Adil Yargılamanın Arkasındaki Güç Siyasi İradedir

Anayasa Mahkemesinin (AYM), Balyoz ve Hanefi Avcı ile ilgili çok özgürlükçü ve orijinal kararlar vermediğini, yalnızca işini yaptığını belirten SETA analisti Taha Özhan, bu mahkemelerin varoluşlarının da siyasi iradenin sağlam durmasıyla mümkün olabileceğine dikkat çekti.

Kanal 24 ekranlarında yayınlanan Açık Görüş programında, Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz Davası’nda sanıkların, dijital veriler ve tanık dinlenilmesiyle ilgili konularda haklarının ihlal edildiğine oy birliğiyle karar vermesi üzerine değerlendirmelerde bulunan SETA analisti Taha Özhan, Anayasa Mahkemesi’nin bu tür kararları aldığında çok özgürlükçü ve orijinal bir şey yapmadığını, yalnızca işini yaptığını vurguladı.

Konuşmasında, “Son tahlilde bu mahkemelerin vuku bulması da, mahkemelerin neticesinde ortaya çıkan kararlar da, o kararların neticesinde yapılan siyasi dizayn da, siyasi iradenin sağlam bir şekilde yerinde durmasından dolayı hayata geçebildi. Bu mahkemelerin kurulabilmesinde, bu müdahalelerin yapılabilmesinde asıl olan güç, siyasi iradenin sağlam durmasıydı. Yoksa polisler, hukukçular, avukatlar, hâkimler olduğu için bu yapılmadı. Eğer biz bu ayrımı yapmazsak, sistem içerisinde hakikaten sadece teknokrat görevi gören insanlara kahramanlık payesi veririz.” değerlendirmesinde bulundu.

Özhan konuşmasının devamında, 28 Şubat’tan beri içeride yatan insanlar olduğunu, Balyoz Davası’na benzer özellik taşıyan bu davaların, baştan aşağı kurmaca dosyalarından dolayı yeniden yargılanma taleplerinin Anayasa Mahkemesi’nin önünde beklediğini, dolayısıyla Anayasa Mahkemesi’nin öncelik sıralamasının hiyerarşisini açıklaması gerektiğinin de altını çizdi.

Etiketler: