Kitap Fuarı’nın Ardından

CNR Kitap Fuarı'nın ana teması 15 Temmuz'du. Bugünlerde birbiri ardına 15 Temmuz ve Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili kitaplar çıkıyor. Fuarda birçoğunu görme imkânı buldum.

CNR Kitap Fuarı geçtiğimiz Pazar günü sona erdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açılışını yaptığı fuar on gün sürdü. Ben de fuarı ziyaret ettim. Hasan Basri Yalçın ile kitaplarımızı SETA standında imzaladık.

Takip eden okurlarla bir araya gelme fırsatı oldu.

Üniversitede okuyan genç arkadaşlarla hasbihal ettik.

Aslında oldum olası kitap fuarlarını pek sevmem.

Kalabalık ve havasız ortamı beni rahatsız eder.

Çoğu zaman doğru dürüst yiyecek içecek almak, mescit bulmak imkânsızdır. Ayrıca kitapların pazar yerindeki meyve-sebze gibi satılmasından da hoşlanmam. Hele ki İstanbul şartlarında gitmek, park yeri bulmak, dönmek bütün bir gününüzü alır.

Neyse ki kitap satış siteleri bu noktada önemli bir işlevi yerine getiriyor. Aradığınız kitap her zaman elinizin altında. Bu siteler, TÜYAP Kitap Fuarı gibi “Görüşlerini beğenmediğim yayınevlerini satmıyorum” demiyor. Ya da bazı yayınevlerinin CNR Kitap Fuarı’na katılmak istemediği gibi bu satış sitelerine girmemezlik yapmıyorlar.

Ticari kaygılar ön planda olduğu için onur konuğu meselesi mevzu bahis değil.

Her yayınevi kitabını daha çok satma derdinde. Web siteleri de bundan kâr elde edecekleri için her türlü kolaylığı yapmaya hazır. Beni hakir gören, küçümseyen, varlığımdan dahi hoşnut olmayan yayıncıları ve kitaplarını görmek zorunda kalmıyorum. Siyasi atmosfer kitap yayıncılığını doğrudan etkiliyor.

Hatırlayacaksınız Gezi Parkı Şiddet Eylemleri sonrasında çıkan kitapları.

Adeta bir yayın çöplüğü oluşmuştu.

Duvar yazılarından, tweetlerden bile kitap yapmışlardı. Meşru seçilmiş hükümeti destekleyen neredeyse kitap yoktu piyasada. Peki ya FETÖ’nün 17-25 Aralık askeri darbe girişimini? Şimdi içeride ya da firarda olan gazeteci kılıklıların yazdıkları… Kâğıt fabrikasında geri dönüşüm için bekliyor hepsi. Bir kısmı çoktan kâğıt hamuru olup yeniden temiz bir sayfa oldu. Hâlbuki devlete geçmeden önce NT’lerde başköşeleri süslüyordu bir zamanlar bu pespayelikler.

Neyse ki o günler geçti 15 Temmuz’da millet destan yazarak FETÖ’nün darbe girişimini engelledi.

CNR Kitap Fuarı’nın ana teması 15 Temmuz’du. Bugünlerde birbiri ardına 15 Temmuz ve Cumhurbaşkanlığı sistemiyle ilgili kitaplar çıkıyor. Fuarda birçoğunu görme imkânı buldum. Ne yazık ki gördüğüm manzaradan çok mutlu olduğumu söyleyemem. Sadece güzel içerik yeterli değil. Cildinden mizanpajına, arka kapak yazısından kapak tasarımına kadar çıkacak kitapların kalite kokması, Batılı muadilleriyle eş düzeyde olması gerekiyor. Bu konuların doğru bir şekilde anlatılması boynumuzun borcu.

Yayıncılarımızın kat etmesi gereken önemli bir mesafe var.

Bu noktada devlet kurumları da düzenleyici ve teşvik edici rol oynamaktan çekinmemeli. Türkiye’de yayıncılığın bugüne nasıl geldiği, mevcut durumun değerlendirmesi ve geleceği mühim bir mesele. SETA’dan bu konuya değinen önemli bir analiz çıktı. Mehmet Akif Memmi’nin kaleme aldığı çalışma “Siyasi Bir Alan Olarak Türkiye’de Yayıncılık” başlığını taşıyor. Bu analizin son dönemde çokça tartışılan kültürel hegemonya meselesine de katkıda bulunacağını düşünüyorum. Çalışmada Gezi Parkı Şiddet Eylemleri, 17-25 Aralık yargı darbesi süreci, 15 Temmuz darbe girişimi gibi kritik dönemlerdeki yayıncılık faaliyetleri ele alınıyor. Özellikle çok satan yayınevlerinin bu süreçlerde çıkardıkları kitaplar ilgi çekici. Ayrıca dünyanın en çok ziyaret edilen kitap fuarlarından TÜYAP’ın nasıl yayıncılar arasında ayrımcılık yaptığı, onur konuğu meselesi üzerinden değerlendiriliyor. Ek olarak kitap satış zincirlerinin nasıl piyasada hâkim duruma geldiği ele alınıyor. D&R’lar ve NT’ler bu noktada mercek altına alınan kurumlar.

Kayyum atanmadan önce NT’lerin diğer muhafazakar yayıncıları FETÖ’nün siyasi pozisyonuna uygun hareket etmeye zorladığı vurgulanan önemli bir husus.

Daha fazla detay vererek uzatmayalım.

Bu konuya ilgi duyanlar aşağıdaki web adresinden metnin tamamına erişebilir: http://setav.org/assets/uploads/2017/03/ Analiz_192_web.pdf

[Takvim, 8 Mart 2017]

Etiketler: