Analiz: Yeni Ekonomi: Ar-Ge ve İnovasyon

Analizde, dünyada ve Türkiye'de uygulanan Ar-Ge ve inovasyon politikaları ele alınmış, Türkiye'nin hedeflerine ulaşması için gerekli olan stratejik dönüşüme dair önerilere yer verilmiştir.

 

Sürdürülebilir ekonomik büyüme rakamlarına ulaşmak isteyen ülkelerin, özellikle 1990’lı yıllardan itibaren Ar-Ge’ye, stratejik planlarının merkezinde bir rol yükledikleri ve bu yaklaşımın meyvelerini orta ve uzun vadede topladıkları bilinmektedir. Nitekim Ar-Ge’ye ciddi yatırımlar yaparak bilim, teknoloji ve sanayide önemli yol kat etmiş ülkeler, ilgili dönemde küresel rekabet güçlerini gözle görülür ölçüde artırmışlardır. Bu çerçevede, söz konusu ülkelerin ağırlıklı bir kısmının, yüksek gelirli ekonomiler arasında yer alması da tesadüf değildir.

Türkiye ise, yıllarca ihmal ettiği Ar-Ge ve inovasyona yönelik çalışmalarını 2000’li yıllarda içinden geçtiği ekonomik dönüşüm sürecinde ciddi biçimde artırmış, bunun bir yansıması olarak da, çalışmalara yönlendirilen kaynaklarda gerek finansal gerekse beşeri sermaye anlamda ilerlemeler kaydetmiştir. Bugün gelinen noktada bu göstergelerin istikrarlı bir şekilde büyümeye devam ettiği ancak Türkiye’nin 2023 ve sonrasında ulaşmayı hedeflediği seviyeler için henüz yeterli olmadığı gözlenmektedir.

Bu nedenle, Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon yatırımlarını ve bunlardan elde ettiği çıktıları daha da ileri boyutlara taşımaya ihtiyacı vardır. Bu amaç doğrultusunda gerçekleştirilmesi gereken stratejik dönüşümün ise, bir yandan eğitim ve ekonomi başta olmak üzere ilgili sosyal bilimler destekli politikalarla, diğer yandan da hayata geçirilebilir sonuçlar elde etmeye yönelik mekanizmalarla şekillendirilmesi kritik önem arz etmektedir. Hedeflenen ekonomik dönüşüm için Ar-Ge’ye dönük kaynakların artırılması bir yana, ilgili projelerin sonuç odaklı olmasına ve mükerrerlik taşımamasına, bu bağlamda da çalışmaların etkinliği için ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon sağlanmasına önem verilmelidir. Bir diğer deyişle, “bütünleşik Ar-Ge çalışmaları” yürütülmesi hususu, stratejinin temelini oluşturmalıdır. Zira Türkiye’nin, orta ve uzun vadede ulaşmayı hedeflediği yeni ekonominin temelindeki bilimsel ve teknolojik gelişime kavuşması, ancak bu eksendeki bir paradigma değişimiyle mümkün olabilecektir.

Etiketler: