Abdullah Yegin

Abdullah Yegin

İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü’nden mezun oldu. 2000-2005 yılları arasında İran’da Şii teo-politiği ve Ortadoğu üzerine çalışmalar yaptı. İki kitap çevirisi ve çeşitli tercüme, telif makaleleri yayınlandı. Halen Marmara Üniversitesi Ortadoğu Araştırmaları Enstitüsü’nde Ortadoğu Siyasi Tarihi ve Uluslararası İlişkiler alanında yüksek lisans yapmaktadır. SETA'da Dış Politika Araştırmaları alanında Araştırmacı olarak çalışmalarını sürdürmektedir.
  • Bu analizde, İran’ın coğrafi konumu, stratejik noktalara hâkimiyeti, enerji kaynakları ile ilişkisi, askeri gücü, benimsediği savunma konsepti ve vekâlet savaşlarındaki rolü gibi sert güç unsurları incelenecektir.
  • Bu analizde, İran’ın coğrafi konumu, stratejik noktalara hâkimiyeti, enerji kaynakları ile ilişkisi, askeri gücü, benimsediği savunma konsepti ve vekâlet savaşlarındaki rolü gibi sert güç unsurları incelenecektir.
  • Neredeyse bu¨tu¨n Ortadoğu u¨lkelerinin Tahran ile Riyad arasındaki gu¨ç savaşının cephesine dönu¨ştu¨ğu¨ bir dönemde, bu çalışmada iki u¨lke arasındaki mu¨cadelenin farklı boyutları ve bölgesel yansımaları ele alınacaktır.
  • Analiz, İran'ın yumuşak gücünü oluşturan unsurları mercek altına alarak, İran dış politikasının anlaşılmasına katkı sağlamayı amaçlıyor.
  • Analizde, Afganistan için yeni bir dönemin başlangıcı olma potansiyelini taşıyan Cumhurbaşkanlığı Seçimleri irdeleniyor.
  • Acaba olanlar gerçekten idam kararına öfkelenen halkın kendiliğinden gelişmiş bir tepkisi miydi yoksa planlanmış bir girişim miydi?
  • Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bölgede akan kanın durdurulabilmesi için iki ülkenin arabuluculuk yapması gerektiğine dair vurgusu önümüzdeki döneme dair ipuçları içeren ve altı çizilmesi gereken cümlelerdir.
  • Yeni düzenin ana belirleyeni olarak görülen etnisite ve mezhep unsurları, İran'ı yakından ilgilendirmekte ve onu durumdan etkilenebilecek ilk devletler arasına sokmaktadır.
  • ABD-Taliban Esir Takası Anlaşması, Amerika'nın terörizmle mücadele adıyla verdiği uzun savaşın sona erdiğini bir an önce ilan etmek istediğinin göstergesi olarak okunabilir.
  • Dini Liderin, Yüksek Ulusal Güvenlik Konseyindeki temsilcisi olduğu dikkate alındığında Ruhani'nin reformcu bir aday olmaktan çok reformcuların taleplerini de dillendiren ve böylece onların desteğini almayı başarmış ve sistemle çatışmayacak birisi olduğunu söylemek yanlış olmayacaktır.