Perspektif: Yunanistan Kurtulacak mı?

Referanduma giden süreçte yaşananlar nasıl yorumlanmalı? Referandum sonrası Yunanistan'ın AB geleceği nasıl şekillenecek? Anlaşma sonrası taraflar arasında güven sağlanabilecek mi?

Yunanistan’ın son beş yılda 240 milyar euro tutarında finansal yardım aldığı Troyka’dan üçüncü bir kurtarma paketini alabilmesi için Brüksel’de yapılan 17 saatlik toplantı sonrası anlaşma sağlanması, Yunanistan’ın euro bölgesinde kalma senaryolarını da canlı tutmaya devam ettirmiştir. Yunanistan’ın tasarruf ve mevcut mali programında düzenlemeye gitmesi şartıyla verilecek olan yardımın 15 Temmuz’a kadar Yunan Meclisinden geçmesi gerekmektedir. Meclisten geçecek olan kararla birlikte alınacak yaklaşık 53,5 milyar euro tutarındaki kredi paketinin özelleştirme ve vergi gelirleriyle desteklenmesi, ayrıca yeni ekonomik kısıtlamalar ve reformların da hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bunun yanında 35 milyar euro tutarında hibe verilmesi de kararlaştırılan Yunanistan’a toplamda 82-86 milyar euro arasında kredi ve hibe verilecektir. Kemer sıkma karşıtı vaatlerle iktidara gelen Syriza’nın bu kısıtlama ve reformları nasıl uygulamaya geçireceği de merak konusudur.

Bilindiği üzere 25 Ocak’ta Tsipras liderliğindeki radikal sol parti Syriza’nın iktidara gelmesi, Yunanistan adına ezberlerin bozulduğu bir sürecin başlangıcı olmuştur. Önceki partilerden farklı vaatlerle iktidara gelmeyi başaran Syriza’nın toplamda 320 milyar euro borcun altından nasıl kalkacağı gündemi meşgul etmeye devam etmektedir. Ekonomik durumuna dair tartışmaların AB sürecine dahil olduğu günden beri devam eden ve üretim odaklı ekonomik bir yapıya sahip olmayan Yunanistan, AB fonlarından diğer ülkelere nazaran daha fazla yararlanmıştır. Yunanistan’a ödenen fonların zamanla azalması ve 2008 yılında yaşanan küresel ekonomik kriz ile birlikte Yunanistan’ın ekonomik anlamda çöküşü de kaçınılmaz olmuştur. Birçok kurum ve ülkeye borcu olan Yunanistan’ın 30 Haziran’da IMF’ye olan borcunu ödeyemeyeceğini açıklaması, Yunanistan’da ekonomik çöküşün geldiği son noktayı göstermesi bakımından önem arz etmektedir.

Tüm bunların yanında, AB içerisinde 2008 küresel ekonomik krizinden en fazla etkilenen ülkenin Yunanistan olması ve o tarihten günümüze kadar yaşananlarda sorumlunun kim olduğundan ziyade Yunanistan’ı bu duruma getiren sebeplere bakmak faydalı olacaktır. SETA Vakfı tarafından yayımlanan Yunanistan’ın küresel ekonomik krizinden nasıl etkilendiğinin anlatıldığı “Syriza’nın Zaferi Sonrası Yunanistan’ın AB Süreci” adlı çalışmanın ardından, Yunanistan’da yapılan referandum sonuçlarının Yunanistan’ın geleceğini nasıl etkileyeceğinin anlaşılmasına yönelik bu çalışma hazırlanmıştır. Güçlü bir ekonomik altyapıya sahip olmayan Yunanistan’ın küresel ekonomik krizin etkilerini bertaraf etmede Troyka olarak bilinen Avrupa Merkez Bankası-IMF-Avrupa Komisyonu’ndan oluşan üçlü yapıdan almış olduğu borçların bugün ödenemeyecek seviyeye gelmiş olması Yunanistan’ı farklı arayışlar içine itmiştir. Bu bağlamda farklı arayışlar içine giren Yunanistan’ın AB’ye üyelik sürecinin devamını sağlayacak referandumun öncesi ve sonrasında yaşananların iyi analiz edilmesi gerekmektedir.

Etiketler: