Ekonomik Veriler Işığında 7 Haziran Seçim Sonuçlarına Dair Öngörüler


  • Bitiş  :
  • Adres :

 

Ekonomik Veriler Işığında 7 Haziran Seçim Sonuçlarına Dair Öngörüler

PANEL | 30 MAYIS 2015

 

TARİH: 30 MAYIS 2015 SAAT: 11:00 YER: SETA İstanbul

Moderatör Sadık Ünay, SETA
Konuşmacılar
  • Ali Akarca, Illinois Üniversitesi

SETA İstanbul’da “Ekonomik Veriler Işığında 7 Haziran Seçim Sonuçlarına Dair Öngörüler” başlıklı bir konferans düzenlendi. 

SETA İstanbul Ekonomi Direktörü Sadık Ünay’ın moderatörlüğünde gerçekleşen konferansa, Illinois Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Akarca konuşmacı olarak katıldı.

Panelin moderatörü Sadık Ünay açılış konuşmasında, seçmenler üzerinde iktidar partisinin etkilerinin ve nasıl sonuçlar bekleneceği üzerine bilimsel bir model üzerinden Prof. Akarca‘nın sunumunun gereçekleştirileceğini belirtti. Akarca tarafından gerçekleştirilecek sunumun detaylı ve kapsamlı olarak interaktif bir konferans şeklinde yapılacağına dikkat çekti. 

AKARCA: “SEÇMEN ETKİ FAKTÖRLERİ ÖNEMLİ”

Akarca, sözlerine başlarken yapacağı sunumun seçim sonuçların tahmin etmekten ziyade amacının geçmiş seçimlerdeki seçmen davranışlarının etkilerinin seçim sonuçlarına etkisi kapsamında olacağına değindi. Seçmenlerin 1987 den beri her geçmiş seçimlerde farklı bir partiyi iktidara getirdiklerine, ve seçmenlerin bir nevi her partiyi deneyerek şans verdiğini ve memnun oldukları partileri iktidarda daha uzun süre tutmak konusunda oy verdiğini belirtti.

Seçmenlerin oy oranını belirleyen etmenler arasında, Taraf tutma ve değiştirme, stratejik oy verme, iktidar maliyeti, iktidar avantajı ve ekonomik performansların etkili olduğunu iddia etti.

Akarca, seçmenler kendi ekonomik çıkarlarını gözettiğine ve dünya görüşlerini temsil ettiğine inandıkları bir partiye oy verdiklerini ve oylarını tekrar bir önceki seçimde tercih ettikleri partilere verme eğilimi gösterdiklerine değindi. Ancak çok sık görülmese de, seçmenlerin saf değiştirebildiğini belirtti. Bu saf değiştirme durumunda; görüşlerine ve menfaatlerine daha yakın olan ama daha önce kurulmalarına müsaade edilmeyen partiler açıldığında, bilgi eksikliğinden yanlış tercih yaptıklarından, tuttukları partilerin değişip artık menfaatlerini ve ideolojilerini temsil etmediğine inandıklarında, kendi dünya görüşleri ve menfaatleri değiştiği halde partilerinin buna uygun olarak değişmediği zamanlarda ve partilerin devamlı ve büyük ölçüde yolsuzluk ve yeteneksizlik gösterdiğinde saf değiştirdiklerinin gerçekleştirdiğini Türkiye seçim tarihinde gerçekleşen genel seçimler üzerinden etraflıca anlattı.

“YOLSUZLUK İDDİALARI SEÇİM SONUÇLARINA ETKİ ETMEZ”

Akarca, yolsuzluk iddialarının seçim sonuçları üzerinde çok etkili olmayacağını iddia ederek, bunun nedeni olarak iddiaların inanılır olması, birden fazla partiyi içine alması, suçlanan idarenin kötü olması ve en önemlisi olarakta temiz ve yetenekli bir alternatifın olması şartlarına bağlı olduğunu belirtti. Bu koşulların gerçekleşmesi durumunda “temiz eller” operasyonundan sonra 1994’de İtalya’da ve  1999 depremleri ve 2001 ekonomik krizinden sonra 2002’de Türkiye’de gerçekleşen seçim gibi sonuçlara yol açtığını açıkladı.

Stratejik oyların bu seçimde önemine değinen Akarca, seçmenlerin bir kısmı birinci tercihine değil de ikinci tercihine oy verdiğini belirtti. Denge ve kontrol sağlayabilmek için, bir kısım iktidar partisi taraftarının başka partilere oy vermeleri, iktidar partisinin, 2007’de olduğu gibi, kapatılma veya darbeye uğrama tehlikesi ile karşılaştığı durumlarda hükümetin karşısındaki güçleri dengeleyebilmek için, diğer parti taraftarlarının bir kısmının iktidar partisine destek olmaları, milletvekili seçimlerinde yüzde on barajını geçemeyecek olan küçük parti taraftarlarının kendilerine en yakın gördükleri büyük partilerden birine oy vermeleri gibi durumlar buna örnek olarak belirtildi. Baraj uygulanmayan yerel seçimlerde ise seçmenin tekrar birinci tercihine döndüğüne değindi. 

“STRATEJİK OYLAR ÇOK ÖNEMLİ”

HDP’nin seçime parti olarak girmesinden dolayı stratejik oy vermenin bu sefer daha da önemli olacağını, barajı geçme potansiyelinin olduğunu ama bunun için iyi bir mobilizasyon yapmasına bağlı olduğunu belirtti. İlk defa seçmen kitlesinin oyum boşa gitmeyecek diye stratejik olarak oy vereceğine, ve bunun daha önce örneği olmadığından dolayı sonuca etkisine dair tam olarak birşey söylenmeyeceğini açıkladı.

Akarca, ekonometrik modellemesi ile seçmen etkisinin iktidar maliyet ve avantajlarına kapsamlı olarak değindi. Seçmenlerin hükümetleri, gösterdikleri ekonomik performansa göre değerlendirdiğini belirten Akarca, ekonomideki performans iyi ise hükümetin ödüllendirildiğini, kötü ise cezalandırıldığını belirti. Değerlendirmelerini yaparken, seçmenler yakın geçmişe uzak geçmişten, büyümeye enflasyondan, çok daha fazla ağırlık verdiğini, bu da hükümetleri siyasi konjonktürel dalgalanmalara yol açabilecek politikalar, yani seçim ekonomisi, uygulamaya özendirdiğine işaret etti.

Akarca, yaptığı sunum ile ekonometrik modellemesinin sonucu olarak, eğer tarihi örüntüler devam ederse, 7 Haziranda AK Parti’nin oyların yüzde 46.5’ini (2014 AK Parti oy oranı yüzde 43.4 olarak alınırsa yüzde 44.8’ini) alabileceğini belirtti. Yani 2014 yerel seçiminden daha fazla ama 2011 milletvekili seçiminden daha az. Akarca, gerçek seçim sonucunun öngörülen nokta ve aralık tahminlerden sapması, geçmiş seçimlerden farklı bir durumun varlığına işaret edeceğini, sapmanın ne kadar ve hangi yönde olduğu da bize değişimin boyutu ve yönü hakkında bilgi vereceğini belirtti.

Konferans, soru cevap bölümünün ardından sona erdi.

Ekonomik Veriler Işığında 7 Haziran Seçim Sonuçlarına Dair ÖngörülerEkonomik Veriler Işığında 7 Haziran Seçim Sonuçlarına Dair ÖngörülerEkonomik Veriler Işığında 7 Haziran Seçim Sonuçlarına Dair ÖngörülerEkonomik Veriler Işığında 7 Haziran Seçim Sonuçlarına Dair ÖngörülerEkonomik Veriler Işığında 7 Haziran Seçim Sonuçlarına Dair Öngörüler