Podcast: Elon Musk’ın Trump’a Desteğinin Arkasında Ne Var?

Elon Musk, neden Trump’a destek veriyor? Biden-Netanyahu ilişkisine dair Beyaz Saray’dan basına neler sızdırıldı? ABD’de haftanın gündemini, Doç. Dr. Kılıç Buğra Kanat anlatıyor.

Devamı
Podcast Elon Musk ın Trump a Desteğinin Arkasında Ne Var
Dünyanın En Zengin Adamı Neden İsrail e Gitti

Dünyanın En Zengin Adamı Neden İsrail’e Gitti?

Dünyanın en zengin iş insanı Elon Musk, sahibi olduğu X’te (Twitter) antisemitik bir paylaşımı beğenince, aleyhinde yeni bir kampanya başladı. Media Matters adlı kuruluşun platformda antisemitik içeriğin yaygınlığı konusunda yayınladığı bir rapor, X’e reklam veren büyük Amerikan firmalarının platformdan reklamlarını çekişini tetikledi. Büyük ticari zarara uğramaya başlayan Musk, İsrail’e giderek antisemitik olmadığını göstermeye çalışır bir havadaydı. Elbette antisemitik olmadığını göstermenin yolunu İsrail’i ziyarette görmesi kendi içinde sorunlu bir yaklaşım. Anti-Semitizm’in tarihi İsrail’in tarihinden çok daha eski ve İsrail Başbakanı Netanyahu gibi liderlerin anti-Semitizm’le İsrail’in politikalarını eleştirmeyi bir tutmayı sağlamaya çalışan uzun bir geçmişi var. Musk’ın sadece ticari kaygılarla gitmiş olması da savunulabilir ancak sahibi olduğu firmaların büyük değer kayıplarına bizzat imza atmış biri olması bunun en büyük motivasyonu olmadığına işaret ediyor. Musk, ticari kayıplarını bir şekilde telafi edebileceğini ancak anti-Semitik damgasının çok daha kalıcı sonuçları olduğunu düşünüyor anlaşılan.

Devamı

İsrail - Filistin çatışması sırasında sosyal medya, dezenformasyonun hızla yayıldığı bir platform haline geldi. Öyle ki, ABD Başkanı Biden’ın açıklamaları bile sonrasında teyit edilemedi. Uzmanlar, resmi teyit hizmetleriyle bu haberlerin doğrusunun paylaşıldığını ancak çatışmanın ilk günlerinde yalan haberlere inanmanın kolay olduğunu belirtiyor.

Twitter’ı X adı altında yeniden markalaştırma adımı, Elon Musk’ın sosyal medya platformunu satın aldığından beri aldığı radikal kararlara bir yenisini ekledi. Twitter’ın kamu tartışmalarının en ciddi düzeyde gerçekleştiği platform olması itibariyle diğer sosyal medya platformlarından daha ayrı bir yeri var. Özellikle haberlerin en hızlı yayıldığı ve yorumlandığı mecra haline gelen Twitter, birçok özel ve kamu kurumunun da vatandaşlarla etkileşiminin kilit aracı haline geldi. Platformun fiili olarak bir kamu hizmeti işlevi görmeye başladığını savunanlar, elektrik, su ve gaz gibi temel hizmetlerle benzer şekilde kanuni düzenlemelere tabi olması gerektiğini tartışmaya başlamışlardı. Twitter’ın günlük hayatın bu kadar önemli bir parçası haline gelmesi, teknoloji firmalarının hayatın her alanını kuşatmaya başlayan gücünün kullanımı konusunda kritik soru işaretleri yarattı.

Louisiana ve Missouri eyalet başsavcılarının Biden yönetimine karşı açtığı davada federal hâkimin verdiği ihtiyati tedbir kararı, ifade hürriyetiyle ilgili yeni bir tartışmanın habercisi oldu. Başsavcılar Beyaz Saray’ın sosyal medya platformu yöneticileriyle el ele vererek muhafazakâr sesleri bastırmaya çalıştığını iddia ediyor. Bunun Amerikan anayasasında garanti altına alınan ifade hürriyetinin ihlali olduğunu savunan müştekiler, hâkimin verdiği tedbir kararıyla ön zafer kazanmış oldu. Nihai karar ve temyiz sonrasında dava muhtemelen Yüksek Mahkeme’ye kadar gidecek. Bu süreç önümüzdeki dönemde sosyal medya ve ifade hürriyeti tartışmasının daha da alevleneceğinin habercisi olarak karşımıza çıkıyor.

Florida valisi Ron DeSantis başkan adaylığını Twitter Spaces’da bir sohbet odasında ilan etti. Elon Musk’ın sahibi olduğu sosyal medya platformunu tercih etmesi, hem ana akım medyaya tavır koyduğuna hem de yenilikçi bir kampanya yürüteceğine işaret ediyordu. Ancak DeSantis’in başkanlık ilanına gösterilen yoğun ilgi, Musk’ın tasarruf tedbirlerinin sonucu olarak kapasitesi azaltılan Twitter sunucularının çökmesine neden oldu. Başkanlık kampanyasını ilan konusunda yaşanan bu aksaklık, Trump kampanyası tarafından beceriksizlik ve göreve hazır olmama şeklinde kodlanmaya çalışılırken DeSantis ‘interneti çökertmekle’ övündü.

Odak: Türkiye’nin Serbest ve Adil Seçimi

14 Mayıs 2023’te gerçekleşen cumhurbaşkanı ve milletvekili seçimlerinin Türkiye’nin hem iç hem de dış politikalarına birçok önemli yansımaları gözlemlenebilir. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın küresel sistem ve buna bağlı sorunlara yaklaşımı dikkate alındığında seçimlerin küresel sistem açısından da önem arz ettiği söylenebilir.

Devamı
Odak Türkiye nin Serbest ve Adil Seçimi
Sosyal Medyanın Orantısız Gücü ve Elon Musk Döneminde Twitter

Sosyal Medyanın Orantısız Gücü ve Elon Musk Döneminde Twitter

Dev sosyal medya platformlarının, düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırlarını belirler hale gelmesinin yanında siyasi, ekonomik ve kültürel etki yaratabilmeleri önemli bir meydan okuma olarak karşımıza çıkıyor.

Devamı

Siyasetin değişmeyen gündem maddelerindendir özgürlük sorunsalı.

Kılıçdaroğlu "Kürtler" ve "Alevi" başlıklarıyla iki video yayınladı. İlkinde "3-5 oy için milyonlarca Kürt'e terörist muamelesi yapıldığı" suçlamasında bulundu. İkincisinde ise kendisinin "Alevi" olduğunu belirterek gençleri "Alevi olmaz diyen… bu ayrıştırıcı sistemi kökünden yıkmaya" çağırdı.

Sosyal medyanın diğer bir etkisi tüm kullanıcıların kendi görüşlerini hiçbir filtreye takılmadan anlık olarak kamuoyuna aktarabilmelerinde yatıyor. Sosyal medyanın demokratik gücü de buradan geliyor. Geleneksel medyada sesini duyuramayanlar için görüşlerinin yer bulabileceği güçlü bir mecra olarak tanımlanıyor. Ancak yapılan araştırmalar her görüşün filtresiz olarak yayınlanmasının aynı zamanda aşırılıkçı görüşlerin, nefret söyleminin ve ayrımcılığın da bu mecralarda yaygınlaşması ve hakim hale gelmesi sonucunu doğurduğunu vurguluyor.

Alman Dışişleri Bakanı Baerbock’un Türkiye ziyaretinin sebebi ve anlamı nedir? Ziyaret öncesi yapılan açıklamalarda hangi hususlar öne çıkmıştır? Ziyarette ele alınan ve öne çıkan hususlar nelerdir? Alman kamuoyunda ziyaret nasıl yankılanmıştır? Türkiye-Almanya ilişkilerini yakın gelecekte neler beklemektedir?

Uzmanlar Cevaplıyor bu bölümünde Irak’taki gelişmelerin nasıl anlaşılabileceği ve mevcut durumdan kaynaklanabilecek gelecek senaryolarına dair alanında uzman isimlerin görüşlerine başvuruyor.

Libya’da neler yaşandı? TM paralel hükümet hamlesini neden yaptı? Dibeybe’ye suikast girişiminin anlamı nedir? Paralel hükümet hamlesi başarılı olabilir mi? Süreç nasıl ilerleyecek?

Türkiye bugüne kadar pek çok kereler farklı bölgelere farklı görev tanımlarıyla asker göndermiştir. İlk olarak 1950'de BM şemsiyesi altında Güney Kore'ye muharip unsurlar gönderen Türkiye o günden bugüne Bosna Hersek'ten Afganistan'a, Somali'den Katar'a kadar geniş bir coğrafyada askerlerini konuşlandırmıştır.