Seçim Barajı ve Koalisyonlar

Türkiye'de koalisyonlar yaklaşan seçimler sonrasında reel gündemimiz olmayacak; fakat seçim barajı seçimden sonra da tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor.

Türkiye’de koalisyonlar yaklaşan seçimler sonrasında reel gündemimiz olmayacak; fakat seçim barajı seçimden sonra da tartışılmaya devam edecek gibi görünüyor. Biraz “güneye” gidersek tam da seçim barajı ve koalisyonlarıyla nam salmış bir ülke var ki tartışmaları zenginleştirmesi açısından incelemekte fayda var. O ülke bu hafta andığımız Nekbe’nin (1948’de Filistinlilerin vatanlarından sürülmesi) faili, yakın zamanda seçimlerden çıkıp yeni bir koalisyonun kurulduğu İsrail.

İsrail, Filistin topraklarında bir devlet kurduğunu ilan ettiği 1948’den beri koalisyon hükümetlerinin norm olduğu bir siyasal hayata sahip. 120 kişilik Knesset’te (İsrail meclisi) 2014’e kadar %2 olan seçim barajı geçtiğimiz sene %3.25’e yükseltilmiş ve bu yolla aşırı küçük fraksiyonların Knesset’teki varlığı budanmaya çalışılmıştı. Sadece bu rakamlar üzerinden gidersek, bu düşük seçim barajının İsrail’i daha demokratik yaptığı iddia edilebilir. Fakat reel siyaset İsrail’de bunun tam aksine işaret ediyor.

Mart 2015 seçimleri öncesinde neredeyse herkesin beklediği gibi Netanyahu’nun Likud’u birinci parti olarak seçimlerden çıktı. Seçim öncesinde olduğu gibi sonrasında da herkesin merak ettiği konu, kimin birinci olacağı değil; koalisyonda kimin yer alacağıydı. 30 sandalyeli Likud’dan 5 sandalyeli Meretz’e kadar 10 parti teoride (Arap listesi gibi partiler zaten ihtimal dışıydı) koalisyon pazarlıkları içerisine girdi. Netanyahu koalisyon kurma süresi dolmadan birkaç saat önce 61 sandalyeye sahip bir koalisyon kurduğunu açıkladı. 61, güven oyu için sınır rakam. Bu da demek oluyor ki muhalefet 59 sandalyeye sahip. Diğer bir ifadeyle oluşan tablo siyasi kırılganlığın sözlük karşılığı.

İSRAİL KÜÇÜK ORTAĞA TESLİM

Düşük baraj, siyasi bölünmüşlük ve koalisyon kurma zorunluluğu sebebiyle birçok seçimde olduğu gibi bu seçimde de bir parti, Yahudi Evi, kral yapıcı konuma geldi. %6,74’lük oy oranı ve 8 sandalyesiyle Yahudi Evi gibi ırkçı, soykırımcı ve radikal bir parti yeni kurulan hükümette adalet, milli eğitim ve tarım bakanlıklarını aldı. Küçük bir parti bütün kabineyi rehin aldığı gibi bundan sonra hem İsraillilerin hem de İsrail işgali altında yaşayan Filistinlilerin hayatını derinden etkileyecek postları da işgal ettiler. 30 sandalyeli Likud, ülkenin adaletini, milli eğitimini ve savunma bakan yardımcısı eliyle güvenliğini junior ortak Yahudi Evi’ne teslim etmek zorunda kaldı. Koalisyonun bekası için Netanyahu, bundan sonra kendi aşırılıklarıyla birlikte Yahudi Evi’nin radikalliğine de göz yummak zorunda.

İsrail’in yeni kabinesini ve düşük seçim barajı-koalisyon ikilisinin ülkeyi düşürdüğü durumu daha iyi anlamak için size yeni kabinenin zihin dünyasından örnekler sunarak bitireyim:

Milli Eğitim Bakanı Naftali Bennet : “Hayatımda birçok Arap öldürdüm, bunda yanlış bir şey yok.”

Adalet Bakanı Ayelet Şaket: “İsrail’e saldıran yılanlar büyüttüğünden dolayı Filistinlilerin anneleri de öldürülmeli.”

Savunma Bakan Yardımcısı Eli Ben Dahan: ” Bence Filistinliler canavarlar, insan değiller.”

[Akşam, 18 Mayıs 2015]

Etiketler: