Merkez-sağ partilerin siyasal sisteme dâhil oldukları günden bu yana, Türkiye’nin en canlı siyasal tartışma konularından biri, solun veya sosyal demokrasinin geleceği meselesidir. 1990’ların ortalarında merkez-sağ partilerin çözülmeye başlamasıyla doğan siyasal boşluğun sol veya sosyal demokrat perspektif tarafından doldurulamaması bu tartışmalara yeni bir ivme kattı. Yerel ve küresel gelişmeler güçlü bir sosyal demokrat tahayyüle ihtiyaç hissettirdiği halde Türkiye’de sol veya sosyal demokrat siyasal partiler neden tabandan beklenen ölçüde bir destek bulamıyorlar? Uzun süreden beri bu sorunun en önemli muhatabı, Türkiye’nin tarihsel ve sosyolojik açıdan en köklü partisi olan CHP’dir.
Merkez-sağ partilerin siyasal sisteme dâhil oldukları günden bu yana, Türkiye’nin en canlı siyasal tartışma konularından biri, solun veya sosyal demokrasinin geleceği meselesidir. 1990’ların ortalarında merkez-sağ partilerin çözülmeye başlamasıyla doğan siyasal boşluğun sol veya sosyal demokrat perspektif tarafından doldurulamaması bu tartışmalara yeni bir ivme kattı. Yerel ve küresel gelişmeler güçlü bir sosyal demokrat tahayyüle ihtiyaç hissettirdiği halde Türkiye’de sol veya sosyal demokrat siyasal partiler neden tabandan beklenen ölçüde bir destek bulamıyorlar? Uzun süreden beri bu sorunun en önemli muhatabı, Türkiye’nin tarihsel ve sosyolojik açıdan en köklü partisi olan CHP’dir.
Yükleniyor...
Yükleniyor...
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik Politikası