Zeytin Dalı Harekatı’nda Arazi Ve Düşman Tipi

Fırat Kalkanı düz bir arazide gerçekleşti. Cerablus'tan El-Bab'a kadar uzak ufukların göründüğü bir arazi vardı. Eğim oldukça düşüktü. Bu da operasyonda düzenli ordunun işini kolaylaştırıyordu. Düzenli ordular açık coğrafyalarda terör örgütlerine göre daha avantajlıdır. Fakat Afrin öyle değil. Dağlık bir arazi..

Dün anlatmaya çalıştım. Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı aynı siyasi hedefin parçaları. Terör koridorunu engellemek nihai hedef.
Fakat kendi içinde farklı amaçlar taşıyor.
İlki koridoru kırmak üzere yapıldı.
İkincisi arka tarafı süpürmek için yapılıyor. Ama tek farklı yönleri bu değil.
Operasyonun kendi doğasında da farklılıklar var.
Mesela arazi şartları çok farklı. Fırat Kalkanı düz bir arazide gerçekleşti. Cerablus’tan El-Bab’a kadar uzak ufukların göründüğü bir arazi vardı. Eğim oldukça düşüktü.
Bu da operasyonda düzenli ordunun işini kolaylaştırıyordu.
Düzenli ordular açık coğrafyalarda terör örgütlerine göre daha avantajlıdır.
Fakat Afrin öyle değilDağlık bir arazi. Geniş düzlükler yok.
Tankları ve diğer konvansiyonel araçları hızla hareket ettiremezsiniz.
Sürekli tırmanmak zorundasınız.
Dağlık arazi teröristin sevdiği bölgedir. Tüneller kazar. Mevziler inşa eder. Saklanır. Ateş eder.
Zeytin Dalı bölgesi dağla başlıyor dağla devam ediyor. Afrin’e kadar.
Düzlükler neredeyse hiç kullanılamayacak şekilde tepelerle çevrili. O yüzden birlikler hep tepelerden gitmek zorunda. Derelere ve düzlüklere inerse, açık hedef haline gelir.
Bu da yavaş hareket etmek demektir. Piyadeye dayanmak demektir. Küçük özel birlikler demektir.

FARKLI TİPTE ÖRGÜTLER
Fırat Kalkanı’nda DEAŞ’la çatıştık.
Afrin’de PKK’yla çatışıyoruz. İlki dini ön plana çıkaran bir örgüttü. İkincisi etnik yapıya sahip bir örgüt.
DEAŞ kendini İslam devleti olarak sunarken, PYD kendini Kürtçü olarak sunmakta.
Bu farklılık çatışma tarzlarına yansıyabilir. Bu örgütler sahada birbirini taklit eder. Birbirinin tecrübesinden öğrenir. Ama kendine has özellikleri nedeniyle kendine has tekniklere de yönelir.
Daha farklı motivasyon türleri vardır. Mesela DEAŞlı teröristler daha yüksek bir motivasyona sahipti. Daha cüretkardı. Kendini patlatmaya daha hazırdı. Bu nedenle zaten genelde intihar eylemleriyle can yakma peşindeydi. Bomba yüklü araçlar kullanıyordu. O araçlarla etkisi yüksek patlamalar üretiyordu.
Fakat PYD’nin aynı yüksek motivasyona sahip olmadığını görüyoruz.
Tabii ki her örgüt belli bir motivasyon seviyesine sahiptir.
Ancak etnik örgütlerin motivasyon düzeyi genelde daha düşük oluyor. Çok yüksek motivasyon gerektirmiyor.
Grubun içerisinde hareket eden fakat kendini feda etmekten kaçan çok sayıda insan oluyor.

ACELE ETMEMEK GEREK
PYD kendine daha çok eleman bulabilir. Parayla, zorla veya etnik kimlik baskısıyla adam devşirebilir.
Ancak bunların motivasyonu DEAŞlılar kadar yüksek olmaz.
Bu nedenle intihar eylemleri daha az sayıda olur. Aksine PYD genelde keskin nişancılığa dayalı bir yöntem tercih ediyor.
Amerika’nın kendilerine sağlamış olduğu hassas silahları kullanıyor.
Uzak mesafede pozisyon alıyor.
Tepelerden atış yapıyor.
Kendine hep korunaklı bir yer seçiyor. Orası dövülmeye başlayınca da terk ediyor.
Bu farklılıkların hepsi bizi aynı noktaya götürüyor.
Zeytin Dalı operasyonu çok daha yavaş çok daha nokta hedef temalı olmak zorunda.
Özel kuvvetlere dayalı ince yöntemler tercih edilmeli.
Acele etmeden temizlik sürdürülmeli.

[Takvim, 7 Şubat 2018]

Etiketler: