Türkiye-Gürcistan İlişkileri Çalıştayı

22-24 TEMMUZ 2009, Conrad Otel, İSTANBUL  

22-24 TEMMUZ 2009, Conrad Otel, İSTANBUL
 

Türkiye- Gürcistan ilişkileri bütün boyutlarıyla masaya yatırıldı SETA, Türkiye–Gürcistan ilişkilerinin bütün boyutlarıyla tartışıldığı ‘Türkiye- Gürcistan İlişkileri’ çalıştayını 22-24 Temmuz 2009 tarihleri arasında İstanbul Conrad Otel’de gerçekleştirdi. Çalıştay’da Nabucco Boru hattı projesiyle birlikte Türkiye Gürcistan arasında güvenlik, enerji ve ticaret alanında gerçekleştirilecek işbirliği projeleri masaya yatırıldı. Kafkasya’da değişen dengeler ve bölgesel işbirliği olanakları ve ikili ilişkilerde üniversite ve sivil toplum örgütlerinin rolü ele alındı.

Çalıştayın açılış konuşmasını Başbakanlık Baş Müşaviri Savaş Barkçin, SETA Genel Koordinatörü Taha Özhan ve Tiflis Devlet Üniversitesi Uluslararası Kafkas Çalışmaları Direktörü ve Siyaset Bilimi Profesörü Ghia Nodia yaptı. Başbakanlık Baş Müşaviri Savaş Barkçin, Kafkasya’nın bir ‘sorunlar ve fırsatlar diyarı’ olduğunu belirterek, ‘Bu sorunların pek çoğu küresel sorunlar. Kafkasya’yı çok özel yapan şey, küresel rekabette bu bölgenin bir kırılma noktası haline gelmesi’ dedi. Tarihi olarak bakıldığında Kafkasya’nın güçlü devlet gelenekleri ile çok etnik yapılı ve çok dilli bir bölge olduğunu gördüklerini ifade eden Barkçin, ‘Önemli ticaret yolları bu bölgeden geçiyor. Aynı zamanda bu bölge bir gerilim ve çatışma noktası. Enerji, güvenlik ve ticaret anlamında küresel rekabet alanı. Soğuk savaş sonrası Kafkasya, çevreden merkeze geldi ve kritik bir noktaya oturdu. Bu bölgeyi konuşmak dünya siyasetinin istikrarını konuşmak demektir’ dedi. Türkiye’nin Gürcistan ile çok yakın ilişkileri bulunduğunu belirten Barkçin; “Bizim dış politika açısından prensibimiz güvenlik ve demokrasi dengesi. Bunların birbirini dışlayan değil, tamamlayan unsurlar olduğunu düşünüyoruz. İkinci prensibimiz, komşularımızla sıfır sorun politikası. Üçüncüsü işbirliği ve karşılıklı güven. Dördüncüsü ise komşu bölgelerle karşılıklı entegrasyon.” dedi.

SETA Genel Koordinatörü Taha Özhan, Kafkasya’yı kapsayan bu çalıştay serisinin iki ay önce Ermenistan çalıştayı ile başladığını, bunu Azerbaycan çalıştayının izlediğini hatırlattı. Özhan, bu çalıştaylarda genel hatlarıyla yapmak istediklerinin, Kafkasya’dan ve Türkiye’den sivil toplum temsilcileri, akademisyenler ve gazetecilerden oluşan iki ayrı grubu bir araya getirerek, karşılıklı bir interaktif iletişim sağlamak olduğunu ifade etti. Özhan, bu çalıştayda hedeflerinin Kafkasya’daki statükoyu sorgulamak olduğunu dile getirdi. Kafkasya’nın soğuk savaş sona erene kadar çok da gündeme alınmayan bir coğrafya olduğunu belirten Özhan, buna karşın büyük bir gücün etkisi altında kalmış bu bölgenin, bütün çatışma konularını bünyesinde barındıran, büyük enerji kaynaklarına sahip ve önemli ticaret yolları üstünde bulunan bir bölge olduğuna dikkat çekti. Gürcistan’ın 21. yüzyılın bütün çatışma konularının mikro ve makro düzeyde yaşandığı bir bölge olduğunu belirten Özhan: “Son dönemde yaşanan savaşlar da bunu gösterdi. En çarpıcı örneklerden biri de Rusya-Gürcistan savaşı oldu. Oradan yeni bir istikrar arayışına doğru gidildi. Nereye gelindiğini burada tartışmaya çalışacağız. Nabucco Projesi Kafkasya’da bütün dengeleri yeniden tartışmamıza neden oldu. Kafkasya bu nedenlerle özenle üzerinde durulması ve ilgilenilmesi

In this article