Tünel Zihniyeti

OPERASYON sonrası Afrin’de yapılan arama tarama işlemlerinde karşımıza birçok tünel çıkıyor. PYD Afrin’in tüm stratejik konumlarına tüneller kazmış. Bu tüneller vasıtasıyla kendini savunmayı düşünmüş. Veya belki de Türk Ordusu’na saldırmak için bir zemin bile hazırlamış olabilir. Tünellerin çokluğu ve büyüklüğü hepimizi şaşırtıyor. Bu nedenle olsa gerek bazılarının bu tünel zihniyetini abarttığına şahitlik ediyorum. Bunun arkasında kurmay bir zekâ vardır diyenleri bile duydum. Bunu söyleyen esasında örgütün Amerikan askerlerinden aldığı yardımı kast ediyor.
Ama şunu söylemek lazım. Bu tüneller hiç de kurmay bir zekâ yansıtmıyor.
Aksine bildiğimiz PKK zihniyeti. Hiç de zekice ve dahice değil, bir fare kadar içgüdüsel.
PKK bu modeli ilk kez denemedi.
Ele geçirdiğini düşündüğü her yerde hemen tünel ve hendek kazmaya başladı. Ancak bu hendeklerin onları kurtarmadığını defalarca gördük.
Buna rağmen hala anlamsızca tünel kazıyorlar. Kimse bana bunda bir zekâ olduğunu söylemesin. Hatırlayın mesela hendek günlerini. Belediye imkanlarını kullanarak birçok il ve ilçe merkezinde hendekler kazdılar. Hendeklerin arkasından kalkışma çıkarmayı denediler. Olmadı. O hendek mezarları oldu. Buna rağmen aynı taktiği denemek çaresizliğin göstergesidir. Ortada aynı mesele varsa ve örgüt bir önceki kaybettiği taktiği kullanıyorsa başka bir çaresi yok demektir.
Hep beraber canlı yayında izledik.
Burseya Dağı’na en büyük tünelleri ve korunakları inşa etmişler. Türk ordusu yüklemeye başladıktan iki saat sonra çöktü bu siper. Zira Türkiye’nin ateşgücüne dayanması mümkün değildi. Hava kuvvetleri ve topçu birlikleri vurmaya başladıktan sonra ne kadar kolay hedef olduklarını gördük. Bu sırada bir tek Türk askeri bile kaybetmedik. Aksine bu siperler teröristlerin kaçamadığı mezarlar haline geldi.
O tünellerin azameti ve sayısı bizi aldatmasın. Ne kadar etkin olduğuna bakalım. Ne bize zarar vermekte ne de kendilerini korumda işe yaramış değil. Ama örgütün bunu anladığını sanmıyorum. Anlayacağını da düşünmüyorum. Çünkü hep söylediğim gibi teröristler hiçbir zaman toplumun başarılı insanlarından oluşmaz. Eğer teröristler legal dünyanın içinde başarılı olabileceklerini düşünseler terörist olmazlardı. Örgütlerin ana kitlesi hep bu tutunamayanlardan oluşur. Bunlarda da kurmay zekâ falan yoktur.
Görüldüğü gibi son derece ilkel bir yöntem izlediler. Halbuki kendilerini bu tünellere hapsetmek yerine bir gerilla savaşının kurallarına göre hareket etmiş olsalardı daha fazla canımızı yakabilirlerdi.
Tüneller ve siperler savaş tarihi boyunca kullanılmıştır. Birinci Dünya Savaşı gibi dönemlerde de başarılı olmuştur. Ancak aynı tüneller İkinci Dünya Savaşı’nda hiçbir işe yaramamıştır. Önemli olan tünelin sayısı veya sağlamlığı değil, önemli olan tünelin o çatışmaya uygun olup olmadığı. Siper savaşının, siperdekinin lehine olması için en az şu iki şarttan birinin var olması gerekir. Taraflar arasında kaba bir güç dengesi ve saldırı silahlarının savunma silahlarına oranla dezavantajlı olması. Mesela Birinci Dünya Savaşı’nda saldırı silahları savunmaya oranla zayıf olduğu için siper bu savaşta işe yaramıştır. Saldıran ordular başarı gösterememiştir.
Ancak bu savaşlar birbirine eşit güçler arasındaki savaşlardır.
Bir terör örgütü konvansiyonel savaşın ateşgücüne dayanamaz.
Bu nedenle terör örgütleri gezicidir, hareketlidir, esnektir. Kendilerini nokta savunmasına adamazlar. Çünkü o zaman kaybederler. Ama PKK hep beceriksiz bir örgüt olduğunu gösterdi. O kadar desteğe rağmen doğru düzgün plan bile yapamadı.
Ve kısa sürede çöktü. Küçük görelim demiyorum. Ama büyütmeyelim. PKK budur. Ve Türkiye kendi açısından doğru adımları attıkça PKK kaybedecektir..

[Takvim, 18 Nisan 2018]