09 Eylül 2016 tarihinde SETA’da gerçekleştirilen “Türkiye-Suudi Arabistan İlişkileri: Dönüşen Ortadoğu’da İşbirliğine Dayalı Bir Yaklaşım” başlıklı özel etkinliğe Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Sayın Adil el-Cubeyr konuk oldu. Etkinliğe özellikle yabancı devletlerin diplomatik temsilcileri ile farklı devlet kurumu yetkilileri, araştırmacılar ve gazeteciler ile üst düzey ve yoğun bir katılım sağlandı.

Dışişleri Bakanı el-Cubeyr yaptığı konuşmasında, ülkesinin dış politika stratejisinden ve Türkiye ile yaptıkları işbirliklerinden bahsederken, bölgedeki terör ve mezhepçilik gibi önemli sorunlara da değindi. Suudi Arabistan’ın küresel ekonomide hassas bir yerinin olduğunu belirten el-Cubeyr, enerji ve jeopolitik olarak da stratejik konumuna vurgu yaptı. Ülkesinin dengeli bir dış politika güttüğünü söyleyen el-Cubeyr, bölgedeki her krizde ve problemde Türkiye ve uluslararası toplumla işbirliği yaptıklarını ve bu ortaklıkların devam edeceğini belirtti.

Konuşmasını mezhepçilik, terörizm ve komşularıyla ilişkiler başlıklarında üçe ayıran el-Cubeyr, bu üç meseledeki sorunları aşmak ve ülkelerinin refahını artırmak için temel stratejilerinin bir “2030 vizyonu” olduğunu da belirtti. Bu plana göre bölgesel sorunlarda uluslararası işbirlikleri ile hareket edilmesi öngörülürken, ülke içi meselelerde de inovasyon, eğitim, teknoloji, petrol dışında alternatif enerji üretimi, kamu diplomasisi ve para politikaları üzerine yoğunlaşılacağını aktardı. Ülkesinin özellikle petrol dışında alanlara yönelmesi gerektiğini vurgulayan el-Cubeyr, bu konuda turizmi canlandırmak ve yatırımı arttırmak için rekreasyon, madencilik ve eğlence sektörüne yöneleceklerini dile getirdi.

İran’ın hukuka uygun davranması gerektiğini de vurgulayan el-Cubeyr, dışarıya ihraç etmeye çalıştığı “Şiilerin ülkesi” gibi mezhepçi bir projeye devlet olarak izin vermeyeceklerini ve iş birliğinde böyle bir tutumun Suudi Arabistan tarafından kabul edilmeyeceğini söyledi. Türkiye ile geçmişten bu güne hep aynı safta olduklarının altını çizen el-Cubeyr, ilişkilerin bu şekilde devam edeceğini ve Türkiye’yi tehdit eden unsurlarla yürütülen mücadeleye desteklerini sunacaklarını söyledi. 15 Temmuz darbe girişiminde Türk toplumunun dünyaya örnek bir mücadele sergilediğini dile getirerek, meşru hükümetlerine sahip çıktıkları için bu ulusal direnişin önemine vurgu yaptı. Ayrıca DAİŞ’le olan mücadelede ilk ülkelerden biri olduklarını hatırlatan el-Cubeyr, ülkesinin Türkiye’nin yanında olduğunu sözlerine defalarca ekledi. Türkiye ve uluslararası koalisyonla birlikte koordineli bir şekilde sorunun üstesinden gelmek için çalıştıklarını da vurguladı.

Etkinlik dinleyicilerin yönelttikleri soruların cevaplanmasının ardından sona erdi.

لقراءة النص بالعربية اضغط هنا