Toplumda öyle veya böyle memnuniyetsizliğe sebep olan bir meseleyi yumuşatmak veya çözmek yerine, sosyal demokrat kimliğiyle - kutuplaştırma odaklı bir dilin kullanılması, CHP’nin oy kazanmak uğruna siyasi değerlerinden vazgeçebileceğini ve aslında derin bir kimlik krizi yaşadığını bize göstermektedir.
FETÖ ve PKK terörü ile mücadelede sınıfta kalan Türk solunun mülteciler konusunda İP'in peşine takılması CHP'nin ideolojik krizinin son sahnesi.
Avrupa'da insan haklarının dışarıdan gelen 'öteki' paydaşları çoğaldıkça 'haklar' dönemi de kapanıyor.
Muhalefet partileri, çok uzun süredir 'algı siyaseti' üzerinden farklı kampanyalar yürütüyor. En sonuncusu, '128 milyar nerede?' diye bir soru sorup bunun üzerinden gündem belirleme girişimiydi
İtalya Başbakanı Mario Draghi'nin ifadesi son yıllarda Avrupa siyasetinde yerleşik hale gelen ve Erdoğan karşıtlığı üzerine inşa edilen popülist siyaset tarzının yeni bir tezahürü olarak görülmelidir.