Sınırları Aşan Terör: PKK-PYD-YPG


  • Tarih : 27/04/2016
  • Saat : 14:00 : 16:00
  • Yer : SETA Ankara
  • Bitiş  : 27/04/2016
  • Adres : Nenehatun Cd. No:66 GOP/Çankara/Ankara

  • Moderatör : Murat Yeşiltaş, SETA
  • Konuşmacılar :Nihat Ali Özcan, TOBB-ETU Üniversitesi

    Necdet Özçeli, Güvenlik Analisti

    Can Acun, SETA

sinirlariasanterorsayfabanner

SETA  Güvenlik Araştırmaları Direktörü Murat Yeşiltaş’ın moderatörlüğünü yaptığı panelde TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Dr. Nihat Ali Özcan, güvenlik analisti Necdet Özçelik ve SETA Dış Politika Araştırmacısı Can Acun konuşmacı olarak yer aldılar.

Panelin ilk konuşmacısı Murat Yeşiltaş oldu. PKK’nın Türkiye’ye karşı meydan okumalarında son dönemde oluşan çeşitliliğe dikkat çekerek konuşmasına başlayan Yeşiltaş, akademik ve kamusal alanda yapılan tartışmalarda sadece dini radikalleşmeye odaklanıldığını ve etnik radikalleşmenin göz ardı edilen bir olgu olduğunu vurguladı. Avrupa’daki radikalleşme süreçlerinin örtülü bir şekilde ve toplumsallaşma temayülü olmadan gerçekleştiğini söyleyen Yeşiltaş, bunun aksine Türkiye’deki radikalleşmenin toplumsallaşma ve kurumsallaşma temayülünün yüksek olduğunu belirtti. Yeşiltaş, konuşmasının devamında etnik aşırıcılık ve radikalleşme sonucunda nihai olarak PKK üyesi olmaya giden süreçteki dinamikler ve harekete geçirici mekanizmalardan bahsetti. Son olarak ise PKK’nın hegemonya arayışı, hibrit savaş teknikleri, organizasyonel seferberlik ve egemenlik arzusu bağlamında genel bir stratejisi olduğuna dikkat çekerek sözlerini tamamladı.

Panelin ikinci konuşmacısı Necdet Özçelik konuşmasına terörizm ile ayaklanma arasındaki farklılık ve benzerliklere vurgu yaparak başladı. Özçelik, PKK’nın özellikle son dönemde kullandığı şiddete bir meşruiyet kazandırmak amacıyla bir halk ayaklanması stratejisini yürürlüğe koyduğunu belirtti. PKK’nın savaşı kırsaldan şehre getirmeye çalıştığını söyleyen Özçelik, böylece savaşın da halka getirildiğini ifade etti. Konuşmasının devamında PKK’nın çözüm süreci boyunca halk içindeki nüfuzunu korumak, artırmak ve adam devşirmek için gençleri radikalleştirerek YDG-H yapılanmasını meydana getirdiğini belirterek sürdüren Özçelik, bu süreçte özel eğitim kurumları ve kursların önemli propaganda rolleri oynadığının altını çizdi. Son olarak şehir savaşı tecrübesinden bahseden Özçelik, bu tarzın bölge halkını PKK’ya çekmek için kullanıldığını ancak halkın büyük kısmının buna karşı durduğunu söyleyerek konuşmasını bitirdi.

Panelin üçüncü konuşmacısı Nihat Ali Özcan, PKK’nın büyük stratejisinde aslında sadece bir kez değişim yaşandığını vurgulayarak konuşmasına başladı. 1995’e kadar PKK’nın askeri mücadeleyi siyasi mücadeleden daha öne koyduğunu ve devleti yenilgiye uğratmayı hedeflediğini söyleyen Özcan, 1995’ten sonra örgütün bunu başaramayacağını anladığını ve siyasi mücadeleyi öne alan bir terör stratejisi benimsediğini belirtti. Özcan, PKK’nın kuruluşundan günümüze kadar defalarca çeşitli krizler içine girdiğini belirterek, örgütün şu anda da bir krizin eşiğinde olabileceğine dikkat çekti. PKK’nın devletten bu kadar kararlı bir mücadele beklemediğini, şehir savaşının gereği olan küçük grup dayanışmasını okuyamadığını ve halktan aktif bir destek alamadığını belirten Özcan, sonuç olarak bunların örgüte yeni bir kriz getirebileceğini ifade etti. Özcan, şehir savaşının hibrit, mozaik ve dinamik bir karakteri olduğunu ve PKK’nın kır savaşını şehre taşımasının bir DNA uyuşmazlığı yarattığını söyleyerek konuşmasını tamamladı.

Panelin son konuşmacısı Can Acun, PYD-YPG’nin Suriye’de ele geçirdiği stratejik topraklar ile doğal kaynakları açıklayarak konuşmasına giriş yaptı. PYD’nin bizzat Abdullah Öcalan’ın talimatıyla kurulduğuna dikkat çeken Acun, örgütün kökeninin PKK’nın Suriye yapılanmasına dayandığını ve örgütün KCK’ya bağlı bir oluşum olduğunu belirtti. Acun, PYD’nin 2012’de başlayan Suriye devriminin yarattığı fırsatlardan istifade ederek hem devrime hem de Türkiye’ye karşı bir pozisyon aldığını söyleyerek, örgütün Esad rejimi ile de bir yakınlaşma sürecine girdiğini vurguladı. Son olarak PYD’nin, kontrolündeki özellikle Ayn el-Arap ve Kamışlı gibi şehirlerden PKK’ya silah, terörist ve barınak desteği sağladığına dikkat çeken Acun, uzun vadede örgütün Suriye’deki kazanımlarını koruyamayacağını ifade ederek sözlerini bitirdi.

Panel soru-cevap bölümünün ardından sona erdi.