Türkiye’nin Libya Özel Temsilcisi İşler: ‘Libya Konferansı’nda Türkiye Olarak Tavrımızı Koyduk’

Türkiye'nin Libya Özel Temsilcisi İşler, 'Libya Konferansı'nın sabahında zirve içinde zirve görüntüsü veren bir toplantı yapıldı. O toplantıda biz de Türkiye olarak tavrımızı koyduk. Yapılan uygulama yanlıştı, verilen görüntü yanlıştı.' dedi.

Türkiye’nin Libya Özel Temsilcisi ve AK Parti Ankara Milletvekili Emrullah İşler, Türkiye’nin İtalya’da düzenlenen Uluslararası Libya Konferansı‘ndan çekilmesine ilişkin, “Konferans sabahında zirve içinde zirve görüntüsü veren bir toplantı yapıldı. O toplantıda biz de Türkiye olarak tavrımızı koyduk. Yapılan uygulama yanlıştı, verilen görüntü yanlıştı.” dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfında (SETA) SETA Direktörü Prof. Dr. Muhittin Ataman’ın moderatörlüğünde düzenlenen “Libya Krizi ve Çözüm Arayışları” paneline Türkiye’nin Libya Özel Temsilcisi İşler, Libya Yeniden Entegrasyon ve Kalkınma Programı (LPRD) Başkanı Mustafa Elsagezli ve SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli konuşmacı olarak katıldı.

İşler, Libya konusunun son yıllarda Arap Baharı ile yaşanan süreçten bağımsız düşünülmesinin mümkün olmadığını vurgulayarak, “Libya, Suriye, Yemen sorunu olsun, diğer sorunların çözülebilmesi için uluslararası aktörlerde siyasi iradesinin olması lazım, bir çözüm iradesinin olması lazım. Libya’daki siyasi aktörlerin de sorunu çözme iradelerinin oluşmuş olması lazım ki, sonuç alabilelim. Sahaya baktığımızda maalesef Libya’da bölünmüşlük gittikçe derinleşiyor. Maalesef çözüme yakın olduğumuzu ifade edemiyorum.” değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye’nin Libya’ya özel temsilci atamasının ülkeye verdiği önemin bir göstergesi olduğunu vurgulayan İşler, Libya’da 2014’te kriz çıktıktan sonra eylül ayında özel temsilci olarak atandığını, görevi üstlenmesinin hemen ardından ekim ayında Libya’yı ziyaret ederek taraflara Türkiye’nin Libya’ya dış müdahalelere karşı olduğunu ve Libya’daki bütün taraflara eşit mesafede olduğunu anlattığını aktardı.

Türkiye’nin tutumunun net olduğunun altını çizen İşler, “Herkese eşit mesafedeyiz. Kuşatıcıyız, kapsayıcıyız. Birlik ve beraberliğe bütün aktörleri teşvik ediyoruz. Türkiye’ye karşı, özellikle bir kısımda büyük bir tepki olduğu için arabuluculuk rolü oynayamıyoruz. Onun için Birleşmiş Milletler (BM) girişimini desteklediğimizi ilk görüşmede de söyledik.” diye konuştu.

İşler, İtalya’da düzenlenen Uluslararası Libya Konferansı’na 27 ülkenin ve 4 uluslararası kuruluşun katıldığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

“Oradaki tabloyu da gördünüz. Konferans sabahında zirve içinde zirve görüntüsü veren bir toplantı yapıldı. O toplantıda biz de Türkiye olarak tavrımızı koyduk. Yapılan uygulama yanlıştı, verilen görüntü yanlıştı. O toplantıyı alelacele yapanlar, onların da kendilerinin o konferansa katılmadıklarını da bütün dünya alem gördü. Üzülerek söylüyorum, Libya’daki sorunun çözümü için Libya içerisinde maalesef şartların henüz olgunlaşmadığını düşünüyorum. Çünkü Libyalı taraflar birlikte hareket edemiyorlar.”

“Libya’da maalesef yol katedemiyoruz”

Türkiye’nin Libya’nın toprak bütünlüğünden yana olduğunu ve sorunların çözülmesi için her türlü kolaylaştırıcı adımı atmaya hazır olduğunu vurgulayan İşler, Türkiye’nin Libya konusunda pasif kaldığı yönündeki yorumları ise şöyle değerlendirdi:

“Zor bir saha, bu sahada karşı cephenin uyguladığı enstrümanları, araçları veya yöntemleri Türkiye olarak biz kullanamayacağımız için, bilinçli olarak kullanmak istemeyeceğimiz için, çünkü bizim ahlakımız, siyasi anlayışımız, insanlık anlayışımız buna müsaade etmediği için Libya’da maalesef yol katedemiyoruz. Sorun bundan kaynaklanıyor. Biz, ‘Karşı taraf silah alıyor siz de bize silah verin’ vesaire yaklaşımlarını, biz bunları reddettik. Dedik ki, ‘Biz Libya’da kardeş kardeşin kanını akıtmasın, izlediğimiz politikayla al silahı git kardeşini öldür’ politikasını yanlış bulduğumuzu çok net bir şekilde ifade ettik.”

İşler, Türkiye’nin Uluslararası Libya Konferansı’ndan neden çekildiğine ilişkin bir soru üzerine, Türkiye’nin toplantıya cumhurbaşkanı yardımcısı düzeyinde katıldığına dikkati çekerek, “Bu kadar üst düzey katılımın olduğu bir yerde böyle programda olmayan, adeta zirve içerisinde zirve düzenlenmesini yanlış bulduk. Verilen görüntü yanlıştı, İtalya Başbakanlığının tweetinde ifade ettiği hususlar yanlıştı. Bu durum karşısında net bir şekilde tutumu da yanlıştı. Bu durum karşısında net bir şekilde tavrımızı ortaya koyduk.” dedi.

“Türkiye Palermo’da bilinçli olarak dışlandı”

LPRD Başkanı Mustafa Elsagezli de 2014 yılında General Hafter’in darbe girişimiyle gelen istikrarsızlığın bölgedeki bazı aktörler ve uluslararası güçlerin yararına olduğunu ifade ederek, “Onlar Libya’nın demokratik bir yönetimle değil askeri bir rejimle kurtulacağını savundular. Bu aktörler, Libyalıların özgürlüğü ve demokrasiyi hak etmediğine inanıyorlar.” dedi.

Bu olaylardan sonra uluslararası toplumun Hafter’i desteklemeye başladığını belirten Elsagezli, Libya’daki BM temsilcilerinin de Hafter ve yanındakilerin baskısı altında kaldığını söyledi.

Elsagezli, bölge aktörlerinden Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Suudi Arabistan ve Mısır’ın da Libya’da ortaya çıkabilecek demokratik bir yönetime karşı olduklarını sözlerine ekledi.

Özellikle Avrupalı ülkelerin Libya’da kendi çıkarlarına hizmet eden grupları desteklediğini aktaran Elsagezli, “Palermo’daki Libya konferansında Türkiye ve Libya’nın gerçek temsilcilerinin dışlanması bilinçli yapıldı.” diye konuştu.

“Uluslararası toplum Libya’da irrasyonel hareket ediyor”

SETA Dış Politika Araştırmacısı Emrah Kekilli ise Ortadoğu’da İran, İsrail ve Türkiye’nin üç ana aktör olduğunu belirterek, İsrail ve İran politikalarıyla bölgeyi istikrarsızlaştırdığını savundu ve Türkiye’nin gelenekleri gereği bunu yapmadığını ifade etti.

Palermo’da ortaya çıkan krizin Libya sorununu özetlediğini belirten Kekilli, Mısır ve BEA’nin toplantıdaki mevcut mutabakatın dışında defakto bir ortam yarattığına dikkati çekti.

Kekilli, uluslararası toplumun da bu tabloya razı geldiğini hatırlatarak, “Daha önce Roma’da imzalanan mutabakatta da bu iki ülke aynısını yaptı. Ancak uluslararası toplum Libya krizinde irrasyonel hareket etmektedir. Bazı karanlık lobilerde alınan kararlar uluslararası toplumu etkilemektedir.” diye konuştu.

Türkiye’nin bölgedeki politikasını “tarafsızlık” olarak tanımlayan Kekilli, Libya da dahil olmak üzere Türkiye’nin bütün ülkelere kardeş gözüyle baktığı değerlendirmesinde bulundu.

Öte yandan, Kekilli yaşanan 7 yıllık krizin ardından Libya’nın ekonomi ve güvenlik alanında bir hayli gerilediğine işaret ederek, Türkiye’nin bu hususlarda Libya’nın yanında olduğunu sözlerine ekledi.

[AA, 15 Kasım 2018]

Etiketler: