Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mevlid-i Nebi Haftası açılış konuşmasında, mütedeyyin kesimlerin giderek daha fazla hedef haline getirilmesi ile ilgili "ideolojik bağnazlığın" vardığı boyutlara dikkat çekti. "Cuma hutbesini, hutbede okunan ayeti kerimeleri hedef" almalarını eleştirdi. Bu çevrelerin cehaletlerini gizlemek için, "Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal'in arkasına saklandıklarını, onu paravan olarak kullandıklarını" söyledi.
Devamı
Birkaç hafta önce Bloomberg, Türkiye'yi G-20 ülkeleri arasında "şiddetli siyasi çalkantıların yaşanma olasılığı en yüksek ülke" olarak gösterdi. Bu olasılık, ABD'de yüzde 3, Rusya'da yüzde 4 iken, Türkiye'de yüzde 6 olarak belirtildi. Analizin yayınlanmasının ardından, yine daha öncekilerde olduğu gibi, toplumsal fay hatlarını harekete geçirmeyi amaçlayan iç cephede gedik açmaya dönük bir çok girişim devreye sokuldu.
Devamı
Bir sokak röportajında, AK Parti'yi destekleyenlere "geri zekalılar" diyen, Cumhurbaşkanı ile "ahır" sözcüğünü yan yana kullanan biri, CHP tarafından protokolde ağırlandı. İktidarı destekleyen, ona oy veren toplum kesimlerine yönelik hakaret ve nefret söylemi ödüllendirildi. Desteklendi. Devamının gelmesi için sahip çıkıldı.
Batı tipi ırkçılık beklenenden daha hızlı büyüyor. Her geçen gün Batı tipi ırkçılığın kopya edilmiş farklı versiyonları ülkemizde görülüyor.
CHP içinde hizipler arası derin bir iktidar mücadelesi sürüyor. Kılıçdaroğlu'na yakın ekipler, geride kalmak istemiyorlar. İçerde yürüyen sert kavga, toplum önünde "kim daha iyi muhalefet yapıyor" algısına yoğunlaşmış durumda.
Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi kapsamında, cumhurbaşkanının %50+1 oy oranı ile seçilmeye devam edildiği sürece milliyetçi partiler kazanabilen ittifakların bir unsuru olmaya devam edecektir. Ancak önümüzdeki dönemde farklı milliyetçilik yaklaşımları arasında rekabet kızışacaktır. Birleştirici milliyetçilik ile ayrıştırıcı ve ötekileştirici milliyetçilik çizgisi arasındaki rekabet artarak devam edecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Millet İttifakı adayı Kılıçdaroğlu arasındaki rekabette birinci turda kazanma iddialarının ve keskinleşen söylemlerin yükselişine tanık oluyoruz.
Devamı
Seçim kampanyaları son 19 güne girdi. Cumhur İttifakı da Millet İttifakı da 14 Mayıs seçimlerini kazanacağı özgüveniyle propaganda ve mitinglerini sürdürüyor. Anket şirketleri her iki ana ittifakın da "biz kazanacağız" söylemine uygun anketleri kamuoyu ile paylaşıyor. Bu da seçim yarışını daha iddialı ve gergin hale getiriyor.
Web Panel: Seçimlere Doğru Seçmen Davranışları
Kılıçdaroğlu "Kürtler" ve "Alevi" başlıklarıyla iki video yayınladı. İlkinde "3-5 oy için milyonlarca Kürt'e terörist muamelesi yapıldığı" suçlamasında bulundu. İkincisinde ise kendisinin "Alevi" olduğunu belirterek gençleri "Alevi olmaz diyen… bu ayrıştırıcı sistemi kökünden yıkmaya" çağırdı.
Kemal Kılıçdaroğlu'nun gayri milli çıkışı, tutarsız bir açıklama veya kendisinin "farklı" bir millilik anlayışı olduğu şeklinde geçiştirilebilir. Ancak bu açıklama, kendisinin 10 gün önceki helalleşme çağrısı ile birlikte değerlendirildiğinde bunun söylem tutarsızlığının ötesinde siyasi açıdan daha derin bir samimiyet problemini işaret ettiği anlaşılmaktadır. Hem ayrıştırıcı ve kutuplaştırıcı siyasetten şikâyet etmek, hem bunu farklı toplumsal kesimler ile helalleşerek değiştireceğini iddia etmek, hem de toplumun neredeyse yarısını ayrıştıran açıklamalar yapmak, Kılıçdaroğlu'nun ve ortaya koyduğu siyasi projenin samimiyetini sorgulatmaktadır.
Viyana’daki seçimlerde Türkiye neden gündem oluyor? Viyana seçimleri bağlamında Avusturya’daki demokratik işleyiş nasıl yorumlanmalı? Seçim sonuçlarına dair öngörüler nelerdir? Seçimlerin Avusturya’daki Türk diasporası açısından önemi nedir? Avusturya’daki Türk diasporası seçimlerde hangi tutumu takınmalıdır?
Sonunda bu da oldu. Ayasofya özgürlüğüne kavuştu. Zincirler kırıldı. Ayasofya açıldı. Dile kolay 86 yıllık bir hayal gerçek oldu. Türkiye'nin kendine geliş hikayesinde yerini aldı. Normalleşme dediğimiz şey tam da bu.
Özellikle son beş yıl içerisinde daha önce çok da örneğine rastlamadığımız bir hareketlilik yaşanıyor. Türkiye dört bir tarafta askeri operasyonlar yapıyor. Diplomatik müzakereler yürütüyor. 2013-2016 arası sıkışmışlık bir şekilde kırıldı ve şimdi Türkiye'nin önüne geniş bir manevra alanı doğdu. Önemli sorunlar fırsata dönüştürüldü.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve İstanbul İl Başkanı Kaftancıoğlu’nun darbe tehdidi ya da imasını içeren sözleri tartışılmaya devam ediyor. Yapılan açıklamalar üzerinden CHP’nin yeni dönem siyasetine yönelik analizler yapılıyor.