Roketsan Atmaca Seyir Füzesi

Türk Savunma Sanayii Modeli ve Teknolojik Dönüşüm

Günümüze kadar birçok zorlukla karşılaşan Türk savunma sanayii küresel oyuncular arasında yerini almıştır.

Kendi içinde bir ekosistem olan savunma sanayi küresel ekonominin bir parçasıdır. Farklı sektörlerle iş birliği içinde olan sektör devletler için vazgeçilmez temel ihtiyaçların en başında yer almaktadır. İlk devletlerin kurulumunun da temel bileşeni olan savunma ve güvenlik ihtiyacı insan yaşamının ayrılmaz bir parçasıdır. Türkiye ise son yıllarda savunma endüstrisinde önemli bir eşiğe gelmiş bulunmaktadır.

Ülkelerin savunma sanayii gelişim süreçleri kendi iç dinamikleriyle değerlendirilmesi gereken bir alandır. Güvenlik ihtiyacının ithal edilemez konumu ve gerçekliği de bu açıdan önemlidir. Ülkeler kendilerini savunma amacıyla orduları finanse ederken ihtiyaç duyulan ürünleri dışarıdan ithal edebilmekte veya içeride üretebilmektedir. İç piyasanın şartlarına göre değişebilen askeri teçhizat üretimi birçok devletin tercih ettiği bir seçenektir. Geçmişten günümüze pek çok örneği olan askeri üretim kamu düzenine ve istikrara yarar getirebilmektedir. Türk savunma sanayii de geçirdiği süreçte ülke ekonomisine, kamu güvenliğine, teknolojik üretime, askeri üstünlüğe ve istikrara katkı sağlayan ciddi bir atılımdır. Bu atılımın son 50 yılda kat ettiği yol göz önüne alındığında Türkiye’nin küresel aktörlerle rekabet edebilecek boyuta ulaştığı söylenebilir. Günümüze kadar birçok zorlukla karşılaşan Türk savunma sanayii küresel oyuncular arasında yerini almıştır. Türkiye’nin bağımsızlığına katkı sunan ve yerli üretime dayanan savunma sanayii, teknoloji üretme ve transfer kapasitesiyle ülke ekonomisiyle bütünleşmiştir. Yaşanılan bütünleşme iç dinamiklerin yanı sıra dış olaylarla da yakından ilgilidir. Türkiye’nin son 50 yılda maruz kaldığı güvenlik problemleri ve bağımsızlığını güçlendirme isteği savunma sanayiinin gelişiminde en önemli iki faktördür.

Savunma Sanayii ve AR-GE

Milli muharip uçak, genel maksat helikopteri, milli uydu fırlatma sistemi, milli mikro gözlem uydusu, insansız hava aracı (İHA), silahlı insansız hava aracı (SİHA), ŞAHİ 209 elektromanyetik top, turbo jet motoru, zırhlı araçlar, Altay tankı, gelişmiş füze sistemleri, MİLGEM donanma savaş gemileri, denizaltılar, yerli hücum botları ve hassas radarlar hepsi birer AR-GE çalışmasının parçasıdır. Türk savunma sanayiinin ürettiği veya üretmeye hazırlandığı ürünler ülke ekonomisinin yüksek teknoloji ihraç kapasitesini artırmaya yardımcı birer etmendir. Savunma sanayii ürünlerinin ortaya çıkmasında üniversite, imalat sanayi ve teknoparklar arasında yürütülen iş birliğinin önemli bir konumu bulunuyor. Üniversitelerde sektörün ihtiyaç duyduğu iş gücü yetiştirilirken, imalat sanayiiyle ortak çalışmalar yürütülmekte ve teknoparklarda bütün taraflar bir araya getirilmektedir.

Savunma Sanayii Başkanlığının (SSB) bünyesinde oluşturulan eleman yetiştirilme programı üniversitelerle koordineli bir şekilde yürütülmekte ve enstitülerde savunma sanayiinin ihtiyaç duyduğu bölümler açılmaktadır. Akademik çalışmaları sektörün gelişimini sağlayacak şekilde sahaya yansıtan ve üretimin bir parçası haline getiren SSB, Ankara ve İstanbul’da organize ettiği teknoparklarla savunma sanayiini ulusal ekonominin parçası haline getirmektedir. Oluşturulan sektör bağlantıları TSK, Millî İstihbarat Teşkilâtı (MİT) ve Polis kuvvetlerinin güvenlik için ihtiyaç duyduğu ürünleri yerli imkân ve kabiliyetlerle üretme, geliştirme ve ihraç etmeye yardımcı oluyor.

Ulusal savunma sanayi AR-GE çalışmalarının ulaştığı nokta Türkiye için büyük bir başarıdır. Ancak uluslararası alanda rekabetin boyutu ve işlevi yeni yüzyıla göre şekil almaktadır. Soğuk Savaş döneminin aksine günümüzde özel sektör AR-GE harcamalarına öncülük yaparken her firma yeni teknolojilere adaptasyon için efor sarf etmektedir. 5G, yapay zekâ, biyo teknoloji, kuantum bilgisayarlar ve alternatif enerji kaynakları gibi alanlara yoğunlaşan ülkeler birçok sektörde dönüşüme öncülük yapmaktadır. Bu dönüşümün güvenlik kavramını değiştirmesi ve savunma sanayiinde yenilikleri beraberinde getirmesi uluslararası rekabeti farklı alanlara taşımaktadır. Ulusal güvenliğin artık vazgeçilmezi olan yeni teknolojiler ise mevcut rekabetin önemli çıktıları arasında bulunmaktadır. Ticaretin konusu haline gelen savunma sanayii AR-GE harcamaları Türkiye’nin daha fazla özel sektörle iş birliği içinde ele alması gereken yeni bir alandır. Sadece ulusal ölçekte değil küresel AR-GE faaliyetlerini içeren konsept kamu ve özel sektör arasındaki teknoloji transfer bağlantılarını güçlendirmeyi hedefleyebilir.

Türk Savunma Sanayiinin Geleceği ve Teknolojik Kapasite

Türk savunma sanayiinin kuruluş altyapısını oluşturan kamu, organizasyon gücü ve teşvik sistemiyle sektörü desteklemektedir. Dışarıya bağımlılığı azaltmak hedefiyle kamunun finansman sağladığı yerli savunma sanayii uzun vadeli şekilde tasarlanmıştır. TSK’nın kalite isteği, yerli üretimi artırmak, verimlilik ve kaliteli insan gücünü geliştirmek için AR-GE merkezleriyle desteklenen savunma sanayii ulusal ekonominin ayrılmaz parçası haline gelmiştir. Sektörde yetişmiş insan gücünün toplanması, vatana hizmet bilinci, imkân ve kabiliyetler ise Türk savunma sanayiinin gelişmesine yardımcı olmuştur. Araştırma üniversitelerinin varlığı ve verimliliğe odaklanılması da sektöre birçok yatırım çekilmesini sağlamıştır. Kamunun teşvik, destek ve iradesiyle günümüzde küresel bir aktör haline gelmiş olan Türk savunma sanayii özel sektörü de teknolojik kapasite, tecrübe ve altyapı anlamında geliştirmiştir. Vestel, Arçelik, TOGG ve Türk Telekom’u mevcut gelişen altyapıya örnek olarak vermek mümkündür. BMC, FNSS ve Bayraktar grubu ise sektörün ortaya çıkardığı en yenilikçi ve teknoloji üretme kapasitesi yüksek özel sektör firmaları olmuştur. Ancak Türkiye’nin maruz kaldığı yaptırım, engelleme ve işbirliğinden kaçınma gibi yaklaşımlar sektörün dış piyasalara açılımını zorlaştırmaktadır. Küresel bir oyuncu olarak Türk savunma sanayiinin globalleşmesi ve alanda yeniliklere öncülük etmesi gerekmektedir. Bu da yeni teknoloji trendlerini takip, tespit ve incelemeyle mümkündür.

[Sabah, 25 Haziran 2022]

Etiketler: