3 Kasım'da ABD'nin dünya liderliği iddiasının devam edip etmeyeceği ve ulus devlet modeline doğru evrilip evirilmeyeceğinin kararı verilecek. Seçmen bir yandan Trump'ın pandemiyi iyi yönetip yönetmediğine, ekonomik çöküşten sorumlu olup olmadığına, ırkçılık meselesinde sorumlu davranıp davranmadığına karar verirken diğer yandan da Amerikan ulusalcı popülizminin kalıcı olup olmayacağını belirleyecek.
Türkiye karşıtlığı ve PKK/YPG dostluğunun Amerika’da oluşturduğu partilerüstü koalisyon öyle bir noktaya geldi ki, bu koalisyonun Cumhuriyetçi üyeleri bile, önlerine çıkması durumunda kendi partilerinden olan Başkan Trump’ı bile ezip geçebilecekleri görüntüsü veriyorlar.
Amerika’daki bazı çevrelerde Trump’ın çekilme kararı büyük bir öfkeyle karşılandı. Bu kesimler PKK/YPG’ye bu zamana kadar verdikleri desteğin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorlar ve şimdi PKK eksenli Amerikan politikasının terk edilmesinden büyük hayal kırıklığı duyuyorlar.
'Kürtler' konusu bağlamında Batı kamuoyunda Aralık ayının sonunda başlatılıp Ocak ayında devam ettirilmek suretiyle yeniden ısıtılan Türkiye kampanyası, aslında tanıdık özelliklere sahip.
ABD askerlerine yönelik bombalı saldırı gerçekleştirildi. Bu saldırıların hedefi net: ABD kamuoyunun Trump'ı baskı altına almasını ve böylece çekilme kararını gözden geçirmesini sağlamak.