31 Mart yerel seçimlerine dair en esaslı tartışmalardan birisi hiç kuşkusuz bu seçimlerin genel seçim özelliği gösterip göstermediği. İlk bakışta yerel seçim-ler “ülkeyi kim yönetecek” ya da “iktidara kim ve ne kadar sahip olacak” gibi genel siyasetin merkezi sorularına doğrudan bir cevap sunmaz.
AB, milli kimlikle kıyaslanacak bir sadakati üretebilir mi? Egemenliklerini kaybettiklerini düşünen Avrupa milletleri hızla milliyetçiliğe savruluyor. Avrupa kimliğinde birleştirmek ister mi? Orta sınıfların savrulduğu demokrasilerden ne tür rejimler doğar? Mayıs 2019'daki Avrupa parlamentosu seçimleri bu soruların cevaplarının ucunu gösterecek.
Gösterilerin Fransadaki etkisi hissedildikçe diğer ülkelere sıçraması. Sosyal bilimlerde bu duruma "difüzyon etkisi" deniliyor. Arap isyanlarında da benzer bir durumun yaşandığını da ayrıca hatırlatalım.
SETA Genel Koordinatörü Burhanettin Duran Fransa’da yaşanan son olaylar hakkında değerlendirmede bulundu.
Doğu Avrupa'da 'otoriterlik' rüzgârı zaten esiyordu. Şimdi Kıta Avrupa'sında merkez siyasetin çöküş süreci hızlanıyor. Fransa'nın krizini Britanya'nın Brexit tercihini yönetmekte zorlanmasıyla, İtalya'nın AB ile ilişkilerdeki sorunlarla, Almanya'da AfD'nin iktidar ortağı olacağının beklenmesiyle birlikte okumak gerekli.