2000’li yılların başından itibaren TSK’nin siyasal rolü ve sistem içindeki ayrıcalıklı konumu eski yıllara oranla daha fazla sorgulanmaya başlandı. AB uyum çabalarının ivme kazanması ve AK Parti iktidarı ile cisimleşen yeni toplumsal/siyasal güçlerin demokratikleşme talebini her zamankinden daha yüksek sesle dile getirebilecek bir güce sahip olmaları süreci tetikleyen iki temel etken oldu.
Yükleniyor...
Yükleniyor...
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik Politikası