Türkiye terörle mücadelesini her geçen gün güçlenerek devam ettiriyor ve bunu sürdürmekte kararlı. Bazı 'dost' ve 'müttefik' ülkelerin terör örgütüne verdiği dolaylı ve doğrudan desteği ise unutmuyor, not ediyor ve zamanı geldiğinde hatırlatıp bedelini de ödetecektir.
Sosyal medyanın, dezenformasyonu kolaylaştırıcı rolüyle birlikte günümüzde gerçek ile kurgu arasındaki ayrım da önemini giderek yitirmektedir.
Ukrayna krizindeki dengeli politikasını daha önce başlattığı ABD, AB, Körfez, Yunanistan ve İsrail ile normalleşme politikası ile birleştiren Türkiye, Batı ile ilişkilerinde yaşanan stratejik dönüşüme katkı vermeye istekli.
Ukrayna'daki Rus saldırısının Türkiye'nin dört yanında yeni çatışmaları tetiklemesi pekâlâ mümkün. Türkiye'nin bu çatışmaların dışında kalmasıysa ihtimal dahilinde değil. Bu nedenle Türkiye'nin çok katmanlı ve farklı sektörel boyutları olan bir hazırlık sürecini her ihtimali dikkate alarak başlatması gerekiyor.
NATO'nun Türkiye'nin tecrübelerinden yararlanmaya çalışması ve bunu yeni doktrininin temellerinden biri haline getirmesi gerekiyor. Dahası NATO'nun Türkiye'nin güvenliğini çok daha ciddiye alması gerekiyor zira Ukrayna savaşı çatışmaların tek bir ülke veya bölgeyle sınırlandırılamayacağını bir kez daha gösterdi.