Türkiye’de Belediyeciliğin Yüzyılı

Türkiye’de yerel yönetimler ve özelde belediyeler, bitmeyen bir reform alanı olarak her dönem popülerliğini korumuştur. Tanzimat ile açılan perde, farklı sekanslarda sürmeye devam etmektedir. Özellikle 2002 sonrası kamu yönetimindeki reform dalgaları ve yerel yönetimlere yönelik yansımalar, ayrıca bir başlığı hak etmektedir.

Türkiye tarihinde belediyelerin geçmişi incelediğinde, Tanzimat dönemi öncesinde genellikle “kadılık” müessesi ve vakıflar, loncalar üzerinden görülen beledi hizmetler, Tanzimat döneminde yaşanan modernleşme hareketleriyle değişmiştir. 1855’te Meclis-i Vala’ya bağlı İstanbul Şehremaneti kurulmuştur. Bugün İstanbul, Fatih’te bir mahalleye adını veren “şehremini”, İstanbul’un beledi hizmetlerinden sorumlu yöneticisi olarak atanmıştır. Ayrıca şehreminine bağlı olarak çalışacak bir karar organı olarak Şehir Meclisi kurulmuştur. Bu meclis, şehremini dahil on beş üyeden oluşmuştur.

Daha çok merkezi yönetime dair bir hüviyet ihtiva eden Şehremaneti, beledi anlamda çok başarılı olamamış ve 1857’de İstanbul’un bölgelere ayrılarak yeni ve daha küçük ölçekli belediye alanlarının kurulması hedeflenmiştir. Bu gayeyle ilk önce Galata bölgesini içine alan Altıncı Dâire-i Belediyye, Paris modeline benzer şekilde pilot uygulama kabilinden kurulmuştur. Bu yapı, nevi şahsına münhasır gelirleri ve içinde bulunduğu bölge hasebiyle önemli bir başarı göstermiş, bu örnekten hareketle 1864’te Vilayet Nizamnamesiyle İstanbul dışında da belediye örgütlenmeleri başlamıştır. 1864’te “Tuna Vilayeti Nizamnamesi”, 1867’de “Vilayet-i Umumiye Nizamnamesi”, 1871’de “İdare-i Umumiye-i Vilayet Nizamnamesi” ile İstanbul dışındaki Osmanlı coğrafyasında da il yönetimleri oluşturulmuştur. 1868’de İstanbul’da toplam 14 bölgede belediyeler kurulmuştur. 1877’de belediye idareleri için “Vilayet Belediye Kanunu” ve İstanbul’un idaresi için de “Dersaadet Belediye Kanunu” çıkarılmıştır. 1913’te ise “İdare-i Umumiye-i Vilayet Kanunu” çıkarılarak, il genel yönetimlerinin yanında il özel yönetimleri oluşturulmuştur, ancak bu kanunun illerin genel yönetimini düzenleyen hükümleri, 1929’da yürürlükten kaldırılmıştır.

Cumhuriyet Tarihinde Belediyecilik

Genel itibariyle İmparatorluk döneminden Türkiye Cumhuriyeti’ne aktarılan yerel yönetim mirası yukarıdaki şekilde özetlenebilir. Son yüz yıllık dönem ele alındığında ise dönemsel olarak gelişen ve değişen bir belediyecilik deneyiminden söz etmek mümkündür. Tarkan Oktay’ın ifadesiyle yüz yıllık Türkiye Cumhuriyeti yerel yönetim deneyimi yedi dönemde ele alınabilir. Tablo 1’de bu dönemler ve ilgili dönemde öne çıkan mevzuat düzenlemeleri verilmiştir.

TABLO 1: TÜRKİYE’DE BELEDİYELERİN GELİŞİM DÖNEMLERİ

Tabloda yer alan dönemler açısından ilk dönemde, genel itibariyle 1877 Vilayet Belediye Kanunu’nun çerçevesi geçerlidir. 1921 Anayasası’nda, Vilayet Şurası adıyla bir meclis öngörülmüş, 1922’de kabul edilen bir yasayla belediye başkanının, belediye meclisi içerisinden seçilmesi hüküm altına alınmıştır. İkinci dönemde daha merkeziyetçi yaklaşımlardan söz edilebilir. 1924 Anayasasında il, şehir, kasaba ve köylerin tüzel kişiliği vurgulanırken, 1924’te çıkarılan Köy Kanunu ile nüfusu 2 binin altında kalan yerler köy, üstündeki yerler ise…

Devamını Kriter sitesinde okumak için tıklayın: Türkiye’de Belediyeciliğin Yüzyılı

Etiketler: