SETA Strateji Araştırmacısı Abdullah Erboğa, A Haber ekranlarında yayınlanan Toplumsal Hafıza programında NATO içerisindeki ülkelerin birbirleriyle olan ilişkileri ve İngiltere’deki zirve üzerine değerlendirmelerde bulundu. Soğuk savaş dönemi sonrası NATO için tehdidin uluslararası terörizm olarak belirlendiğini, Türkiye’nin bu doğrultuda PKK ile mücadelesinde NATO üyelerinden bir destek beklediğini ancak Türkiye’nin maruz kaldığı ulusal güvenlik tehditleri karşısında NATO’daki müttefiklerinden yeterli derecede destek alamadığını ifade eden Erboğa, NATO’nun en aktif olduğu ve güvenlik tehdidini en üst düzeyde hissettiği dönemlerde hemen toplandığını fakat İngiltere’deki zirvede alınan kararla birlikte bir sonraki NATO Zirvesinin iki sene sonra yapılmasının kararlaştırıldığını, bu durumun “NATO’nun kendisini tehdit eden bir durumun olmadığını düşünmesi” şeklinde yorumlanabileceğini söyledi. Türkiye’nin İngiltere’deki zirveyle birlikte silahlanma süreci ve dış politikasına dair izleyeceği strateji için planlamalarını daha net bir şekilde yapabileceğini aktaran Erboğa, NATO’nun askeri bir yapılanma olduğunu fakat ittifak içerisindeki siyasi ilişkilerini göz ardı edilerek bir okumanın yapılmasının mümkün olmayacağını, ülkeler arasındaki ikili ilişkilerin NATO’nun yapısına etki ettiğini belirtti.
