Yetenek Meselesi

Ekonomimizin parlak hedefleri doğrultusunda ilerleyebilmesi için, yetenek havuzumuza çok daha fazla özen göstermemiz ve bu anlamda uzun vadeli ve etkin tedavilere kapı açmamız şart.

Ne kadar yetenekliyiz? Ya da şöyle sorsak: Yeteneklere imkân kılma, onları yeşertme, kaçırmama hatta çekme gibi konularda ne kadar yetenekliyiz? Bu sorular, kalkınma emellerimize yakınsamamız için oldukça temel nitelikte. Gelecek inşamızın temelleri, önemli ölçüde bu sorularda yatıyor: İnsan kaynağı havuzumuzun yeteneğinde, kalitesinde… Ve tabii kendi içimizdeki devinimimiz önemliyken dünya havuzları da yerinde durmadığından, dışarıya da göz atmak gerekiyor. Acaba diğer ülkeler ne durumda ve biz (özellikle kıyaslanabilirlere kıyasla) ne konumdayız? Bir bakalım…

63. SIRADAYIZ

Bu sorulara cevap veren araştırmalardan biri, geçtiğimiz ay yeni sayısı açıklanan The Global Talent Competitiveness Index (Küresel Yetenek Rekabetçiliği Endeksi). Endeksin 2015-16 versiyonunda 109 ülke var. Türkiye’nin listedeki yerini de hemen söyleyeyim: 63. sıra. Aldığımız not ise, 100 üzerinden 42,3. Önceki yıla göre puanımız 1,7 puan artmış ancak birileri daha hızlı ilerlemiş ki bizim sıramız 4 basamak gerilemiş. Dolayısıyla ilk bakışta görünen o ki; yetenek meselesinde pek de rekabetçi bir durumumuz yok. Şimdi detaylar…

MALUMUN İLANI

Bir kere en önce şunu vurgulamak gerek: Listede 40 numaraya gelinceye kadar, tamamen yüksek gelirli ülkeler hâkim. Mesela ilk 3’ü belirteyim: İsviçre, Singapur, Lüksemburg. Bu zengin-dominant resimde, 30. sıraya sıkışmayı başaran yüksek orta gelirli ekonomi Malezya ise, tebriklik. 40. sırada akışı bozan Kosta Rika da, dikkat çekmiyor değil. Sonrasında ise, yüksek gelirlilerin seyreldiği, orta gelirin üst tabakasına aralarda alt tabakanın da serpiştiği bir sıralama geliyor.

Özetle demek istediğim; üst sıralarda yer almak, endeksin işaret ettiği gelir düzeyi ve yetenek ortamı bağlantısını düşündüğümüzde, gelişen ülkeler için biraz zor.

GELİRDAŞ GRUP

Hadi bunu geçtik; en azından orta gelirliler arasında yukarılarda olsak diyor insan. Oysa baktığımızda, tepemizde Bulgaristan’dan Çin’e, Meksika’dan Güney Afrika’ya çok sayıda yüksek orta gelirli ülke beliriyor. Hatta Filipinler, Gürcistan, Ermenistan gibi birkaç düşük orta gelirli dahi var. Tabii bizden daha düşük yetenek rekabetçiliğine sahip Brezilya’dan Tayland’a, Arjantin’den İran’a aynı veya üst gruptan ülkeler de var ancak bu, bizim neden daha iyi bir yerde olmadığımıza dertlenmememiz için bir teselli değil.

NASIL OLUR?

Peki, dünyada 63. sırada yer almamıza neler sebep olmuş? Bu noktada, alt endeksler bir fikir veriyor: Rekabetçiliği besleyen girdiler endeksinde 65., çıktılarda ise 59. sıradayız.

Nedir girdiler? Yetenek gelişimine imkân tanıma, yeteneği çekme, büyütme ve elinde tutma olmak üzere 4 kalem. Bunların neticesinde yeteneğin kalitesini sinyalleyen çıktılar nedir? İş ve meslek becerileri ile küresel bilgi adı altında 2 kategori.

Türkiye’nin söz konusu alt endekslerdeki vaziyeti ise, şöyle:

Küresel bilgi çıktısında 45. sırada yer alıp, yüksek orta gelirli grupta bu alanda 5.yiz.

Yeteneği elimizde tutmada 48. ülke iken, kendi grubumuzda 4. en iyiyiz.

Yeteneğe imkân tanımada, dünyada 51. sıradayız. Kendi gelir kategorimizde de 9. sıraya yerleşmişiz.

Daha gri alanlara gelecek olursak da; yeteneği büyütmede 62. sıradayız. Ve kendi grubumuzda ilk 10’a giremiyoruz. Kosta Rika, Malezya, Çin, Tayland, G. Afrika bu konuda başı çeken ve örnek alınabilecek grupdaşlar.

İş ve mesleki becerilerde daha da gerilerdeyiz: 69. Haliyle yüksek orta gelirli sınıfın da ön sıralarında oturamıyoruz. Bu anlamda, Sırbistan, Karadağ, Makedonya, Malezya ve Romanya, ilgili becerilerde rekabet gücü yüksek olanlar.

En zayıf olduğumuz nokta ise, yetenek çekmek. Dünyada sondan 5. olmak, bu konuda hiç rekabetçi olmadığımızı açıkça gösteriyor. Yine zenginleri geçip, orta yüksek gelirlilerden bu işte daha yetenekli olanlara baktığımızda ise, Kosta Rika, Panama, Peru, Botsvana ve Malezya göze çarpıyor.

Ve özet olarak; tüm bu detaylar, Türkiye’nin yetenekte rekabet gücünün global kıyaslamalar dahilinde vasat olduğunu ortaya koyuyor. Ve biliyoruz ki; ülkeler arası gelir farklılıklarının temel sebeplerinden biri, beşeri sermayenin gücünden kaynaklanıyor. Dolayısıyla, ekonomimizin parlak hedefleri doğrultusunda ilerleyebilmesi için, yetenek havuzumuza çok daha fazla özen göstermemiz ve bu anlamda uzun vadeli ve etkin tedavilere kapı açmamız şart.

Unutmayalım ki kalkınma, en özünde bir yetenek meselesi…

[Yeni Şafak, 23 Şubat 2016]

Etiketler: