Uçak Krizi Sonrası Türkiye-Rusya İlişkileri


  • Yer : SETA Ankara
  • Bitiş  :
  • Adres :

 

Uçak Krizi Sonrası Türkiye-Rusya İlişkileri

PANEL | 3 ARALIK 2015

 

TARİH: 3 ARALIK 2015 SAAT: 11:00 YER: SETA Ankara

Moderatör
  • Murat Yeşiltaş, SETA
Konuşmacılar
  • Halid Hoca, SUK Başkanı
  • Şener Aktürk, Koç Üniversitesi
  • Ufuk Ulutaş, SETA

SETA, Suriye’deki son durum ve Rus uçağının düşürülmesinin ardından gelişen süreçte Türk-Rus ilişkilerinin tartışıldığı bir panele ev sahipliği yaptı. “Uçak Krizi Sonrası Türkiye Rusya İlişkileri” başlıklı panelin moderatörlüğünü SETA Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş yaparken Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Halid Hoca, Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi Şener Aktürk ve SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş konuşmacı olarak yer aldı.

Rus milliyetçiliği ve dış politikası üzerine çalışmalar yapan akademisyen Şener Aktürk, Rusya’ya ait uçağın Türkiye tarafından düşürülmesiyle son on beş yıldaki istisnai dostluk ilişkisinde en kötü dönemin yaşandığını ifade etti. Rusya’nın Suriye’ye müdahalesinin Batı ile olan mücadelesinde birinci cepheyi teşkil etmediğini belirten Aktürk, Soğuk Savaş sonrası Brejnev Doktrini çerçevesinde şekillendirilen Rus dış politikası ve büyük stratejisisi içerisinde Suriye’den ziyade Ukrayna’nın hayati önemde olduğunu belirtti. Aktürk, Rusya’nın yakın dış ülkeleri olarak Ukrayna veya Gürcistan’da uyguladığı Brejnev Doktrininin sahasını genişleterek Suriye’ye uzandığını ancak bununla beraber Suriye’de amaçlarının sınırlı olduğunu ifade etti. Aktürk’e göre Suriye’deki müdahalesinin, yumuşak karnı olan Kafkasya sorununu tetiklememesini isteyen Rusya, radikal İslami grupların yükselişini engellemek için Müslüman halklara yönelik olumlu adımlar atma stratejisi benimsedi.

Suriye Ulusal Koalisyonu Başkanı Halid Hoca konuşmasında Rusya’nın Suriye’ye askeri müdahalede bulunmasının sebeplerini, muhtemel senaryoları ve müdahalenin muhalifleri nasıl etkilediğini değerlendirdi. Krizin başından bu yana geçen dört buçuk yılın sonunda, muhaliflerin sahil cephesinde ilerleme kaydetmesiyle beraber Esed rejiminin çökeceğini hisseden Rusya’nın müdahale etme gereği duyduğunu ifade eden Hoca, müdahalenin diğer sebebini Amerika’nın Suriye’yi boş bırakması olarak değerlendirdi. Radikalizm ve teröre karşı savaş söyleminin neden değil bahane olduğunu ileri süren Hoca, Daiş güçlerine neredeyse hiç zarar vermeyen Rusya’nın var olan karasal güce havadan destek vererek Suriye’de sonuca ulaşabileceğini düşünerek hata yaptığını ifade etti. Muhalefetin başarısı ve sivillerin hayatı için ciddi önem arz eden güvenli bölgenin oluşturulmasının Rus müdahalesi ile sekteye uğradığını ifade eden Hoca, söz konusu bölgenin Kuzey’inde Daiş, şehir merkezinde PYD ve güneyinde de rejim ve İran ittifakının olduğunu belirtti.

SETA Dış Politika Araştırmaları Direktörü Ufuk Ulutaş, Rus uçaklarının Türk hava sahasını ihlal ettiği zamanın çok önemli olduğunu, Rus kuvvetlerinin bu sırada hem Suriye muhalefeti için ciddi öneme haiz olan hem de Türkiye kamuoyu için hassas bir konu olan Türkmen Dağı’nı vurduğunun altını çizdi. Rusya’nın hava sahası ihlali konusunda çok rahat davrandığını belirten Ulutaş, Türkiye’nin hukuki hakkını kullanacağının hesap edilmesi gerektiğini söyledi. Rusya’nın Suriye’deki asıl hedefinin De Mistura Planı’nı muhalefete kabul ettirmek olduğunu ileri süren Ufuk Ulutaş, muhaliflere güç kazandıracak ve göçleri engelleyecek güvenli bölge planının da çöpe atılmasının istendiğini belirtti. Ulutaş, uçak hadisesi öncesinde de Türkiye ve Rusya’nın Suriye üzerinde tam mutabakatının çok mümkün olmadığını, bundan sonraki süreçte de taraflar arasında gerginlik azalsa da aynı blokta yer almanın çok muhtemel olmadığını ifade etti.

 

Uçak Krizi Sonrası Türkiye-Rusya İlişkileriUçak Krizi Sonrası Türkiye-Rusya İlişkileriUçak Krizi Sonrası Türkiye-Rusya İlişkileriUçak Krizi Sonrası Türkiye-Rusya İlişkileriUçak Krizi Sonrası Türkiye-Rusya İlişkileriUçak Krizi Sonrası Türkiye-Rusya İlişkileri