Önce bir hususu net olarak belirtelim. Dünyada en demokratik olarak tanımlanan ve yönetimin mükemmel işlediği iddia edilen siyasal sistemlerin bile birçok sorunu vardır.
Suriye, Libya ve Yemen’de uzun zamandır süren iç savaşlar her gün yeni kurbanlar almaya devam ediyor. Hayatını kaybedenlerin çoğu çocuklar, kadınlar ve savaşla ilgisi olmayan diğer siviller.
Yenilenen İstanbul seçimlerinin hemen ardından, farklı muhalefet yapıları, “sistem tartışması” başlattı. Yeni siyasal sistemle ilgili tartışmanın, iki tarafı ve birbiri ile kesişen farklı amaç ve hedefleri var. İki taraftan biri, CHP ve İYİ Parti. Bu iki parti, parlamenter sisteme dönmeye yönelik bir referanduma gitmeyi öneriyor. Diğer taraf ise, geçmişte AK Parti içinde siyaset yapmış ve yeni bir “siyasi hareket” kurma çalışmalarını sürdüren çevrelerden oluşuyor. Bu çevreler, “partili cumhurbaşkanlığını” hedefe koyarak mevcut sistemi eleştiriyorlar.
Geçen ay yapılan seçimler sonrasında Avrupa Parlamentosunda oluşan tablo AB’nin yönetiminde etkili olacak kurumların yöneticilerinin belirlenmesi için yapılan güç mücadelesini önceki dönemlere göre çok daha sert hâle getirdi.
Bugünlerde yine bolca siyasette “değişim”, “yenilenme”, “farklılaşma”, “fabrika ayarlarına dönüş” tartışmaları yapılıyor. Yeni oluşumlardan bahsediliyor.