Macaristan tartışması yeniden gösterdi ki, muhalif kesimler adayın belirlenme zamanı konusunda ikiye ayrılmış durumda. Bir kesim, heyecan uyandıracak bir adayın bir an önce belirlenmesini istiyor. Bunu destek alacağı seçmen tabakalarına mesajlarını ulaştırabilmesi için gerekli görüyor. Diğer kesim ise önce ilkelerin, programın ve hatta geçiş sürecinin belirlenmesini daha elzem buluyor. Aday nasıl olsa masadaki genel başkanlar tarafından belirlenecek. Yani muhtemel ortak aday zaten kendisine masada biçilecek elbiseyi giyecek. Bu da bir yöntem, tercih...
Macaristan seçimlerinin sonucu bizdeki muhalefetin sistem- aday çelişkisini yeniden göz önüne getirdi. 6'lı masadaki genel başkanlar iki sistem önerisi getirmek ve buna uygun bir ortak aday bulmak durumundalar. 2023 seçimleri için alternatif bir cumhurbaşkanlığı sistemi önerisi ve sonrası için de güçlendirilmiş parlamenter sistem önerisi. İkincisi için bir öneri getirdiler ancak yeterli ilgiyi görmedi. Zira seçmen belirsizlik değil netlik ister. Asıl merak edilen nasıl bir cumhurbaşkanlığı sistemi önerecekleri.
Rusya tehdidinin uzun vadeli sonuçlarının NATO'da başlayan dayanışma havasını güçlendirmesi ve zamanla Avrupa'yı da perspektif değişimine zorlaması beklenir.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ‘Türkiye-Romanya Stratejik Ortaklık Bildirisinin Kabulünün 10. Yıl Dönümü’ vesilesiyle düzenlenen panelde ‘Tarihsel olarak Romanya, Türkiye’nin dış politikasında her zaman önemli bir yere sahip oldu.’ dedi.
Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Montrö Sözleşmesine ilişkin, 'Sözleşmeyi 1936'dan beri yaptığımız gibi şeffaf ve tarafsız bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz ama elbette sözleşme tek başına istikrarı sağlamak için yeterli değil' dedi.