçeli'nin salı günü grup toplantısında "Türkiye'nin 3 Kasım 2019'a kadar dayanması kolay değildir" izahı ile yaptığı erken seçim çağrısı AK Parti tarafından da desteklendi.
Seçmenlerin önlerine konan ittifakların sadece seçime gidilen süreçle ya da seçimi kazanmakla sınırlı olmadığının altını çizmek gerekir. Kurulacak ittifaklar, nasıl bir yönetim tarzı ve siyasi düzen ortaya koyacaklarıyla yani seçimden ziyade seçimden sonrasıyla ilgilidir.
Son günlerin önemli gündem maddelerinden olan "seçim ittifak(lar)ı"nı düzenleyen 26 maddelik kanun teklifi geçtiğimiz hafta Türkiye Büyük Millet Meclisi Genel Kurulu'nda kabul edildi ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğantarafından onaylanarak yürürlüğe girdi.
Yerli-milli siyaset kökleştikçe CHP ve HDP derin bir krize doğru yol alıyor. CHP’nin geri adım atarak harekâta destek vermesi, milli bir meselede menfi tavrı nedeniyle sadece toplumun bütününde değil kendi tabanında dahi karşılığını yitirme riskiyle karşı karşıya olmasından kaynaklanıyor. HDP ise hala Suriye’nin kuzeyinde bir PKK devleti hayali kuruyor.
Bahçeli'nin son açıklamaları da 2019'a doğru gidilen süreçte MHP'nin bu tavrını sürdüreceğini gösterirken partinin kırmızı çizgilerini de ortaya koyuyor. Bu durum aynı zamanda 2019'un Yenikapı ruhuna taraf kesimlerle diğerleri arasında geçecek bir yarış olacağını belirtiyor.