İş Gücü Piyasası | Mesleki Eğitim Uyumunda Bölgesel Markalaşma Modeli

Bu raporda bölgesel kalkınmayı destekleyecek, coğrafya ile özdeşleşmiş markalar oluşturma ve bu sayede rekabet avantajı sağlama stratejisini esas alan bir model önerisi sunulmaktadır.

Bölgesel kalkınmanın önemi modern dünyanın inşasından beri hemen her dönemde gündemdedir. Zengin bir bilimsel yazın alanına sahip konunun temelinde bölgelerin yapısal özelliklerinin kalkınmada büyük role sahip olduğu ve bölgesel kalkınma hamlesinin başarılı olması için öncelikle potansiyelinin (çalışma çağındaki nüfus, iş gücü, üretim potansiyeli, eğitim, altyapı vb. ) doğru olarak tespit edilmesi gerektiği vurgulanmaktadır.

Bölgesel kalkınma sürecinin nitelikli olarak sürdürülebilmesi için yerel ihtiyaçları dikkate alan bir diğer ifadeyle yerel ihtiyaçlara cevap verebilecek politikaların geliştirilmesi gerekmektedir. Bununla birlikte bölge potansiyellerinin doğru olarak tespit edilmesine imkan tanıyan araştırmalara ve bu potansiyellerin nitelikli kullanımına ilişkin geliştirilecek modellere ihtiyaç vardır. Bu raporda söz konusu önem ve ihtiyaçtan hareketle geliştirilen modelde Türkiye İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırması’na (İBBS) göre Düzey-2 kapsamındaki yirmi altı alt bölge içerisinden Ağrı, Van, Şanlıurfa ve Mardin illeri diğer bölgelere göre aynı oranda sosyoekonomik dönüşümden yararlanamaması nedeniyle örneklem olarak seçilmiştir. Bu illerdeki bölgesel kalkınmanın nasıl sağlanacağına dair bir yol haritası belirlenmeye çalışılmıştır. Örneklem alınan dört hedef bölgeye (TRA2, TRB2, TRC2 ve TRC3) ait marka değeri oluşturulması ve bölgesel markalaşmaya dayalı Ar-Ge ve pazarlama süreçlerinin planlanması ile bu süreçlerle uyumlu bir mesleki eğitim-iş gücü piyasası ilişkisinin kurgulanması hedeflenmiştir.

Çalışmayı incelemek için burayı tıklayın.

Etiketler: