2013’te İzmir Ekonomi Üniversitesi İşletme Fakültesi Uluslararası İlişkiler ve Avrupa Birliği Bölümü’nde lisans eğitimini tamamlayan Özdemir 2016’da aynı üniversitenin Sosyal Bilimler Enstitüsü’nden Sürdürülebilir Enerji alanında yüksek lisans derecesini “European Energy Union: A Further Step ahead or Reorganization?” isimli tez çalışması ile almıştır. Doktora eğitimine Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Uluslararası İlişkiler programında devam eden Özdemir Ocak 2017’den bu yana SETA’da çalışmaktadır.
Nükleer enerji Türkiye’nin yarım asrı aşkın bir süredir enerji tüketiminde yer vermeye çalıştığı bir enerji kaynağıdır. 1956 yılında Atom Enerjisi Komisyonu’nun kurulması ile kurumsal bir kimlik kazanan nükleer enerji konusundaki girişimler, 1957 yılında Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı’na kurucu üye olunmasıyla uluslararası ölçeğe taşınmıştır.
Türkiye 2000’li yılların başından bu yana artan sanayileşme, gelişen ekonomi ve büyüyen nüfusun etkisiyle önemli ölçüde çoğalan bir enerji talebiyle karşı karşıya gelmiştir. 2002 yılında 51,4 milyon ton eş değer petrol (MTEP) olan toplam enerji talebi, 2012 yılında 117, 5 MTEP’e, 2021 yılında ise 147 MTEP’e yükselmiştir. Büyüyen ekonominin yanı sıra yerli kaynaklardan üretilen enerjinin sınırlı olması, ithal edilen petrol ve doğal gaz gibi enerji kaynaklarına olan bağımlılığı artırmıştır. Neticede enerji ithalatı cari denge üzerinde önemli bir baskı unsuru haline gelmiş, 2007-2017 yılları arasında söz konusu ithalat için yıllık ortalama 54,6 milyar dolar harcanmıştır. Bu durum Türkiye’nin enerji politikasında yeni bir dönemin başlangıcına vesile olmuştur.
Bu raporda Türkiye’nin Milli Enerji ve Maden Politikası ile başlayıp MTH ile ilerleyen yerli ve milli kaynaklardan yararlanma oranlarının yükseltilmesi ve yerli teknoloji üretiminin desteklenmesi süreci analiz edilmiştir. Çalışmada öncelikle Türkiye’de enerji sektörünün bahsi geçen politikalar öncesindeki durumu ele alınmış; akabinde de Milli Enerji ve Maden Politikası ve MTH sonrasındaki gelişmeler incelenmiştir. Ayrıca raporda Türkiye’nin sektörel açıdan diğer ülkelerle karşılaştırılmasına da yer verilmiştir.
SETA’nın her yılın sonunda hazırladığı gelenekselleşen SETA Yıllığı Türkiye’nin hem temel gündem maddelerini zengin bir içerikle analiz etmekte hem de gelecek yıllara dair bütüncül bir bakış açısı sağlamaktadır.
Türkiye’nin petrol rezervi arayışı ne zamana dayanıyor? Gabar’da keşfedilen petrol rezervinin önemi nedir? Keşfedilen petroller ne zaman kullanıma açılabilir?
SETA’nın her yılın sonunda hazırladığı gelenekselleşen SETA Yıllığı Türkiye’nin hem temel gündem maddelerini zengin bir içerikle analiz etmekte hem de gelecek yıllara dair bütüncül bir bakış açısı sağlamaktadır.
Enerji konusunda dünyada son yirmi-otuz yıla damga vuran trendleri analiz eden kitap bir kısım ülkeler nükleer enerjiyi terk ederken bir kısım ülkelerin ise bu alanda neden yeni yatırımlar yaptıklarının ve kimi ülkelerin terk etmeye başladığı kömürün neden bazı ülkelerde daha fazla üretilmeye devam ettiğinin de cevaplarını aramaktadır.
Bu raporda Türkiye’nin Milli Enerji ve Maden Politikası ile başlayıp MTH ile ilerleyen yerli ve milli kaynaklardan yararlanma oranlarının yükseltilmesi ve yerli teknoloji üretiminin desteklenmesi süreci analiz edilmiştir. Çalışmada öncelikle Türkiye’de enerji sektörünün bahsi geçen politikalar öncesindeki durumu ele alınmış; akabinde de Milli Enerji ve Maden Politikası ve MTH sonrasındaki gelişmeler incelenmiştir. Ayrıca raporda Türkiye’nin sektörel açıdan diğer ülkelerle karşılaştırılmasına da yer verilmiştir.
Bu raporda koronavirüs salgını nedeniyle yaşanan ekonomik krizin dünya enerji piyasasına etkileri incelenmektedir. Bu çerçevede kriz nedeniyle enerji talep, arz ve fiyatlarında yaşanan gelişmelerin enerji ihracatçısı ve ithalatçısı ülkelere ekonomik etkileri ele alınmaktadır. Bu kapsamda gerek yılın başından günümüze kadar yaşanan gelişmeler gerekse ilgili uluslararası kuruluşların yıl sonu için öngörüleri analiz edilmektedir. Ayrıca raporun son bölümünde krizin Türkiye’ye etkileri ve Ankara’nın bu etkileri azaltmak için izlediği politikalar irdelenmektedir.
Raporda Çin’in başlattığı Kuşak ve Yol Girişimi kapsamında da iki ülke ilişkileri değerlendirilmekte ve bu girişim kapsamında ortak yatırım ve potansiyel iş birliği alanları ortaya konulmaya çalışılmaktadır.
Bu çalışmada Doğu Akdeniz havzasındaki rezerv sahibi ülkeler, Doğu Akdeniz doğalgazının transferi konusundaki muhtemel projeler ele alınmış, Doğu Akdeniz gazının ihracat seçeneklerine yönelik önerilerde bulunulmuştur.
SETA’nın her yılın sonunda hazırladığı gelenekselleşen SETA Yıllığı Türkiye’nin hem temel gündem maddelerini zengin bir içerikle analiz etmekte hem de gelecek yıllara dair bütüncül bir bakış açısı sağlamaktadır.
Bu analiz Rusya-Ukrayna savaşı nedeniyle ABD, AB ve müttefikleri başta olmak üzere bazı aktörler tarafından Rusya’ya uygulanan yaptırımları ve bunların enerji güvenliğine etkilerini incelemektedir.
Bu çalışmada Türkiye’nin genel enerji görünümü incelenmekte ve ardından 2018’de gerçekleştirilen enerji projeleri hakkında bilgiler verilmektedir. Son olarak geride bırakılan yılda gündemde olan İran yaptırımları ve Doğu Akdeniz’de yaşanan önemli gelişmelere değinilmektedir...
Bu analiz daha önce İran’a uygulanmış olan yaptırımların kısa özetiyle birlikte çeşitli ülkelerin bu yeni tek taraflı yaptırımlara verdikleri tepkileri, petrol sektörüne yönelik yaptırımların küresel petrol piyasası ve İran enerji sektörüne ve Ankara-Tahran enerji ilişkilerine muhtemel etkilerini ele almıştır.
Analizde Türk Alman enerji ilişkileri incelenmiş ve iki ülke arasında enerji alanındaki stratejik iş birliğinin artırılması sonucunda önemli kazanımların ortaya çıkabileceği ifade edilmiştir.
SETA’nın her yılın sonunda hazırladığı gelenekselleşen SETA Yıllığı Türkiye’nin hem temel gündem maddelerini zengin bir içerikle analiz etmekte hem de gelecek yıllara dair bütüncül bir bakış açısı sağlamaktadır.
Türkiye’nin petrol rezervi arayışı ne zamana dayanıyor? Gabar’da keşfedilen petrol rezervinin önemi nedir? Keşfedilen petroller ne zaman kullanıma açılabilir?
Bu yıl düzenlenen COP ağırlıklı olarak 'kayıp ve zarar' teması üzerine odaklandı. Bu durum ağırlıklı olarak konferansın Mısır'da olmasından kaynaklıydı zira iklim değişikliğinin etkilerinin en fazla hissedildiği yerlerden biri Afrika. Bu nedenle bu yıl zirve "Afrika COP'u" olarak da anıldı.
OPEC ve OPEC dışı petrol üreticisi ülkelerin oluşturduğu ittifak emtia piyasalarının içinde bulunduğu bu zorlu süreçte tüm dünyanın gözü önünde tarihi bir karara imza attı. Salgının başından bu yana petrol piyasalarını regüle etme amacıyla arz kesintileri uygulayan ittifak ilk kez 2 milyon varil/gün'lük kesinti kararı aldı.
Enerji fiyatları ile enflasyon arasında nasıl bir ilişki vardır? Artan fiyatların küresel ekonomiye yansımaları nelerdir? Ülkeler fiyat artışlarına karşı hangi önlemleri almaktadır? Kısa ve uzun vadeli fiyat beklentileri nelerdir?
AB, Türkiye ve diğer ülkelerin Rusya’nın enerji kaynaklarına bağımlılık düzeyleri nedir? Rusya küresel enerji üretimi ve ticaretinde nasıl bir konuma sahiptir? Rusya’ya uygulanacak yaptırımlar neler ve bu yaptırımlara hangi ülkeler nasıl tepki verdi?
Enerji fiyatları neden artıyor? Artan fiyatlar enerji ithal ve ihraç eden ülkeleri nasıl etkiliyor? Artan fiyatlar karşısında yapılabilecekler ve piyasalardaki beklentiler nelerdir?
SETA’nın her yılın sonunda hazırladığı gelenekselleşen SETA Yıllığı Türkiye’nin hem temel gündem maddelerini zengin bir içerikle analiz etmekte hem de gelecek yıllara dair bütüncül bir bakış açısı sağlamaktadır.
Bu çalışmada Türkiye’nin genel enerji görünümü incelenmekte ve ardından 2018’de gerçekleştirilen enerji projeleri hakkında bilgiler verilmektedir. Son olarak geride bırakılan yılda gündemde olan İran yaptırımları ve Doğu Akdeniz’de yaşanan önemli gelişmelere değinilmektedir...
Yükleniyor...
Yükleniyor...
Web sitemizde size en iyi deneyimi sunabilmemiz için çerezleri kullanıyoruz. Bu siteyi kullanmaya devam ederseniz, bunu kabul ettiğinizi varsayarız.TamamGizlilik Politikası