Seçim Ertesi Senaryoları

|
Yarın yapılacak 31 Mart yerel seçimlerinin birlik, beraberlik, barış ve güven içerisinde gerçekleşmesini diliyorum. Milli …
  • 21 Mart’ta yapılan zirvede Avrupa Birliği (AB) Konseyi, Bosna Hersek ile üyelik müzakerelerine başlanmasına yönelik karar aldı. 12 Mart’ta Avrupa Komisyonu’nun bu yönde aldığı tavsiye kararının ardından Konseyin de bu kararı alması bekleniyordu. AB’nin son iki yıldır güçlenen genişleme perspektifini ortaya koyan bu kararın ardından müzakere takvimi ise Bosna Hersek’in atacağı reform adımlarına göre belirlenecek.
  • NATO Dışişleri Bakanları bu hafta Brüksel'de bir araya gelerek ittifakın öncelikleri ve hedefleri doğrultusunda ne tür adımların atılması gerektiğini ve daha önce alınan kararların uygulamadaki etkinliğini görüştü. Toplantının ana gündemi ittifakın savunma durumu, Ukrayna'ya yapılan yardımların geleceği, Balkanlar'daki istikrar ve İsveç'in üyelik başvurusu olarak ifade edilebilir. Bu anlamda yıl içinde gerçekleştirilen Vilnius Zirvesi'nde alınan kararlar doğrultusunda Ukrayna ile olan ilişkilerin derinleştiği görülürken, Balkanlar'da geçtiğimiz aylarda ortaya çıkan gerginliklerin de ittifakın kararlılığı bakımından bir test niteliğinde olduğu anlaşılıyor.
  • Türkiye'nin reaksiyoner bir dış ve güvenlik politikasından aktif ve aksiyon alan bir dış ve güvenlik politikasına geçmesi tecrübelerle ve tedrici bir şekilde gerçekleşti.

Bu Konuda Daha Fazla :

  • Türkiye halen Balkanlarda karşılıklı ekonomik çıkarlar, güvenlik iş birliği ve sosyal kalkınma gibi konuları merkeze alarak Balkan devlet ve toplumlarının tamamıyla çok yönlü, uzun soluklu ve samimi ilişkiler kurma ilkesiyle hareket ediyor. Siyasi ilişkilerde istikrarın korunmasına öncelik verirken ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda mevcut ilişkileri daha da derinleştirmenin yollarını arıyor.

  • Türkiye Soğuk Savaş sonrasında NATO gibi geleneksel ittifak ilişkileri içinde daha iddialı bir rol oynama arzusunu gösterirken, bir yandan da müttefiklerini çeşitlendirme yoluna gitmiştir. Bu sayede daha otonom bir dış ve güvenlik politikası yürütülmesi amaçlanmıştır. Bu anlamda Türkiye; ilgi, çıkar ve sorumluluk sahalarında çeşitli devletlerle güçlü siyasi, askeri ve ekonomik ilişkiler geliştirmiştir.

  • Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin 84. sayısı raflarda yerini aldı.

  • Azerbaycan'ın 19 Eylül'de gerçekleştirdiği terörle mücadele operasyonundan sonra Karabağ'daki devlet otoritesini tamamıyla tesis etmesi ülkede yeni bir zafer havasının oluşmasına neden oldu. Kısa adı YTB olan Yurtdışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı'nın 29 Eylül-1 Ekim tarihlerinde Bakü'de gerçekleştirdiği etkinlik ise tam da bu zafer havasının üstüne geldi.

  • Kültürel ve coğrafi bir kavram olan Türk Dünyası büyük ve kadim bir coğrafyanın adıdır. Literatürde yıllardan beri kullanılan bu kavram ilk kez Türk Dünyası 2040 Vizyon Belgesinde resmi olarak kullanılmıştır. Coğrafi olarak Türk Dünyası, Orta Asya'dan Anadolu, Kafkasya'dan Rusya-Sibirya'ya, Orta Doğu'dan İran ve Balkanlara, kısaca "Adriyatik'ten Çin seddine" kadar uzanan bir coğrafi bölgeyi tanımlar. Asya ile Avrupa kıtasında yer alan bu coğrafya aynı zamanda Doğu-Batı arasındaki ticaretin geçiş güzergâhında yer alarak dünyanın jeopolitik kalbinde yer alan mümtaz bir bölgedir. 300 milyonluk nüfusu, 1,6 trilyon dolarlık milli geliri, 1 milyar doları aşan dış ticaret hacmine sahip olan büyük bir ekonomik güce sahiptir. Türk Dünyası kavramı sadece bağımsız Türk Devletlerini değil aynı zamanda özerk cumhuriyetleri ve farklı ülkelerde yaşayan Türk topluluklarını da içine almaktadır. O nedenle bu durumu da dikkate alındığında belirtilen ekonomik rakamların daha yukarı seviyede olduğunu söylemek mümkündür. 5 asıl üye 3 yedek üyesi bulunan ve Türk Dünyasının somut iradesinin teşekkülü olan Türk Devletleri Teşkilatına ilişkin IMF verilerine göre temel sosyo-ekonomik büyüklükleri şöyledir: