Gelecek yıllarda SİÖ'nün reform ve kurumsallaşma kapasitesine bağlı olarak daha fazla ön plana çıkacağı açıktır.
Ülkeler arasındaki problemlerin çözümünde müzakere yollarından başarı elde edemeyen devletler birbirlerine karşı askeri, siyasi, ekonomik veya kültürel birçok kısıtlayıcı önleme başvurmuştur..
Türkiye'nin kendi coğrafyasının sorunlarını görmezlikten gelme, ilgilenmeme gibi bir durumu yoktur. Bir kere bu seçenek değildir.
17. yüzyıldan itibaren 19. yüzyıla gelinceye kadar en temel sorun bilim ve teknolojinin lokomotifliğindeki 'değişimi' anlamak, sosyal ve siyasal bir düzen inşa edebilmekti. Sanayileşme ve şehirleşme küre üzerinde gözüken en önemli unsurlardı. Bu süreç Batılı devletlerin hegemonyasında gerçekleştiği için "hegemonyanın ideolojisi" onlar tarafından tanımlandı ve siyasal düzenin kazananı onlar oldu. Bu yüzyılların değişim hikayesi ve toplumların dönüşümü felsefe ve sosyal bilimler tarafından uzunca bir zamandır anlatılıyor.
Geçen hafta gerçekleştirilen Avrupa Parlamentosu (AP) seçimleri sonucu ortaya çıkan tabloya göre hükümetteki merkez partiler kaybederken aşırı sağ yükselmeye devam etti.